Olgun Ciltler ve Cilt Yaşlanması

Arzu Eraltuğ Oymacı 14/10/2016 - 17:02:07

Güzelliğini korumak ve mümkün olduğunca geç yaşlanmayı istemek herkesin en doğal hakkıdır. Yaşadığımız bu güzel kentin ışıl ışıl güneşinden mümkün olduğunca dikkatli faydalanmak ve cildin yaşlanmasını hızlandıracak hatalardan kaçınmak bizlere büyük avantajlar sağlar. Bodrum’a tatil için gelen ve kısıtlı bir zamanda deniz ve güneşten mümkün olduğunca fazla yararlanmaya çalışanlara, keşke bu durumu anlatabilmek mümkün olsa. Yaşamını bu bol güneşli güzellikler kentinde sürdürenler için güneşten dikkatli bir şekilde faydalanmak çok daha önemlidir. Bugün sizlere cilt yaşlanması ve olgun ciltler hakkında bilgiler vermek istiyorum.

Olgun cildin özelliklerini kısaca hatırlayalım. Epidermis (derinin ilk katmanı) yapısı ince ve yıpranmış, yüzeyi kuru, pürüzlü ve solgundur. Bağ dokusu gevşek ve formu bozulmuş, ciltte yoğun derin kırışıklıklar ve sarkma vardır. Leke problemleri görülebilir. Olgun cilt özelliğini kazanmış bir cilde aylık salon bakımlarının yanı sıra, hekimler tarafından yapılabilecek müdahaleler daha fazla faydalı olabilir. Yine de bu müdahaleleri günlük ev bakımları ve aylık salon bakımlarıyla desteklemek önemlidir. Olgun ciltlere bakım yaparken, normal ciltlerden farklı olarak dikkat edilmesi gereken hususlar vardır. Bunlar, cildin su tutma kabiliyetini arttırmak, hücre yenilenmesini teşvik etmek, besleyici koruyucu bir bakım ile kırışıklık oluşumunu önlemek ve özel cilt problemlerinin (örnek olarak, leke, sarkma, nemsizlik gibi) önüne geçmektir.

Herkesin ortak sorunu cilt yaşlanmasından söz edelim. Cilt neden yaşlanır? Yüz derisi vücudun diğer bölgelerindeki derilere göre daha çok yıpranır. Bunun sebebi cildimize davranış şeklimizdir. Cildin yaşlanmasına etken olan iç ve dış faktörler vardır. Dış faktörler, güneş ışınları, sahne ışıkları, spotlar, sıcaklık değişimleri, rüzgâr, hava şartları, havasız yerlerde çalışmak, sigara dumanı, kalorifer, soğutma tertibatlarıdır. İç faktörler ise, metabolik faktörler, iyi çalışmayan metabolizma, bağırsak tembelliği, hücre yenilenmesinin yavaşlaması, genetik faktörler, hormonal faktörler ve düzensiz beslenmedir. Gerçek yaşlanma(İç yaşlanma) zamanın geçmesiyle oluşan yaşlanmadır. Dış etkenler ile yaşlanma; güneş ışığı, hava kirliliği ve sert temizleyicilerle kaba muamelenin, yanlış kozmetiklerin ve hastalıkların yol açtığı yaşlanmadır. İçerden ve dışardan yaşlanma arasındaki farkı anlamak için, vücudumuzda yüzümüz dışında bir yerlerdeki örneğin; kalçamızdaki cilde bakmamız yeterlidir. Dış yaşlanmanın ana suçlusu güneşin etkisine aşırı maruz kalmadır. Genellikle açıkta kalan cilt güneşe maruz kalmayan deriye göre daha kırışık, lekeli ve gevşektir. Yaşla birlikte vücudun kendini yenileme yeteneğinin oldukça yavaşlaması, dış hasarı da artırır. Genç yaşlarda hücrelerimiz hasarlara karşı kendini mükemmel bir şekilde onarırken, yaşlanmayla birlikte hücrelerin onarım yeteneği de yavaşlar.

Güneşin bizlere sağladığı pek çok faydanın yanı sıra, cilt yaşlanmasına ve yüz güzelliğinin olumsuz etkilenmesine sebep olması da yadsınamaz bir gerçektir. Hepimizin ortak sevdiği Bodrum, özellikle yaz aylarındaki kavurucu güneşiyle cilt yaşlanmasına çok ciddi katkılar sağlamaktadır. Bu uzun süreçte cildi güneşin olumsuz etkilerinden mümkün olduğunca korumak ve nemli tutmak gerekir. Güneşin etkili olduğu saatlerde, güneş ışınlarının zararlı etkilerinden korunabilmek için cilt tipine uygun bir nemlendirici kullanılmalı ve üzerine yüksek faktörlü güneş koruyucuları sürülmelidir. Şapka takma alışkanlığı da bu konuda bize fayda sağlar. Sonraki yazımda cilt yaşlanması konusuna devam edeceğim.

Sevgiyle kalın…