“Dolar mı 2. eş mi”

Erdil Ünsal 08/10/2020 - 09:20:36

Döviz kelimesi Fransızca’dan türemiş olup,1930 yılında "yabancı devletlere ait kâğıt para" anlamı taşımaktadır. Ülke milli parasını Devalüasyona hedeflemek cari açığın kapatılması olarak söylenir. Yani ihracatınızı teşvik edici, ithalatınızı kısıcı bir etki ile paranızın değerini düşürmektir. Bu nedenle de devalüasyonla bir taraftan ihracatı teşvik ederek döviz gelirlerini artırmak, diğer taraftan ithal mallarının yurt içi talebini kısarak döviz tasarrufu sağlamak hedeflenir. İhracatını yapacağı emteanın büyük çoğunluğu yerli üretimse iyi. Yaptığın ihracat kaleminin % 80 i dışgirdiye dayanıyorsa bu operasyon bir anlam ifade etmez. Ülkelerin kurlara müdahalesinin nedenini “dalgalanma korkusu” olarak açıklayan Calvo ve Reinhart’a (2002) göre, bağımsız döviz kuru uygulandığını ilan eden ülkelerin aslında kurlardaki dalgalanmalardan çekindiklerini ve fiili olarak sabit kur veya ara rejimli uygulamalara yöneldiklerini ifade etmektedir. Özellikle düşük kredibilite, ani duruş sorunu, finansal piyasalarla kısıtlı bütünleşme gibi problemlerle karşılaşacağını düşünen ülkelerin parasal otoriteleri dalgalanma korkusu nedeniyle döviz kurun­daki büyük dalgalanmalara duyarsız kalamayarak, döviz piyasasına fiili ola­rak müdahalede bulunmaktadır.
 
Dolar son günlerde rekor üzerine rekor kırdı. En son 2018 yılında Avrupa Parlamentosu’nun Türkiye ile AB müzakerelerini dondurma kararını almasının ardından, dolar/TL 3.47’TL.nin üzerine çıkarak tarihi zirvesine çıktı. Şimdi de Ekim 2020 de 7.79 Tl yi gördü. Daha önceye kısa bir göz atalım.1923 yılında 1 dolar 0,75 kuruş idi.  7 Eylül 1946 tarihinde devalüasyonla yüzde 116 oranında bir artışla ABD dolarının fiyatı 2,83 liraya çıkarılmıştı. Adnan Menderes Hükümetince 4 Ağustos 1958 tarihinde 2,83 TL olan ABD doları 9 liraya çıkarılmıştır.
 
Türkiye günlerdir, GATA-Gülhane Askeri Tıp Akademisi Başhekim Yardımcısının 2. eş önermesi haberi ile yatıp dolarla kalkıyor. TL.nin 1 kuruş düşmesi veya çıkması ekonomi için hayati önem taşır. Peki, önemli bir Askeri Tıp Akademisi’ne böyle bir  zat atanmasının sorumlusu kim.? Adam 2. eş alınmalı demeseydi görevine devam edecekti. Tarikatçı olduğu açık. Bir çok olayda izlediğimiz gibi görevden alınmış gibi yapılacak. Yeni atandığı yerde de 3. eş de alınmalı demeyeceğinin garantisini cüppeli hoca mı verecek.
 
Bu konunun dolar iniş çıkışıyla ilgisi ne demeyin. Yastık altı dolarları bozdurmadan 2. muhtemelen de 3. eşi finanse etme mümkün olamayacak gibi.