Cumhuriyet kurulduktan sonra (1924-1938) arası meydana gelen ayaklanmalar:

Erdil Ünsal 06/02/2023 - 08:32:16

Cumhuriyet kurulduktan sonra (1924-1938) arası meydana gelen ayaklanmalar:

1924-1938 yılları arası 14 yılda 20 adet önemli ayaklanma olmuşur. Bir ülke düşünün, Türk milletinin kurtarıcısı Mustafa Kemal Atatürk, Türkiye Cumhuriyeti’ni ulus-devlet ve üniter devlet anlayışı ile inşa etmiş. Her sahada millî birliği ve egemenliği oluşturacak; monarşiden cumhuriyete, teokratik idareden laik-hukuk devlet idaresine geçişi sağlayacak bir dizi devrim hareketini planlı çalışmalarla kısa sürede gerçekleştirmiştir.

Cumhuriyet’in ilanı ve hilafetin kaldırılması, Kurtuluş Savaşı kadrosunda fikir ayrılıklarını iyice ortaya çıkarmış, Yeni Türk Devleti’nin kurulmasıyla birlikte, mücadele veren yakın silah arkadaşları ile Mustafa Kemal Atatürk yollarını ayırmıştır. Terâkkiperver Cumhuriyet Fırkası adıyla, Mustafa Kemal’e ve Cumhuriyet Halk Fırkasına karşı oluşan muhalefet, henüz yeni kurulmuş Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni milletiyle ve vatanıyla bölmek için fırsat kollayan dış güçlerin faaliyetlerine ve ülke içinde devrimlerin hedeflediği toplumsal dönüşüme karşı oluşan girişimlerin gerçekleşmesine de zemin hazırlamıştır.

Şu sıralar içinde blunduğumuz “Parçalanmış Bir Dünyadan” önce  ülkemiz bir zamanlar çağdaş öğelere yaklaşmış ancak, dini öğelerin baskın olması sebebiyle 2002 den bu tarafa uluslararası bir atılımdan mahrum kılınmıştır. Sermayesine gereksinim duyduğu batı ülkelerinin uluslararası borçlandırma kuruluşlarının ekonomik, sosyal ve kriminal göstergelernin alt sıralarında yer almıştır.

 (1924-1938)Atatürk Döneminde Meydana Gelen 20 adet Ayaklanmalar:

1-Nasturi İsyanı (7-28 Eylül 1924): Nasturilik, 5.yüzyılda Hristiyan dünyasında yaşanılan görüş ayrılıkları sonucu ortaya çıkmış bir Hristiyan mezhebidir. 16.yy.’da Türk yönetimine giren Nasturiler, Van Gölü’nün güneyi, Hakkari ve Musul çevresinde yaşamışlardır. 19. yy.’da Batılı devletlerin, özellikle İngilizlerin misyoner faaliyetlerinin etkisiyle Nasturiler; Keldaniler ve Süryanilerle beraber eski Asurluların torunları oldukları tezi ile isyan başlatmışlardır.

2- Şeyh Sait İsyanı (13 Şubat–31 Mayıs 1925: bk. Şeyh Sait Ayaklanması

3-Şemdinli İsyanı (25 Haziran 1925/ Haziran 1926): Şeyh Sait İsyanı’nın sanıklarından olan Seyit Abdülkadir’in idam edilmesinin ardından, oğlu Abdullah babasının intikamını almak amacıyla, gizli bir örgüt kurmuştur. 25 Haziran 1925 günü 6. Hudut Taburu’nun 6 subayı, örgüt mensuplarınca köye misafir olarak davet edilmiş ve subaylar yemek sofrasında Abdullah’ın adamları tarafından şehit edilmiştir.

4- Raçkotan ve Raman İsyanları (7-12 Ağustos 1925):  Şeyh Sait isyanını sonrasında 26 Mayıs 1925’te Erzurum, Mardin, Dersim, Ergani, Genç, Siverek, Van, Beyazıt, Malatya, Diyarbakır, Muş, Bitlis, Elazığ ve Siirt illerine  “olaylarla ilgisi olan veya Kürtçülük ve irtica ile uğraşan kişi ve grupların ellerinde bulunan silahların toplanması sırasında isyan başlamıştır.

5- Eruhlu Yakup Ağa ve Oğulları İsyanı ve Pervari İsyanı (1926): Şapka İnkılabına karşı bir tepki olarak, Eruhlu Yakup Ağa ve Oğulları, Siirt’teki Zilan ve Adıyan aşiretlerinin de katılımıyla isyan çıkarmışlardır.

6. Koçuşağı İsyanı (7 Ekim-30 Kasım1926): Şeyh Sait İsyanından sonra, Koçuşağı aşireti mensupları, Şeyh Sait İsyanı’na katılan eylemciler ile iş birliği yapmışlar, dışarıdan aldıkları silah ve cephanelerle devlet yönetimine karşı terörist eylemlerde bulunmuşlardır. Bu eylemlerin bastırılması için Albay Mustafa Muğlalı görevlendirilmiştir.

7. Hakkari İsyanı (6 Ekim 1926-Mart 1927): Şeyh Sait İsyanı’nın ardından zorunlu ikamete tabi tutulmak istenen Şeyh Enver, kararın uygulanmasını engellemek için isyan çıkarmıştır Ekim 1926’da Hakkari merkez ilçesi Çölemerik ve Beytüşşebab ile Van’ın Nordüz bölgesinde yasa dışı eylemler başlatılmış; devlet daireleri yağmalanmış, karakollara baskınlar düzenlenmiştir.

8. Sason İsyanları (1925-1937): Sason, Bölge halkı, Şeyh Sait İsyanı’na katılmış Ertuş, Güyan, Jirki ve Şerefhan aşiretlerinin de katılımıyla, Ekim 1926’da Hakkari merkez ilçesi Çölemerik ve Beytüşşebab ile Van’ın Nordüz bölgesinde yasa dışı eylemler başlatılmıştır.

9- Mutki İsyanı (26 Mayıs-25 Ağustos 1927): Sason İsyanları, Hersan ve Silent aşiretlerinin devletin aldığı güvenlik önlemlerine karşı gelmesiyle ve halkı kışkırtmasıyla başlamıştır. Alikan Aşiret Reisi Halil Sami’nin, Beşiri bölgesinde huzursuzluk çıkarmaya çalıştığı haberi alınması üzerine ikinci bir harekât başlatılmış ve huzur ortamı sağlanmıştır.

10. Ağrı İsyanları (1926-1930): Ağrı İsyanları ve Doğu Anadolu’da meydana gelen kimi isyanlar, Hoybun Örgütü tarafından organize edilmiştir.

11- Oramar İsyanı (6 Temmuz-10 Ekim 1930): Oramar İsyanı,  Ağrı İsyanlarıyla bağlantılı olarak Hoybun Örgütü tarafından desteklenmiştir. Bu isyanın en önemli özelliği, Irak’taki siyasi Kürt faaliyetinin bölgeye uzanmasını bütün çıplaklığıyla ortaya koymuş olmasıdır.

12. Tendürek İsyanı (14-27 Eylül 1929): Aslen İranlı olan, ancak Türkiye’ye sığınan ve Ağrı Dağı çevresine yerleşen Şeyh Abdülkadir’in, halkın arazilerini ellerinden almaya, Kotanlı ve Keskünlü aşiretlerini birleştirip Sakanlı aşiretine karşı kışkırtarak bölgede huzursuzluk çıkarmaya çalışması üzerine meydana gelmiştir.

13. Savur İsyanı (26 Mayıs- 9 Haziran 1930): Savur, Cizre, Midyat bölgesinde güvenlik güçlerine karşı yapılan saldırılar sonucunda meydana gelen isyan, Mardin Valisi’nin gözetimi altında ve 7. Kolordu Komutanlığınca 26 Mayıs 1930’da düzenlenen harekât neticesinde bastırılmış ve 503 silah toplanmıştır.

14. Asi Resul İsyanı (22 Mayıs -3Ağustos 1929): Eruh’a bağlı, Jilyan aşiretine mensup köylerde silah araması yapılırken Jilyan aşireti reisi Ali Resul’un, Jandarma Komutanına karşı gelmesi üzerine gelişen olaylar büyümüş, 3 Ağustos 1929 tarihinde yapılan harekatla bastırılmıştır.

15. Bicar İsyanı (12 Ekim-17 Kasım 1927): Bicar bölgesi, rakımlı yüksekliklerin, sık ormanların, derin vadilerin ve keskin uçurumların yer aldığı bir alandır. Bölgenin özelliği sebebiyle, Şeyh Sait olayı sonrasında buraya sığınan asilere karşı sürdürülen harekât  yeterince etkili olamamıştır.

16. Batuş İsyanı (20 Mayıs-9 Haziran 1927):  Batuş köyünde meydana gelen isyan, siyasi parti çekişmelerinden kaynaklanmıştır. Çatışmayı önlemek için köye giden güvenlik kuvvetlerine ateş açılmasıyla başlayan olaylar sonucunda, Kernoslu Halit, Seyithan, Alican ve birlikte oldukları diğer asiler yakalanmıştır.

17. Zeylan İsyanı (20 Haziran-18 Eylül 1930): Erciş, Muradiye, Patnos, Diyadin, Muş ve Bitlis bölgesinde Zeylan, Celali, Bekıran, Hayderan, Banuki, Adaman aşiretlerinden oluşan 1500 kişilik silahlı grubun, Seyid Abdulvahap, kardeşi Seyit Resul, Ermeni Abraham Paşa, Emin Paşa ve Kör Hüseyin öncülüğünde, 20 Haziran 1930 tarihinde Zeylan bucak merkezi ve jandarma karakolunu basmasıyla başlayan olaylar, 18 Eylül 1930’a kadar devam etmiştir.

18. Pülümür İsyanı (8 Ekim-14 Kasım1930): Pülümür aşiretlerinin çevreye yönelik birtakım saldırgan hareketlerde bulunması, Zeylan ayaklanması sırasında ele geçirilen bir bildiride, Dersim bölgesinin, Hoybun bölgesi olduğunun belirtilmesi, bölgede yeni olayların plânlandığının işaretleri olarak görülmüştür.

19. Dersim (Tunceli) Olayı(1937–1938):  Dersim İsyanı veya Dersim Katliamı, Dersim'de 1937-1938 yıllarında merkezî Türk hükûmetiyle bazı Dersim aşiretleri arasında bölgenin hakimiyeti ile ilgili çıkan anlaşmazlıklar sonucu yaşanan olaylardır..

20. Menemen olayı (23 Aralık 1930):  Menemen Olayı ya da Kubilay Olayı, 23 Aralık 1930 günü, İzmir'in Menemen ilçesinde, askerliğini yedek subay olarak yapmakta olan Öğretmen Mustafa Fehmi Kubilay'ın ve yardımına koşan bekçiler Hasan ve Şevki'nin şeriat isteyen bir grup tarafından öldürülmesi

Bu dönemde gerçekleşen isyanların ağırlık merkezi, Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu bölgeleridir. Misak-ı milli sınırlarının Orta Doğu’ya ilişkin iki temel sorunu Musul ve Hatay, Lozan Görüşmelerinde çözüme kavuşturulamamıştı. Bu dönemde meydana gelen isyanlar, Türkiye’nin, bu sorunların çözümü aşamasında taraf ülkelerle (İngiltere ve Fransa) yaptığı diplomatik görüşmeleri etkilemiş ve Türkiye’yi iki ateş arasında bırakmıştır. Lozan Antlaşması dışında kalan Musul Meselesi, öncelikle, Türkiye-İngiltere arasında yapılan ikili görüşmelerle hâlledilmeye çalışılmış, sonuç elde edilemeyince Milletler Cemiyeti’nin belirlediği komisyonun çalışmaları neticesinde, İngiltere’nin istediği gibi bir karar çıkmıştır. Musul Meselesi’nin Milletler Cemiyetine taşındığı süreçte meydana gelen isyanlar, İngiltere tarafından desteklenmiş ve Musul’un İngiliz mandası altındaki Irak’a bırakılmasını kolaylaştırmıştır.Hala,  Doğu Anadolu’da ABD nin desteklediği PKK/PYD olaylarının devam etmesi, büyük önder Atatürk’ün ne kadar zor şartlar altında bir takım reformları gerçekleştirmiş olmasına karşın, gelmiş geçmiş Türk hükümetlerin popülis davranışları ile çözümsüzlük artan şiddette sümektedir.

Erdil Ünsal

Kyn: Tarihçi Nevin Yazıcı “PKK'nın Hakkâri Projesi (1984-2013)”