Karonavirüs tehlikesi azaldı.  65 yaş üzeri olanlar kendi kontrolunda saat 20 ye kadar çarşı izni kullanacaklar. En geç saat 20 de evde olmaları gerekiyor.Bu serbestlikte maskelerimizi takmaya ve sosyal mesafeyi korumaya devam edeceğiz.  Böylece pandeminin daha da yayılmasını önler miş gibi yapacağız. Yeter ki piyasalar açılsın. İyi de, piyasalar daha da kötüleşmesin diye kısıtlamaları kaldırdılar da bizim patron 3 ay süreyi kaldıramadı kardan zarar etmemek için işyerini kapattı. Daha SSK emekli kartı sahibi olmam için 5000 işgünü dolmadığından emekli de olamadım. Hükümet işsizlik azaldı dedi de benim haberim niye yok. Bir ara hükümet, “18 yaşa kadar olan çocuklar ancak ebeveynleri nezaretinde sokağa çıkabilirler.” dedi. 18 yaşa kadar olan çocuklar için ebeveynler işi gücü bırakıp çocuğun elinden tutup çarşıya parka maça nasıl götürsün. Acaba, hükümet işsiz kalan kişiler için  geçici de olsa çalışan ebeveynlere yardım olsun diye yeni iş alanı yaratmak bakımından çocuklarına park arkadaşı ihdası için torba yasadan bir istihdam sahası mı açma peşinde. Öyle ise, şu işsiz kaldığım sıra,

”Çocuklarınızın elinden tutulur çarşıya parka götürülür” ilanı versem yevmiyemi çıkarır mıyımı düşünmedim değil. Ortalık yalan dolan tecavüzcü dolu. Kim bana bir yetişkin erkek olarak güvenip,” Çocuğumu al! Elinden tut da git! Benim yerime çarşıya parka götür” der.

Neyse, mahalle arkadaşım deterjan ve tuvalet kağıdı pazarlaması yapıyor. Gel beraber bu işi götürelim dedi. Ne yapacağız? Bak bir koli tuvalet kağıdı torbası içinde toplam 60 adet tuvalet kağıdı var. Bir kolinin fiyatı 60.-tl. Bunu üçe böleceğiz.

“Üç alana bir koli bedava yaklaş vatandaş” sloganıyla 80.- tl fiyat koyduk mu satışımız artar. Sen geç depoya 1.kolideki 60 adet wc tuvalet kağıdını 3x20 paket haline getirmeye başla. 50 kolinin içinde 300 adet wc tuvalet kağıdı var, hepsini 20 şerlik paket haline getir.

Başlarda bir hafta bu slogan bayağı tuttu. 3 alana bir 1 adet 20 lik paket bedava sloganı ile 300 wc kağıdını sattık.3x20 lik wc kağıdının birinin bedava olduğunu duyanlar zokayı yuttu, satışlar tavan yaptı. Bir hafta sonra ben arkadaşa bu işe devam edemeyeceğim çünkü milleti keriz yerine koyuyoruz gerçi onlar kerizliklerinin farkında ama ben bu işte yokum. Bir koliyi 60.-tl almak varken,

3 x20 lik pakete biri beleş diye 80.- tl ödüyorlar. Olsun, bu tür satışı benim içim kaldırmıyor. Ben depo temizleyeyim. Ayak işleri yapayım. Aldanmaya, kandırılmaya  müsait olsalar da halkı aldatmaya gönlüm razı değil.

Bana bak Arkadaş! Artık doğru iş yapan acaip karşılandığı bir ortamdayız. Sen dükkan etketlerine de mi bakmıyorsun. Gömlek etiketi 19.99 tl. Yani 20.- tl değil. 20.- tl etiket koysa müşterinin psikolojisi bozulacak 20.- tl etiketi pahalı bulacak diye 19.99 etiket koyuyorlar. Müşteri 20.-tl veriyor. 1 krş geri ödeme mi bekleyecek.20.- tl verip 19.99 fiyatlı gömleği alıp güle güle giyiyor. Bu sonu ..99 la biten fiyatlar kuş beyinli alıcılar için seçilmiş bir kandırma fiyat. “Aaa bak 20.- tl değil,19.99 tl kaçırılmaz bu fırsat” diyerek gömleği sevinerek alıyor.20.- tl ödediği halde 1.-krş geri isteyen var mı? Dükkancı bu 1. krş farkı en az 1000-3000 adet ürün için yaptığını düşün. Zaten 19.99 fiyattan da bir karı var. Ha..bir de bu dükkan geçen sene vitrine “% 70-80 indirim” levhası asmıştı. Önemli bir galeride olan bu dükkan muhakkak yüksek bir kira verdiği gibi % 70-80 indirim yapsa bile mutlaka bir para kazanmakta.

“Tadilat nedeniyle ve/veya taşınıyoruz” afişini vitrinine yaftalayan başka bir mağaza önünden üç aydır geçtiğim halde ne tadilat ne taşınma belirtisi göstermeyen esnaf vitrine “zararına satış” levhası asmış. Kışın üzerine konmuş etiket fiyatını % 10 arttırarak “zararına satış” kandırmasına, ucuz ürün sattıklarına inandırma girişimde bulunmaktaydı . Ülke, Jet Fadıl dolandırıcısına,bill boarda ilan verecek kadar halktan para kazanan medyuma inanan, insanın anasına küfrederek yandaş olarak ihale kapan, mercimek bağışı toplayanlarla dolu. Halkın bir kısmı bunlara döne döne inanıyor oluumm!!. Bize satış için bu çabuk aldanan kesim lazım.

Adamlar Covit-19 steril full astronot elbisesi giymiş şekilde evlerin kapısını çalıp,

”Biz Sağlık Bakanlığından geliyoruz evinizi ilaçlayacağız diyerek evleri soymuşlar.” Polis bile inanmış yardım etmiş. Bizim yaptığımız kolay kananlara pazarlama hilesi ile mal satmak. Ben bile başlarda bankadan arıyoruz diyene kart no mu verdim. Allahtan sadece 5000 tl çekmiş banka sonra durumun farkına varmış.

Korono fiyatları düşürdüğüne güvenerek, 2. el araba almak için araba pazarına gittim.

 “Arabada bir arıza yok değil mi?”

“Abi, Helal süt içmiş Müslüman yalan söylemez. Gözüm önüme aksın ki yemin ederim tek arızası yok”

Arabayı, bir bilene muayene ettirdim motor darbe almış. Yalan yere yemin etmek, yalanın doğru kabul edilmesini sağlamak, inandırmak ve kandırmak için kullanılır olmuş.

Allah’ın adını kullanarak, “Allah’ıma kitabıma vallahi billahi doğru söylüyorum.” Allah çocuklarımın ömründen alsın sana versin.”

”Babamın başı için, çocuğumun başı için,” şeklinde kendi dışında yaratılmış birinin başına veya hayatına yemin etmek dilekte bulunmak olağan karşılanır olmuş.  

Artık her evin telefonla arayıp kredi kartının içini boşaltan bir aile hırsızı var. Beni cep telefonundan arayanlara,” bizim aile hırsızımız var. 2. sini almayayım teşekkür ederim” diyerek telefonu kapatıyorum.

Günlük konuşmalarda;“Helal lokma yemiş”,”Helal süt emmiş.”, “Allah helalinden kazanç nasip etsin” bunlardan bazıları. Bir hizmet veya özverinin istenilerek yapıldığını ve takdir edildiğini göstermek için “Helal olsun” diyerek takdir belirtilir. “Helal” deyimi, bir iyi bir de kötü   anlamda maymuncuk gibi çift kullanılması da adet halinde. Olumsuz bulduğumuz bir davranış karşısında,

“Helal olsun senden bunu beklemezdim” Allah’ı tanık tutarak bir şey bağışlanmadığında da, “Emeklerimi Allah indinde sana helal etmiyorum haram olsun” diyerek sitemini ifade edenlerin dolu olduğu bir ülkede yaşıyoruz.

Çok kişi koronavirüs yayılsa da donup kalsa da işsizliğin azaldığına inanmaya devam edecek. Görürsün oluumm..hiç bir şey değişmeyecek .

Erdil Ünsal