Korona Virüsü ve Küresel Sistem: Yeniden Dünya Savaşları mı?

Erhan Ayaz 16/03/2020 - 13:34:08

Maalesef 2020 yılı hem ülkemizin hem de tüm dünyanın üzerine kabus gibi çöktü. Yaşanan depremler, söndürülemeyen yangınlar, düşen uçaklar, Orta Doğu’da yaşanan Suriye merkezli savaş, verdiğimiz ağır kayıplar, ekonomik kriz ile küresel sistemi etkisi altına alan resesyon beklentileri ve şimdi de ülkemize de gelmiş olan Çin’in Wuhan kentinden tüm dünyaya yayılan  Korona virüsü ve neden olduğu Kovid-19 hastalığı. Televizyonlar, gazeteler Korona virüsü ile gerçekten çok faydalı yayınlar gerçekleştiriyorlar. Ancak naçizane gözlemim o dur ki konu üzerine toplum olarak daha bilinçli şekilde davranmamız gerekiyor. İlgili kişilerin üzerinde hassasiyetle durduğu el hijyeni ile sosyal hayattan bilinçli şekilde izolasyon en önemli konuların başında geliyor. Tabi konunun tıbbi tarafları üzerinde bir yorum getirmek haddim olmamakla birlikte sadece şunu söylemek isterim ki Korona virüsünün sadece tıbbi sonuçları olmayacak.  Korona virüsü kriziyle birlikte küresel-uluslararası ilişkilerden tutun da sosyoloji, finans, iktisat, turizm, toplumsal psikoloji, çalışma alışkanlıkları ve yöntemleri, iletişim, bilgi-belge yönetimi gibi alanları da etkileyen çok ciddi sonuçları konuşuyor olacağız.

Aslında Korona virüsünün ortaya çıkışı,  Çin’de yayıldığı şehirler ve ardından tüm dünyaya yayılması ile neden olduğu sonuçlara bakınca Kelebek Etkisi kuramı hemen akla geliyor. Önceki yazılarımda değindiğim Kelebek Etkisi kuramı ABD’li meteorolog Edward Lorenz’in geliştirdiği, günümüzde de çok popüler bir hal alan, üzerine filmler çevrilen bir kuramdır. Popüler anlatım şekliyle "bir kelebek Pasifik'te kanat çırparsa Amerika'da kasırgaya dönüşebilir"  benzetmesiyle anlatılan kuramı Korona virüs kaynaklı krize uyarlarsak çok anlamlı oluyor. Çin’in Wuhan kentindeki bir Pazar yerinde ortaya çıkan bir virüs nedeniyle şu an tüm dünya deyim yerindeyse kontak kapatmış durumda. Borsalar çöküyor FED’in piyasayı paraya boğmasına, faizleri sıfıra indirmesine rağmen borsalarda tarihin en büyük çöküşlerinden birini yaşanıyor, spor müsabakaları milyar dolarlık sözleşmelere rağmen iptal ediliyor, petrol fiyatları çakılıyor. Aslında daha çok finansal piyasalar için kullanılan Edward Lorenz’in kuramına atıfla Wuhan’daki bir hayvan pazarında kanat çırpan bir kelebek tüm küresel sistemi sarsan bir kasırga yarattı.

Bu noktada küreselleşmenin neticesinde Kanadalı düşünür Marhall McLuhan’a ait olan kavramsallaşmayla “küresel köy” haline gelen dünyada çok fazla değişim ve dönüşümün yaşanacağı söylemek için süper zeka olmaya gerek yok. Artık küresel sistemin yeni doğrularının oluşacağı bir çağa giriyorken Korona virüs kaynaklı kriz bu süreci hızlandıracak.

Yukarıda bahsetmeye çalıştığım yeni bir sisteme doğru yolculuğumuz aslında mazisi olan bir tartışma ve Korona virüs salgını da gösterdi ki yeni sistem üzerine tartışmalar artık iyice görünür olmaya başlayacak. Kriz sürecinde öne çıkan devletlere baktığımızda Asya’dan Çin, Orta Doğu’dan İran ve Avrupa’dan İtalya’nın hem devlet olarak hem de toplumsal olarak verdikleri reaksiyonlardan yola çıkan bir çok tartışma şu an dünyanın önde gelen düşünürleri tarafından yapılıyor. Tabi bahsettiğim düşünceleri etrafınızda duymanız yüksekle muhtemel komplo teorilerinden uzak tutarak değerlendiriniz. Sorun gerçekten ciddi. Ayrıca artık küresel sistemin içinde bulunduğu değişim-dönüşüm süreci sonrasında küresel güçlerin elde etmeye çalıştığı daha konforlu alan mücadelesi iyice gün yüzüne çıkmış durumda. Ancak Korona virüsünün neden olduğu bu yeni krizi 11 Eylül saldırıları ve ABD’nin hukuksuz Afganistan-Irak savaşları, 2008 finansal krizi, Arap Baharı ve Orta Doğu’da ortaya çıkan başarısız devletler (failed states), toplumsal göç hareketlerinin 2. Dünya Savaşı döneminden daha fazla olması, Rusya’nın küresel sisteme Ukrayna ve Suriye ile sorunlu dönüşü, ABD-Çin ticaret savaşları  gibi başlıca gelişmelerle değerlendirmek gerekir. Şu an krizlerle dolu sistemin bu büyük krizin sonrasına nasıl reaksiyon vereceği ise meçhul. Sağlık sistemi Korona virüsün ilacını ya da aşısını muhakkak bulacaktır ancak örneğin bu noktada bu ilaca ve aşıya kaç ülke-insan ulaşabilecek? Dünya Sağlık Örgütü’ne yada uluslararası örgütlere olan güven ne yönde olacak? Finansmanı nasıl sağlanacak? Tarihle arası iyi olanlar bilir, dünya tarihinin en önemli buhranlarından biri 1929 Büyük Buhranı olarak değerlendirilir. 1929 Büyük Buhranından önce de 1918 yılında çok acı İspanyol Gribi salgını yaşanmış, 18 ay içinde 50 milyondan fazla kişi hayatını kaybetmiştir. Tabi 1929 Büyük Buhranından 10 yıl sonra da 2. Dünya Savaşı başlamıştır. Bu noktada yaşadığımız krizin küresel sisteme etkilerini ve sistemin buradan ne yönde çıkacağı üzerine düşünmek şart. Son olarak eklemek isterim ki günümüzde savaş kavramı da değişmiş literatüre konvansiyonel savaşların dışında siber savaş, ticaret savaşları, psikolojik savaş metotları gibi kavramların girdiğini akılda tutmak lazım. Kim bilir belki de şimdi aşı savaşlarını yaşayacağız? Kısaca  sistem birbirine daha açık ve bütünleşmiş bir hal mı alacak yoksa yeni mücadele alanları ve savaşlar mı göreceğiz ki asıl soru bu.