HAYDİ ÖYLEYSE NE DURUYORUZ?

Can Pulak 14/10/2016 - 17:03:02

Huzura hasret kaldık. Kiminle konuşsam karamsar, üzgün, gelecekten korkuyor. Haksız da değiller hani. İktidarla muhalefet arasındaki anlayışlı hava çoktan değişti. Siyasi gerginlikler yine tırmanıyor. Üzücü ama gerçek tablo bu…

Bir yandan harp ediyoruz. Öte yandan bitmez tükenmez Fetö gözaltıları ve tutuklamalar devam ediyor. Asker-sivil yetişmiş çok değerli personeli yıllardır kaybediyorduk. Bu kayıp şimdi daha da sürat kazandı. Yerlerine getirilenleri bilmiyoruz, tanımıyoruz. Evet, FETÖ’yü mutlaka temizlemeliyiz. Ama bu ülkenin sadece FETÖ sorunu yok. Bu sorunu da millet yaratmadı. Ülkeyi yönetenler, 14 yıldır göz yummasalardı FETÖ’ye, bunlar başımıza gelir miydi?Demek istediğim, aynı ciddiyette pek çok sorunumuz var. Gözleri FETÖ’ye odaklayıp, diğer acil sorunları görmezden gelmeyelim.

Ordumuz büyük güç kaybetti. Özellikle Deniz ve Hava Kuvvetlerimiz ağır darbeler aldı. Son darbe teşebbüsü de, dünyanın o güçlü ordusunun düşmanlarca hafife alınmasına yol açan, yorum ve değerlendirmelerine neden oldu. Baksanıza, ülkesini viraneye çeviren güçsüz Irak bile bize meydan okuyor. Adalarımıza Yunanistan sahip çıkıyor. Yaptıkları askeri törenler, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanının denetlemeleri, bizim sahilden çekilen fotoğraflarla tespit ediliyor. Yani o adalar, yani bizim adalarımız o derece yakın sahilimize…

Ekonomik durumumuz pek de anlatıldığı gibi değil. Harpte olan bir ülkenin ekonomisinin iyiliğinden söz etmek, pek inandırıcı olmasa gerek. Attığımız o bombalar, jetlerimizin sortileri, tanklarımızın hareket ve atışları, ordumuzun belirli bir gücünün sıcak harp bölgesinde bulundurulması mecburiyeti, bütçemizde büyük gedikler açıyor. Dolar 3 lirayı aştı. Benzine ve mazota devamlı ve büyük zamlar geliyor. Çıkın bakın bir piyasaya, çarşı-pazarda fiyatlar nasıl katlandı… Mutfaklarda yangın var…

Şartları normale çevirmemiz, ülkeye bir miktar da olsa huzur getirebilmemiz için, siyasetin ciddi bir röntgenini çekmek lazım. Bu siyasetle ve bu kavgadan beslenen politikacılarla, bu memlekete gelmez. Sadece askeri cephede sürmüyor yaylım ateşi, sivil siyaset cephesinde de yaylım ateşi tüm hızıyla devam ediyor. Eskiden politikacılar bu kadar çok konuşmazlardı. Bugün siyasetçilerimizin lafları, icraatlarının çok ötesinde koşturuyor. Yahu bir susun, bir bırakın birbirinizle dalaşmayı. İktidar susmayınca, hele yanlış politikalarında ısrar edince, muhalefet de ona cevap vermek zorunda kalıyor.