TRAFİK ÇİLESİ

CENGİZ BAYSU 04/12/2023 - 14:14:12

Geçtiğimiz hafta Türkiye alışılmışlıklarının dışında bir olay yaşandı. Bir polis memurumuz İl Milli Eğitim Müdürünün emniyet şeridinde seyreden çakarlı aracını durdurdu diye açığa alınmıştı.  Polis, aracı durdurduktan sonra araçlardaki kişilerden kimlik göstermelerini istiyor. Arkada oturan kişi kimlik vermiyor. Bu kişi İl Milli Eğitim Müdürüdür.
 
Karayolları Trafik Kanunu Bölüm 5…
 
Çeşitli Kurallar Geçiş üstünlüğüne sahip araçlar ve sürme kuralları: Madde 71 – Geçiş üstünlüğüne sahip araçlar öncelik sırasıyla şunlardır: 
 
a) Cankurtaran araçları, yaralı veya acil hasta taşıyan araçlar, 
 
b) İtfaiye araçları, 
 
c) Hükümlü veya sanığı takip eden veya emniyet ve asayişi korumak için acele olay yerine giden zabıta araçları, 
d) Bir trafik suçu işleyerek kaçan aracı takip eden veya trafik güvenliğini koruma veya trafik kazasına el koyma amacıyla olay veya kaza yerine gitmekte olan görevlilere ait araçlar, 
 
e) (Değişik: 20.02.2014 - 6525/14 Md.) Âfet ve acil durum hâllerinde âfet ve acil durum hizmetlerinde görevli bulunan araçlar, 
 
f) Koruma ile görevli ve korunan araçlar, Bu araçlar görev halinde iken geçiş üstünlüğü hakkına sahiptir. Bu hak, halkın can ve mal güvenliğini tehlikeye sokmamak, duyulur ve görünür geçiş üstünlüğü işaretini vermek şartı ile kullanılır. 
Bu araçlar, bu Kanun ve yönetmelikte yazılı trafik kısıtlama ve yasaklarına bağlı değildir. Bunların birbirleriyle karşılaşmalarında birinin diğerine göre geçiş üstünlüğü yukarıda yazılı olan sıraya göredir. Zorunluluk olmadığı hallerde geçiş üstünlüğünü kullanmak yasaktır.
 
Çakarlı araç kullanma hastalığı 
Demek ki, ambulans, itfaiye ve kanunda yazan şekliyle polis araçlarının trafikte geçiş önceliği olduğu kesin… Yanında koruma polisi olan kişiler de bu ayrıcalıktan istifade ediyorlar. 
Biz deveyi hamuduyla yutmaya bayılan bir milletiz. Dolayısıyla bu ayrıcalıktan belediyedeki en alt bürokrattan tutun da büyük şirketlerin patronlarına, özel araç plakalı polis araçlarından her seviyede komutan taşıyan askeri araçlara kadar birçok kişi yararlanmaya bakıyor.
Şimdi düşünebiliyor musunuz? Özel araç plakalı kara kara camlarıyla bir araç, çakarlı ve emniyet şeridinden geliyor. Kendisine yol istiyor. Bu araç trafikte önceliği olan bir araç ise neden özel araç plakası takıyor? Gizli görev ifa ediyorsa neden kendini deşifre ediyor?  
 
Ceza kesmek yeterli midir?
Eğitim yetersizliği her yerde olduğu gibi trafikle ilgili konularda da karşımıza çıkıyor. Görev başındaki polis, bir müdürü yolda çevirdi ve ceza yazdı diye başına gelmeyen kalmadı. Avrupa ülkelerinde olsa “polis görevini yapmıştır” diye kimse üzerinde durmazdı.
Müdür, orada uzatmasa ve kimliğini gösterip yoluna devam etse, şikâyetini sonradan yapsa problem daha uygun şekilde çözülebilirdi.  Polis plakayı alıp amirine bildirmiş olsaydı bu da makul bir çözüm şekli olabilirdi. Alın size algılarda tıkanıklık, eğitimde bulanıklık…
 
Geçiş önceliği peşinde koşanlar
Bağırtılı çağırtılı uyarıda bulunduğunu sanan, tepe lambası taktıran, insanın ensesine çıkacak gibi tampon tampona araç kullananlar, korumasını sağladıkları kişiyi de küçük düşürdüklerinin farkında mıdırlar acaba? Kendilerine korumalı araç tahsis edilen kişiler, zaman zaman bu sürücüleri kontrol etmezler mi? 
Kendi özel şoförlerinin yaptıkları hatalar, hiç gözlerine batmıyor mu? Vatandaşın gözlüğünden bakarlar ve onlara kulak verirlerse nasıl yıpratıldıklarını ve tenkit edildiklerini daha iyi anlayacaklardır.  
Herhangi bir kuruluşun müdürü, yardımcısı ve daire başkanının nasıl bir geçiş üstünlüğü olabilir? Veya bu sıfatlara sahip kişiler, araçlarına neden tepe lambası taktırır? Ses uyarısının sonuna kadar açılmış şekliyle trafikte ikaz edildiğinizi düşünebiliyor musunuz?
El-kol hareketleriyle yönlendirilmeye çalışılmak ve sürekli selektör yapılmak suretiyle taciz edilmek sizde nasıl bir duygu uyandırır?
 
Daha neler neler
Trafiğin insanlar üzerinde yarattığı çile, hastalıkların, susuzluğun hatta geçim derdinin dahi önüne geçmiş durumdadır. Her sabah işime giderken gördüğüm hataları, sürücülerin birbirleriyle sürtüşmelerini, aracın kapasitesini zorlayan yüklemeleri ve tabii ki kazaları gördükçe uygarlık çizgisine çok daha uzak mesafede olduğumuzu görüyorum.
Köprü, arabalı vapur ve karayolları gişelerinde sıraya girmek gibi bir kural vardır. Kendisini akıllı ya da uyanık (!) kabul eden bir azınlık, bu kuralı nasıl deleceğinin hemen hesabını yapıyor. Ambulansın arkasına takılanlar, emniyet şeridini kullanalar, havalı korna, tepe lâmbası ve değişik ışıklar taktıranlar... 
Dikkat çeken diğer bir konu ise, içerisi gözükmeyecek şekilde karartılmış camları olan araçları kullananlar, araçlarının önüne digital, renkli ve hareketli ışıklı çizgiler taktırıyorlar. Bunların yetmediğini düşünüyor olacaklar ki, sis lâmbalarını ve parlak ışık saçan uzun huzmeli farlarını da açarak umursamaz şekilde trafikte dolaşıyorlar. 
 
Azgelişmişlik göstergesi
Bütün bunlar azgelişmişliğin göstergeleridir. Kurallar, bizler tarafından ve yine bizler için konulmuş, uyulmak üzere yapılmışlardır. Üstelik yasa niteliğindedirler. Unutmayın ki, kurallara uyulmadığı takdirde faturası hapse girmek, organ kaybına uğramak, uzun süreli hastanede yatmak ve tabii ki kabirde yatmak şeklinde karşımız çıkıyor. 
Olgun insanların içinde ve yabancıların karşısında küçük düşüyor ve uygar dünyada hak ettiğimiz yerlerde bulunamıyoruz.