KURBAN!

GÜLDEN SÖKELİOĞLU 03/07/2023 - 09:05:21

 Gerçek bir öyküyü Kurban Bayramı nedeniyle sizlerle paylaşmak istedim.
 
          *
 
       Türkçe öğretmeni olan rahmetli eşim, 
Ali Sökelioğlu, Yatağan- Turgut Ortaokulu'nda çalışırken bir ders sırasında öğrencilerine ailelerinin geçim kaynağını sormuş; kimisi çiftçilik, kimisi hayvancılık yaptığını söylemiş. Hangi hayvanların beslendiğini sorunca; öğrencilerinden bazıları inek, dana ve düve derken, bazıları da koyun, keçi diye söylemiş. 
 
       Ali Öğretmen, öğrencisi Ahmet'e, 
" Babana söyle, parası ne kadarsa vereyim, bana bir kuzu getirsin" der. Ahmet ve babası, ertesi sabah okula gelirken kuzuyu getirirler ve Ali öğretmen kuzunun parasını Ahmet'in babasına verir.
 
       Ahmet, minik kuzuyu okulun bahçesindeki bir ağacın gövdesine bağlar. Çocuklar teneffüse çıktıkları zaman kuzuyu severler, onunla oynarlar. Ders bittikten sonra Ahmet ve arkadaşları kuzuyu Ali öğretmenin evine götürürler.
 
       Ertesi sabah okula giderken Ali öğretmenin kuzunun ipinden tuttuğunu gören ihtiyar bir köylü, " Ali Hoca, sen kuzuyu evde bir karanlık odaya koy, elinle yem ver, o sana alışır. O zaman ipe gerek yok,  senin arkandan gelir" der. 
Ali Öğretmen, ihtiyar köylünün dediğini yapar ve O'nun dediği gibi minik beyaz kuzu,  Ali öğretmenin arkasından evden okula, okuldan eve gidip gelmeye  başlar.
 
        Ali öğretmen,  minik kuzuya "Boncuk" adını verir. Boncuk, kısa sürede öğrencilerin maskotu olur. Öğrenciler okulun çeşmesine taktıkları hortumla onu şampuanla yıkarlar, boynuna mavi boncuklardan yaptıkları kolye takarlar. Evlerinden getirdikleri saman ve yemlerle beslerler. 
       Okulun bütün öğrencileri ve öğretmenleri Boncuk'u çok sevmektedir.
       Boncuk, öğrencileri görünce sevincinden zıplar ve onlarla oyun oynamak ister.
 
       Bir gün, Ali öğretmen öğrencilerine ders anlatırken aralık kalan sınıfın kapısı açılır ve sınıfa Boncuk girer ve melemeye başlar. Çocuklar kahkaha ile gülmeye başlarlar.
Ali öğretmen, neye uğradığını şaşırır; kuzusu Boncuk'a sarılır ve onu öper.
 
       Boncuk, Ali öğretmenin sesini duyunca ipinden boşalır ve okula girer, merdivenleri çıkarak sınıfa girer ve sahibinin yanına gider.
 
       Sınıftan gelen gürültüye koşan okul müdürü, gördüğü manzara karşısında    gülmeye başlar. 
 
       Boncuk, kısa sürede serpilir ve büyür. Her gün sabah öğrencilerle okula, akşam üzeri de eve gitmektedir. 
 
       Ve.. Sonunda okul kapanır ve yaz tatili başlar. Ama yine de öğrenciler, Ali öğretmenin evine gelerek Boncuk ile ilgilenirler ve onu severler. 
 
       Ali öğretmen, annesinin hastalandığını öğrenince ailesinin oturduğu Milas- Selimiye'ye gider ve Boncuk'u öğrencilerine emanet eder. 
 
       Ali öğretmen, annesini iyileştirmek için özel doktorlara götürür ama hiç biri umut vermez. Sonunda eski Milas Devlet Hastanesi'ne götürür ve hastanenin girişinde annesi son nefesini verir. 
 
       Boncuk, Ali öğretmenin annesinin kurbanı olur.
 
         *
 
       Hayatını çocukları için feda eden ve sonsuzluğa uğurladığımız    Ummahan annemi, Hasan ve Şinasi babalarımı, eşim Ali öğretmeni  saygı ve rahmetle anıyorum. Hepsi ışıklar içinde uyusunlar.