YAPILACAK EN DOĞRU İŞ

Hüseyin Anıl 09/06/2021 - 09:00:43

 
Yeraltı lideri Sedat Peker'in 35 gündür gündemini kilitlediği memleketimin güzel insanları uyanın, yapacak çok işimiz var... 
 
1923'de Atatürk'ün kurduğu, bizim içini demokrasiyle dolduramadığımız, bir türlü inove edemediğimiz Cumhuriyetten, geriye laiklik dahil hiç bir şey kalmadı, 100 yılda hepsini tükettik. Ağlamanın, dövünmenin hiç yararı yok, olan oldu, zararın neresinden dönersen kardır, daha fazla geç kalmadan, artık bu sürecin bittiğini görmeli  ve kabul etmeliyiz. Kolları sıvayıp, "şimdi yepyeni bir demokratik Türkiye, yepyeni bir çağdaş demokrasi, yepyeni bir hukuk devleti kurma zamanı" demeliyiz.Bu devletin 100 yılda bu kötürüm hale düşmesinin tek nedeni, geçen 100 yıl içinde Cumhuriyet'imizin, devletimizin ve demokrasimizin içinde Alevilere, Kürtlere ve diğer etnik gruplara yer vermeyişimizdendir. 
 
Ülkede on milyonlarca Kürtle, on milyonlarca Aleviyle birlikte yaşarken, devletin içinde, Kürt ve Aleviyi sokmayarak, Alevi inancını ve Kürt milliyet ve statüsünü tanınmadan yaşanamayacağını bir türlü öğrenemedik.Hatta bunun için onlara savaş açtık, bu savaş hala sürüyor.Geldiğimiz bu çürüme noktasında, gelecekten ve ülkesinden umudunu kesen gençler, fırsatını bulduklarında ülkelerini terk ediyorlar, kalan 83 milyon hepimiz mutsuz ve umutsuzuz. Bu durum artık sürdürülemez bir durumdur.
 
Bu durumu bu haliyle yaşatabilmek için son 50 yılda, gizli açık kaç darbe yapıldı hesabını bilen var mı? Artık yeter, bıçak kemiğe dayandı.Bu devletin çürüdüğünü, bu devletin çürüyen bedeninde var olmuş Sedat Peker bile ilan ettiğine göre, bu perdeyi kapatmalı, yepyeni bir "perde" demeliyiz.
 
Tarihin bu dönemecinde, tamiratla, retorasyonla uğraşmamalı, Sedat Peker'in projektör tuttuğu patlayan bu siyasal müsilajlardan (salya-sümük) kurtulup, her şeye yeniden, yeni baştan başlamalı, yaşanan 100 yıllık deneyden yararlanıp, demokrasinin en güzelini inşa etmeliyiz. 
 
Güçler ayrımı tarifi çok iyi yapılmış, hukukun üstünlüğü olan bir yaşam, ırkçılığın ve faşizmin semtimize uğrayamayacağı, barış içinde bir toplumsal yaşam  biçimine geçebilmeliyiz. Sedat Peker ifşa ve açıklamalarını, olumlu bir yolun başlangıcına vesile kılmalıyız