24 Haziran seçimlerinin ardından, demokrasiye inananlar ve Cumhuriyet rejiminin devam etmesini isteyenler hüzünlendi...
Devletin tüm organlarının tek bir kişinin iradesine teslim edileceği "Başkanlık Sistemi"ne geçildi; bu sistemin nasıl işleyeceğini önümüzdeki günlerde göreceğiz.Bu seçimin çarpıcı bir sonucu da, şeker fabrikalarının satıldığı şehirlerde AKP'ye ve C.B adayı Erdoğan'a verilen oyların%60-70 dolayında olması..
Kredi kartları ile yaşamını sürdüren, borç batağında boğulan, işsiz, yoksul bu insanlar, niçin AKP'ye ve Erdoğan'a bu kadar çok oy veriyorlar?...Yoksulluk ve cahillik arttıkça oy oranının artması insanı düşündürüyor.Dikkat edersek; bütün seçimlerde bir iç ve dış güvenlik sorunu yaratıldı...Açılım sürecinde; PKK'lılar silahlarıyla kışlaların önünden geçtiler, Irak'tan gelen Peşmerge'ler ve militanlar silahlarıyla 29 Ekim'de Türk topraklarından resmi geçit yaptılar,
Urfa'da yedikleri lahmacunların parasını Vali ödedi...PKK liderine "Sayın Öcalan" dendi ve övgüler düzüldü.7 Haziran 2015'de yapılan seçimde yenilgi olunca, seçim iptal edildi; açılım bitti ve PKK'ya savaş açıldı, şehirler boşaltıldı, daha önce kazılan hendekler ve tüneller yok edilirken, Doğu illeri ve ilçelerinde evler viraneye döndü; bu süreçte pek çok askerimiz şehit oldu... Sokağa çıkma yasağı nedeniyle, ölen bir kız çocuğunun evinin buzdolabında bekletildiğini gazeteden okumuştum.Suriye'de Türk askerinin IŞİD ve PYD ile savaşması; vatandaşların iç ve dış güvenlik kaygısıyla, yani vatan savunmasının öne çıkarılmasıyla, açlığını ve yoksulluğunu unutarak oy vermesiyle AKP, 1 Kasım 2015 Seçimini kazandı.24 Haziran seçimlerinde de PKK'nın sığınağı olan Kandil Dağı'nın TSK tarafından bombalanması,Suriye'nin İdlib şehrine Türk askerinin gönderilmesi seçime yönelik çalışma olarak nitelendirildi ve tabi ki, C.B.adayı, Sn. Erdoğan'ın ve havuz medyasının 'Bekaa' yani devletin var olma sorunu olarak pompalaması sonunda, amacına ulaştı.Çünkü vatan söz konusu olduğunda açlık ve yoksulluk arka plana düşüyor...4 kişilik bir ailenin açlık sınırının yaklaşık 1700 TL, yoksulluk sınırının 5500 TL.olduğu, 6 milyon işsizin olduğu, insanların çöpten yiyecek topladığı, üretimin olmadığı, her ürünün dışardan ithal edildiği, TL.nin ABD Dolar'ı karşısında eridiği ülkemizde yine seçimi kazanan AKP'yi ve lideri Recep Tayyip Erdoğan'ı kutlamak gerekir.Sürekli yenilen muhalefetin de özeleştirisini yapması ve kendisine umut bağlayan halkının umutlarına sahip çıkması gerekmektedir.Yazımın sonunda, ülkesini 30 yıl boyunca diktatörlükle yöneten, milyonlarca insanını katleden, Rus lider Josef Stalin ile ilgili bir fıkra paylaşacağım:Stalin'e, " sen, ülkeni bu kadar baskı ve zulümle yönettiğin halde, halk seni niye seviyor, sana niye itaat ediyor?" diye sorarlar. Stalin" bana, bir tavuk getirin"der, hemen bir tavuk bulunur ve o'na verirler.Stalin; tavuğu eline alır ve canlı canlı tüylerini birer birer yolar, kan revan içinde kalan tavuğun önüne bir avuç yem atar ve tavuk ayaklarının dibinden ayrılmaz ve yemini yer.
