Uygarlık adına yaratılan bütün olgu ve araçlar ile fizyonomisindeki veriler o kent toplumunun uygarlık düzeyini gösterir. Her türlü suç, cinayet, hırsızlık, arsa ve yapı spekülasyonu, kuralsız davranışlar, eğitim, ulaşım, sanat etkinlikleri, müzeler, planlama, kent estetiği, yol, kaldırım, kentsel işlevler yeşil alan, konut, adalet, güven, sağlık, temizlik ve daha pek çok alan kent için bir yaşamsal kalite standardını tanımlarlar. Bodrum yol kenar kaldırımları afyon mermeri kare taşlarla döşendi ve kaldırımlar beldeye yakışır hale getirildi. Merkezde yol kenarı kaldırım üstlerine otoların park etmemesi için sık aralıklarla satranç piyonları dikildi. Şimdi bu piyon koruyucular halkın umarsızlığı sonucu şah mat olmuş durumda yol kenarlarında devrik beklemededir. Bodrum, yağmur yağdığında Ordu ilinin meşhur dereleri ile rekabet etmeye başlar. Bu rekabet hala sürmektedir. Hadi denizine yüzme bilmiyorsanız girmeyebilirsiniz. Ama, konut ve otel yapımına gelmiş geçmiş idarelerce izin verilerek yatağı işgal edilen o dereler taştığında özellikle merkezde Neyzen Tevfik caddesinde hem de Kaymakamlık ile Belediye arası alanda sele yakalandığınızda sürüklenmeniz kaçınılmaz olur. Bodrum’u bir zamanlar tv'lerde öve öve bitiremeyen gazeteci, sanatçı, büyükelçi ve tavuklara verilen vitamin hakkında uzman ve aynı zamanda futbol yorumcusu v.b. güzide kişilerin, Göltürkbükü (ne biçim adsa) ve Yalıkavak’ta bir hafta kalmak için geldikleri trilyonluk villaları olduğunu medyada magazin basını sık sık bahse konu etmektedir. Bu güzide kişilerin arasından ismini andığım deniz ve güneş güzelliği olan beldelerin sosyetik pufuduk beach yastıklarında bir tosta 75 tl ödeyerek güneşlendikleri ve manken sevgilileri ile zaman zaman ayrılıp barıştıkları magazin haberlerinde yer almaktadır. Dere taştı mı şah’ta piyon da aynı akıntıya kapılır. Dere taştığında, Göltürkbükü ve Yalıkavak'ta satılık trilyonluk deniz manzaralı villa ilanına bir de dere manzaralı eklenir ve villa fiyatı daha da artmış olur. Dere taşmasını bırakın yağmur yağdığında, bu villa sahiplerinin foseptikleri taşar, internet ağları kesilir ve hemen Belediye’ye şikayete gelirler. Mahalli basında sık sık dile getirdim hatırlı villa sahipleri, senede bir kez Belediye Encümen toplantısına gelerek şikayetlerini ve/veya önerilerini sunmuşlar mıdır? Trilyonluk villalarının % 0,1 i kadar bir bütçe ayırıp Belediye’ye destek olmayı veya altyapılarını kendileri onarmayı niye düşünmezler? 11 adet beldesi lağvedilmiş Bodrum Belediyesinden her hizmeti beklemek olmazdı. Güzide trilyonluk villa sahiplerinin Ankara’da TBMM de bulunan Türk büyüğü tanıdıklarını devreye sokarak, Bodrum Değirmen Burnu mevkiinde 8 adet harap yel değirmeni, merkez çarşı içi Ortadoks kilise ve tabanı kılıç balığı mozaik kaplı Bitez Gara kilisesi onarımı için deniz ve inanç turizmine maddi destek sağlama olanağı yaratamazlar mıydı? Bodrum Kent Konseyi kuruldu. Kent Konseyi Bodrum Belediyesi ile koordineli çalışarak ilçenin sosyal ve estetik yapısını korumada anlaştılar. Bodrum’da mevcut faal dernekler bir kez olsun Kent Konseyi ile temasa geçerek birlikte etkinlik kararı alamadılar. Kent Konseyinin Belediyeye sunulan önerileri havada kaldı. Derneklerde çekişmeleri gören değerli birkaç kişi, Kent Konseyinde alt guruplar kurarak burada çalışmalarına devam ettiler. Çok çalışkan bulduğum Bodrum için bir şeyler yapmaya gayret eden Kent Konseyi Başkanı sayın Hamdi Topçuoğlu desteksiz kaldı ve istifa etmek durumunda kaldı. Hamsi Festivaline 500 kişi geldi. Ama, Nefertiti’nin Sualtı müzesinde bulunan altın mührü ve Uluburun Batığından çıkarılan 20 bin parça buluntu bir festivalle müze dışında uluslararası alana tanıtılamadı. Bodrum merkez dolmuş minibüslerinde geçen sene Kentkart uygulaması başlatıldı. 10 tl depozito ve 20 tl.lik bilet yükleme ücreti ödeyerek manyetik kartımı aldım. Dolmuşta kartı manyetik okuyucuya tuttuğunuzda dolmuş sürücüsünün gideceğiniz mesafeyi ayarlaması ve ona göre ekranda ücret belirtmesi vakit alıyordu. Bende kentkartı kullanmayı bıraktım peşin para ödemeye başladım.. Manyetik aletin işlerliğini sınamadan takılmasını bir tarafa bırakın, 6 aydır hangi dolmuşa bindiysem “abi manyetik kart okuyucu bozuk” yanıtı alıyorum. Manyetik okuyucu direkte saksı gibi asılı kalmış durumda. Geçenlerde, yaşlı tonton bir teyze elinde Kentkartla dolmuşa bindi. Hareket halinde zar zor bir eliyle tutunmaya çalışırken, diğer elindeki kartı manyetik okuyucuya okutmaya çalışıyor.
“Teyzem okuyucu bozuk”
“Tamir ettirseniz ya evladım!” dedi ve kartı dolmuş sürücüsüne doğru uzattı. Sürücü iki-üç saniyelik şaşkınlık periyodunu atlattıktan sonra, "Biiiiip!" sesi çıkardı. Bodrum’u sonradan gelip mesken tutanlar olsun yerli Bodrum halkı olsun, bu güzel beldede yaşam sürdüreceksek, her olumsuzluğa göğüs gererek kuralsız davrananları uyararak Bodrum’un daha düzenli olması için yöneticilerimize yardımcı olmayı becerebilmeliyiz. Şu sıralar ülkemizin içinde bulunduğu bir çok sorun varken canınızı sıktım.Yeni yılınız kutlu olsun.
