KKTC’YE GEÇİŞ

CENGİZ BAYSU 24/11/2023 - 08:24:53

Harekâtın ilk ayağı Yunanistan hükûmetinin desteğiyle gerçekleştirilen 15 Temmuz 1974 darbesinin ardından 20 Temmuz 1974 tarihinde düzenlenmiş, 14 Ağustos günü başlatılan ikinci harekâtla Kuzey Lefkoşa da dahil olmak üzere adanın yüzde 37’sinin Türk kontrolüne geçmesiyle sonuçlanmıştır. 140 ila 200 bin Rum Ada’nın kuzeyinden güneye, 42 bin ila 65 bin Türk de adanın güneyinden kuzeye geçerek göçmen olmuştur.
    20 Temmuz 1974’te icra edilen Kıbrıs Barış Harekâtı üzerinden 49 yıl geçti. Kıbrıs’ta görev yaptığım yıllarda şehitlikleri çok gezmiştim. Harekât esnasında Lefkoşa’daki Türk birliğinde görevli olup şehit düşen Anadolu çocukları Beşparmak Dağları’nda özel şehitliğe taşınırken nezaret etmiş, defin sırasında dua yapılırken de gözyaşlarımı tutamamıştım.
    1998 yılında emekli olduktan sonra Kıbrıs’a ilk gidişimde o topraklara ayak basarken çok heyecan duymuş, otelde yerleşmeyi müteakip eski mücahit komutanlarını ve Girne Limanı’ndaki balıkçı Hüseyin Amca’yı aramıştım.
    Hüseyin Amca, oradaki mücadeleye katılan yiğitlerden birisiydi. Az konuşan yapısıyla balık ağı ve malzemeleri satardı. Ben onun yanına gidince altından girer, üstünden çıkar onu konuştururdum. Anlattıkları Kıbrıs harp tarihine geçecek nitelikteydi. Hayattaysa sağlıklı ömürler diliyorum. Vefat ettiyse nurlar içinde yatsın!
   
Küçük bir hatıram
    Kıbrıs’ta bir kara birliğinin komutanıydım. Barış Harekâtı’ndan dokuz yıl sonra 15 Kasım 1983 günü Federe Devlet (KKTFD) sisteminden KKTC (Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti)’ye geçilerek bağımsız Cumhuriyet ilan edilmişti. Karşı tarafın muhtemel bir reaksiyonuna karşı Türk Hava Kuvvetleri’nden bir filo, sürekli olarak Türk tarafının semalarında alçaktan uçuyor ve bizlere koruma sağlıyordu.
    Hepimiz her defasında o gururlu, çelik yürekli kartalları gözyaşlarıyla karşılıyor, alkışlarla uğurluyorduk. Hava gücünün bir kara birliğine kol kanat germesini ve etkisini ilk kez görmüş ve yaşamıştım. Aklıma 1964 yılındaki Kıbrıs Hava Harekâtı’mız gelmişti. Rauf Denktaş’ın en sıkıntılı yıllarıydı o yıllar… 
…Girne’de Dome Otel’de yapılan etkinlikte kokteyle davet edilmiştim. Programa ara verilmişti. Merhum Rauf Denktaş küçük bir grupla yaptığı konuşmada “nereden nereye geldik?” diyerek 1964’teki Hava Harekâtı’na değinmişti.
 
1964 Kıbrıs Hava Harekâtı
    Pilot Yüzbaşı Cengiz Topel, 8 Ağustos 1964 tarihinde icra edilen Kıbrıs Harekâtı sırasında Eskişehir’den Kıbrıs’a, F 100 filosunda dörtlü kol komutanı olarak görevlendirilmişti.  Beşparmak Dağları üzerinde bulundukları sırada Rum mevzilerinden açılan ateş sonucu F-100 uçağımız düşürülmüştü. 
    Paraşütle atlamayı başaran, fakat Rumlar tarafından esir alınan Yüzbaşı Topel, uluslararası savaş hukukunun esirleri kapsayan maddelerine aykırı olarak işkenceye tabi tutulmuş ve şehit edilmişti. Kıbrıs’taki ilk Türk hava harbinin kaybı olan Cengiz Topel’in hastanede öldüğü açıklanmış, naaşı ısrarlı girişimler sonucu 12 Ağustos 1964 tarihinde Rumlardan alınabilmişti.
 
Günümüze doğru
… 15 Kasım 2000-Avrupa Parlamentosu, Kıbrıs’taki Türk kuvvetlerinin geri çekilmesi çağrısını tekrarlıyordu.
5 Eylül 2001-Avrupa Parlamentosu 2004 yılında Güney Kıbrıs Rum Yönetimi (GKRY)’nin AB üyeliğinin gerçekleşeceğini açıkladı. 
11 Kasım 2002-Kofi Annan Kıbrıs çözüm planını Türk ve Rum taraflarına sundu.
10 Aralık 2002-Kıbrıs Türklerince Lefkoşa’da “Barışa evet Annan planına hayır” mitingi yapıldı.
13 Aralık 2002-Kopenhag zirvesi sonuç bildirgesinde Güney Kıbrıs’ın AB’ye alındığı açıklandı. 18 Aralık’ta Türk Dışişleri Bakanlığı, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin tam üye yapılması kararını tanımayacağını açıkladı. 
… Görüşmeler, mitingler, haykırışlar sürüp gidiyor; AB’nin sınırları Doğu Akdeniz’e yaslanmış oluyordu. Denktaş, bu zorlu günlerin yılmaz mücadelesini veriyor, özellikle son günlerinde bile Kıbrıs’a olan sevdasını dile getiriyordu…
 
Rauf Denktaş’a da rahmetler olsun
    Kıbrıs davasının asil evlâdı ve amansız takipçisi R. Rauf Denktaş, 27 Ocak 1924 Baf doğumlu olup yine bir ocak ayında 13 Ocak 2021’de sonsuza göçmüştü. KKTC’ye geçişin ardından Cumhurbaşkanı seçilmişti. Ömrünü bu uğurda hiçe saymış, yurt ve ulus sevgisini Anadolu coşkusuyla kalbinde yaşatmış bir devlet adamıydı.
    Kıbrıs’ta görev yaptığım 1982-1984 yılları arasında kendisiyle beş kez görüşme imkânım olmuştu. Türk ordusunun mensuplarına karşı her zaman çok kibar, şefkat dolu bir tavır sergiler ve çok değer verirdi. 
    Merhum Denktaş’ın Barış Harekâtı’nın kutlanması törenlerinde yaptığı konuşmalar milli hislerle dopdoluydu. Gözleri nemlenir, insanlara heyecan veren sözleriyle büyük coşku yaratırdı. Kendisini ve Kıbrıs Barış Harekâtı’nda hayatlarını kaybeden şehitlerimizi rahmet ve minnetle anıyorum.