TELEFON ARAMALARI

CENGİZ BAYSU 11/12/2023 - 08:14:53

İstiklâl Harbi’nin tüm safhaları mors alfabesi esasına dayanan basit bir telgraf sistemiyle yönetilmiştir. Mustafa Kemal, İsmet ve Fevzi Paşalar arasında sabahlara kadar süren “Bulun İsmet Paşa’yı telgraf başına gelsin!” talimatıyla başlayan ve dikte ettirilen emirler, “Mustafa Kemal Paşa Hazretlerine!” cevabıyla teati edilmiş ve aksama olmamıştır.
    
Günümüzde en modern iletişim vasıtalarına sahip olmamıza rağmen hem doğru ve kısa tümcelerle derdimizi anlatamıyor hem de karşımızdaki kişiye, operatöre veya ilgiliye ulaşmakta güçlük çekiyoruz. 
 
Makineleşmenin sıkıntıları
   
“Makineye bağlı” yaşadığımız ülkemizde otomatik santral sizi çeşitli numaralara yönlendiriyor, müzik dinletiyor, görüşmeniz için kalan süreyi söylüyor… Bu arada dakikalar geçiyor ve telefonunuza ücret yazılıyor. Tabii karşınıza ilk çıkan kişi size kendisine bağlandığınız numaranın yanlış olduğunu belirterek yeni bir numara veriyor. Siz de hedefinize ulaşamadan ortalıkta dolaşıp duruyorsunuz. 
    Sonuçta birine ulaşsanız da bu kez karşınıza ya mevzuatı bilmeyen ya da yapacağı yol göstermenin başına iş getireceğinden çekinen bir kişi çıkmış oluyor. 
 
Kamu kuruluşlarının santralları
    
Kamuya ait santrallarda görev yapan operatörlerde nezaketin ikinci plana atıldığını iddia ediyorum. Bir soruyu iki kez sormak veya iki ayrı yerle görüşmeyi istemek gibi bir talebinizin olmaması gerekir. Radyosunu açmış müzik dinleyen veya yanında birisiyle konuşan bazı operatörler, sözünüzü anlayamadığını biraz yüksek sesle konuşmanızı ister de radyosunun sesini kısmayı aklına bile getirmez.
   
Bazı santral görevlilerine bulunduğu yere geleceğinizi ve buranın adresini sorsanız, yol tarifini isteseniz sokağın ismini, binanın numarasını bilmeyenler çıkabiliyor. Karşısında bir pano yok mudur bu kişilerin de Ahmet abiye, Ayşe ablaya sorar? 
 
GSM şirketlerinin yenilikleri
    
GSM şirketleri yenilik adı altında çeşitli paket programlar (memur/kamu ekonomik vb) hazırlayarak görüşmelerimizi daha ucuza mal etmemiz için bizlere mesaj atarak bilgi sunuyorlar. Ayrıca “şu kadar kontörlük yükleme yapıldı, şu kadar dakika görüşme sürenize eklendi” şeklinde mesajlar gönderiyorlar. Ben bilirim ki, en güzel tasarruf en az konuşmayla yapılır. Kime neyi anlatmak istiyorsunuz?  
    
Dolandırıcılara karşı bize uyarı mesajları gönderiyorlar, sağ olsunlar. Merak ediyorum, o kadar kelimenin parası kimden çıkıyor? Dolandırılmamızı önlemeye çalıştığını zannedenler acaba cebimizdeki parayı çaktırmadan mı emiyorlar? 
 
Ürün tanıtımı
    
Yeni çıkan bir âdet daha vardı çabuk kayboldu. Şahsi telefonlar değişik illerin telefon kodlarından aranıyor ve bir ürünün tanıtımı yapılıyordu. Benim telefonuma mesaj gelmemeye başladı. Bilmiyorum belki de devam ediyordur. Bazı dernekler bağış adı altında arıyorlar. Kibarca uyarsanız da bu tavırlarını birkaç kez yineleyebiliyorlar. Acaba dilenmenin bir başka şeklini uyguladıklarını düşünemiyorlar mı? Şükürler olsun ki, şimdi bunları da önleyen kararlar alındı.
   
 Bir de işin stratejik yanına bakalım: Bu ülke 1999 yılında yürekleri burkan bir deprem yaşadı. Cep telefonları susmuştu. Beklenen depreme karşı binaların yenilenmesi, güçlendirilmesi ve yeni iskân sahalarının açılması gibi imar faaliyetlerinin hızlandırıldığını ve büyük çalışmaların yapıldığını görüyoruz. 
    
GSM şirketlerinin yurt çapında hâlâ ölü bölgeleri bulunmaktadır. Bu şirketler, alınan kararlara uygun olarak beklenen depremin yaratacağı olumsuzluklara karşı bir hazırlık yapıyorlar mı? Baz istasyonları ve bunların enerji merkezleri, depremin şiddetine eşdeğer ölçüde sarsıntı ve titreşimlerle test ediliyor mu? 
    
Telekomünikasyon vasıtalarının susması halinde diğer alternatif sistemlerin, şebeke ve vasıtaların devreye sokulması düşünülüyor ve tatbikatlar yapılıyor mu?  Bu konularla ilgili olarak bizlere hiç mesaj gelmiyor… Konu bu yönüyle denetleniyor mu, bilmiyorum. Belki de fazlasıyla önlem alınmıştır, haberimiz olmuyor. Örneğin; eski telgraf direkleri ve hatları kullanılabiliyor mu? 
    
Televizyonlarda bu hususlarda da kısa açıklamalar yapılmalıdır. Yakınlarından haber alamayan insanların şuursuzca yollara düştüklerini, sebep oldukları büyük kargaşaları hatta kazaları hatırlamamızın yararlı olacağını düşünüyorum.