Yasağı çikolatalı pide ile delmişti

Can Pulak 28/07/2020 - 08:50:52

Gıda sektörünü tarımla buluşturan Tamer Aktaş dünya markası olmak için birbirinden ilginç formüller geliştiriyor... Son olarak dünya çapında marketlerin raflarına pideyi sokmayı başardı.
 
Paris'te dünyanın en büyük gıda fuarlarından birindeyiz. İstanbul Ticaret Odası onlarca Türk firmasına destek verip gıdada dünyaya ağırlığımızı hissettirmek için yola çıkmış vaziyette. Bu arada bazı Türk firmaları da bireysel katılımcı olarak yerlerine almışlar.
 
Fuarı geziyoruz. Kalabalık olan standlar daha çok ilgimizi çekiyor. Bir stand kalabalık ve kuyruk hayli uzun. Yaklaşıyoruz. Genç bir adam herkese bilgi veriyor. Biraz daha yaklaşınca bu genç adamın Tamer Aktaş olduğunu, standında Aktaş Lezzet Grubu’a ait olduğunu anlıyoruz.
 
Ayrıca herkesin pide kuyruğunda olduğunu da görüyoruz. Yanlış anlaşılmasın onlarca pizza markasının arasında herkes pideye koşmuş durumda.
 
Peki nasıl oluyor bu? Tamer Aktaş’a soruyoruz:
- " Çikolatalı pide" diye yanıt veriyor.
Bildiğiniz gibi Avrupa Birliği çeşitli bahanelerle Türkiye’de et ürünlerine engel uyguluyor. Pidenin aslı kıymalı ya da etli olanlar. Tamer Aktaş doğal olarak bu avantajı kullanmıyor. Düşünüyor taşınıyor ve çözümü buluyor:
- "Onlar kıymalı pideye engel koyarsa bende çikolata pide yaparım."
Ordu’daki küçük bir pide dükkanından dünya markası olma iddiası ile yola çıkan Tamer Aktaş en önemli fuarda böyle gövde gösterisi yapıp pizzayı geride bıraktı.
Yine pizzacıların uçak firmasını yani İtalyan Havayolları’na pide sattı. En son ABD'nin en önemli havayolu şirketiyle de el sıkışmıştı.
 
 
Dünyanın fast food ülkesi ABD’de artık marketlerde pide de bulmak mümkün olacak. Nasıl oldu bu iş peki? Tamer Aktaş anlatıyor:
 
- " Yaptığımız işe farklı bir bakış açısı ve farklı bir hedefle yönlendirerek, yöresel lezzetimiz olan pideyi diğer fast food yiyecekleri gibi küresel bir ürün haline getirmeyi hedefledik. Bu hedefimiz ile uluslararası marka serüvenimiz başladı."
Bu arada pandemi sürecinin teğet geçmesini paket servise ayrı bir önem vererek sağlamış Tamer Aktaş şöyle anlatıyor sureci:
- "Bu arada bu süreçte 20 ülkeye ihracat yaptık. Sınır kapılarının kapanması ile biraz yavaşlama yaşadık. İç pazara ağırlık verdik. Yüzde 600 gibi bir artış yakaladık. Pandemi süreci pideyi ne kadar sevdiğimiz ortaya koydu. Bizden pide almayıp evde kendisi yapanları da dikkate alırsanız pidede rekor kırdık."
 
*******
 
Yöresel lezzetlere büyük destek
 
Aktaş Lezzet Grubu’nun ana işi pide. Ancak ilgi alanı yöresel lezzetler. Galdirik, hoşgran, melevcan gibi birbirinden lezzetli otları bütün dünyaya tanıtmak için çaba içindeler. Böylece yerel kalkınmaya büyük destek veriyorlar. Binlerce köylü bu doğada bulunan bu ürünleri toplayıp geçimini buradan sağlıyor. Aktaş Lezzet Grubu da bunları şoklayıp dünyanın her yerine göndermeyi hedefliyor.
 
Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer İzmir'in fuarcılıkta çok önemli bir kent olacağını açıklamıştı. Son dönemde İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı'nın sanal ve hibrit fuarlarla ilgili yaptığı ataklar söylemi eyleme dönüştürüyor.
 
Ve hibriti de yapıyorlar, fuarcılıkta
İzmir’i izlemeye devam ediyoruz
 
Salgın sürecinde bir dizi online toplantı gerçekleştirdik. Siz okurlarımız fuarcılıkla ilgili yaptığımız online toplantıları çok yakından takip ettiniz. Şöyle bir hatırlatalım. Önce Türkiye İhracatçılar Meclisi’nin önemli isimlerinden Tahsin Öztiryaki ile EVSİD’in genç ve dinamik başkanı Burak Önder fuarcılığın online dönüşmesi gerektiğini söylediler. Hatta Tahsin Öztiryaki bu konuda fuarcılık şirketleri ile görüşmeler yaptıklarını açıkladı.
 
Tam zamanında düğmeye basılmıştı. Biz de ekonominin önemli etkinliklerinden biri olan fuarcılığın salgın sürecinde ve sonrasında nasıl evrileceğini masaya yatırdık ve tartışmaya açılmasını sağladık,
Sektörün tüm bileşenlerini katıldığı ilk buluşmada en ilginç tespiti İZFAŞ Genel Müdürü Canan Karaosmanoğlu Alıcı yaptı. Yeni dönemin sanalı da kapsayan hibrit fuarların devri olacağını açıkladı.
Açıklama ortak akıl toplantısında şok etkisi yarattı. Hibrit fuar ifadesi ilk defa dile getiriliyordu. Hem de Türkiye'nin önemli fuarcılık kuruluşlarından biri tarafından.
 
Söylem eyleme dönüştü. İzmir ya da İZFAŞ ilk sanal fuarı ev sahipliği yaptı. Ardından yine Canan Karaosmanoğlu Alıcı’nın önderliğinde ilk sanal fuar için düğmeye basıldı.
 
Ve Canan Karaosmanoğlu Alıcı, 1 Eylül sonrasında pandemi kuralları çerçevesinde kapalı alanlarda fuarların yapılabileceğini, 2021 Nisan-Mayıs gibi Türkiye’nin tek sertifikalı organik ürün fuarı olan Ekoloji Fuarı’nın 11’inci defa kapılarını açmaya hazırlandığını söyledi ve devam etti:
- "Şemsiye kuruluşlarımızdan gelen önerilerle organik sektöründe fiziksel fuarın yanına bu sene Ekim ayında online internet üzerinden takip edilecek birleşmiş bir hibrit fuar tasarlıyoruz. Tüm katılımcılarımızı, firmalarımızı İZFAŞ’ın altyapısıyla oluşturacağımız online B2B’lerin gerçekleşeceği, stantların 360 derece tanıtımının yapılacağı, ziyaretçilerin fuar alanını üç boyutlu gezebileceği bir dijital platformda buluşturacağız. Hem fiziksel hem dijital gerçekleşecek hibrit fuarın organik markalaşmada İzmir’e çağ atlatacağını düşünüyoruz."
 
Görüldüğü gibi böyle eyleme dönüştü. İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer kentin fuarlar kenti olacağını boşuna söylemiyor. Başkanın mesajları İZFAŞ ve Canan Karaosmanoğlu Alıcı tarafından anında eyleme geçiyor. Fuarcılıkta İzmir’e izlemeye devam ediyoruz.