“PRENS”

GÜLDEN SÖKELİOĞLU 18/08/2023 - 09:24:48

Niccole Machiavelli (Nikol Makyavel)(1469-1527) " Prens" adlı eserini 1513 yılında, İtalya şehir devletlerinden Floransa'yı yöneten Medici ailesinden Lorenzo de Medici'ye hitaben yazmıştır.(1)
 
       Tarihin en büyük iktidar sahiplerinden Napolyon'un, Büyük Frederick'in ve günümüzde daha nicelerinin güçlerini korumak için onun fikirlerine başvurduğunu görmek, hâlâ kitabın çok dikkatle okunması gerektiğinin başlıca göstergesi olabilir.
 
       Makyavel, siyasetçiler ve din adamları arasında rüşvet, şantaj, şiddet ve her türlü onursuz davranışın hakim olduğu bir çağda yaşadı. İtalya işgal altındaydı; sık sık iç ve dış güçler el değiştiriyordu.Bir dönem iktidar sahibi olanlar bir sonraki dönemde hainlikle suçlanarak idam ediliyordu. Makyavel, hayatı boyunca çarpık işleyen siyasetin içindeydi. Bu yüzden dünya görüşü ve siyasi düşünceleri, teoriden çok pratiğe dayanır.
       Prense önerdiği şeylerin başında iktidarda kalabilmek için sevilmemesi gerektiğini savunmasıdır; ona göre korkulmak, sevilmekten daha önemlidir. Bir yöneticinin( Prens) görevi kötülük yaptığında  kendisinden  nefret edenleri güçsüz durumda tutmaktır.
       'Prens'in şu sözleri özellikle nasıl da bugünleri anlatır:
" Seni iktidara getirenlerin dostluğunu koruyamazsın, çünkü onları önceden umdukları şekilde hoşnut edemezsin ve onlara  borçlu olduğun için, onlara karşı katı önlemlere başvuramazsın..."
 
       Makyavel'i etkileyen siyasetçiler, Papa Alexander, oğlu  Cesare Borgia ve 12. Louis oldu. Borgia, kurnaz ve sahtekar bir siyasetçi olarak bilinirdi. Kimse tarafından sevilmediği halde kurnazlığı sayesinde güç ve iktidar sahibi olmayı bilmişti.
 
       Makyavel'e göre muhafazakar siyasetçi, insanın doğası gereği kötülüğe yakın olduğunu düşündüğü için onu baskı altında tutmak ister. Hümamist(insancıl)ise özgür bıraktığında bireylerin doğal olarak iyiye yöneleceğini, iyi bir eğitimle doğruları, güzellikleri ve iyilikleri seçmeyi öğreneceğini düşünür. Makyavel, sözlerinin dönem siyasetçileri tarafından ciddiye alınmasını ister. Siyasi lider için bir el kitabı olmasını amaçlar.
 
"Prens" adlı eserinde Makyavel'in şu sözü çok önemlidir: " İnsanlar hakkında genel olarak şu söylenebilir: Nankör, gelgeç gönüllü, sahtekar ve hilebaz olurlar, tehlikeden kaçar, kâr peşinde koşarlar. İnsanın özü kötülüğe yatkın olduğu için yönetici her zaman doğal olarak kendini düşünmeli ve buna göre davranmalıdır." Makyavel'in bu konudaki düşünceleri, aslında her insanın kendi menfaatlerini ön planda düşünmesi gibi basit bir temele dayanır.(2)
 
       Makyavel'in felsefesi  "Makyavelizm" olarak anıldı. Bu felsefeyi temsil eden ana düşünce ise 
"Amaca ulaşmak için her araç yasaldır ve bu araçların ahlâkî, hukukî ve hatta dinî bir sınırı yoktur.
 
       Makyavel, ülkelerin kurtuluşunun kuvvete dayanan ulusal devlette olduğuna inanır. Ulusal devlet yapısının babasıdır: Düşünceleri tüm totaliter yönetimler ve özellikle faşistler tarafından kullanıldığı için faşizmin öncülerinden biri olarak kabul edilir.
 
       Makyavelist dediğimiz kişi ya da kurumların üç temel inancı vardır:
- İnsanlar genel olarak kötüdürler, bu nedenle her türlü kötülüğü hak ederler.
-Kötü olan amaca ulaşmak için yapılması gereken kötülük değil, kötülüğü becerememektir ve kınanması gereken de budur,
       - Amaca ulaşmak için her araç yasal ve ahlâkîdir. Bütün kötülüklerin temeli bu son fikirde gizlidir. Devletin yüksek menfaatleri için işlenen suçlar, cinayetler, yapılan işkenceler yasal ve ahlâkîdir. Kısacası devlet gücünün kötüye kullanılmasını önleyecek  ne yasal, ne ahlâkî, ne de dini bir sınır vardır.
 
       Makyavel'in temel düşüncelerini şöyle sıralamak mümkündür:
       1- Din, ahlak ve hukuk devlete bağlıdır. Amacı gerçekleştirmek için kullanılacak her araç yasaldır.
       2- Din, ahlâk ve hukuk devlete bağlıdır. Amacı gerçekleştirmek için gerektiğinde devlet bunları alet olarak kullanmalıdır.
       3- Devletten bağımsız ahlâk ve hukuk düşünülemez. Devletin bittiği yerde hukuk da ahlâk da  biter. Hukuk ve ahlak devlet için vardır.
4- Devlet bir ulusa dayanıyorsa, yeterli gücü bu kökten alabilir. Kilise devletin karşısında ya da üstünde olmamalıdır.(3)
 
          *
 
       Makyavel'in 'Prens' adlı eserinde ortaya koyduğu düşünceler kısaca " Amaca ulaşmak için her yol mübah (geçerli) diye özetlenebilir. Yazıldığı tarihten 510 yıl geçse de 'Makyavelizm' günümüzde dünya liderleri arasında hâlâ geçerliliğini koruyor.
       ABD ve diğer batılı devletlerin çıkarları için  Saddam'ın Irak'ta nükleer silah yaptığı gerekçesiyle Irak'ın, Libya'nın işgali; liderleri Saddam ve Kaddafi'nin  öldürülmesi, ülkelerin parçalanması... Suriye'nin işgali ve topraklarının parçalanması... Emperyalizmin isteği doğrultusunda ülke haritalarının değişmesi... Daha öncesinde 
 
1. Dünya Savaşı, Kurtuluş Savaşı, 2. Dünya Savaşı, Kore Savaşı, Vietnam Savaşı, Afganistan Savaşı ve günümüzde ise Rusya- Ukrayna Savaşı. Bütün bu savaşlar, Makyavelist felsefenin, yani 'Amaca ulaşmak için her yol geçerli' düşüncesinin bir sonucu. 
 
       İktidarda kalmak ve  gücünü arttırmak için her yolu deneyen; kötülükte ve zulümde sınır tanımayan; dini, ahlâkı ve hukuku çıkarları doğrultusunda kullanan Makyavelist  siyasi liderlerin yerine demokrasiye inanan Hümamist liderlerin Dünya uluslarını yönetmesi dileğiyle.
 
Kaynak:
(1)- tesaderneği.org
(2)-cumhuriyet.com.tr
(3)- babil.com