YAZAR KUGLİN BODRUM’DA 68 KUŞAĞINDA KADIN OLMAYI ANLATTI

Yarımada Gazetesi 21/11/2018 - 07:56:41 Bu haber 981 kere okundu
YAZAR KUGLİN BODRUM’DA 68 KUŞAĞINDA KADIN OLMAYI ANLATTI

TAKSAV Bodrum Temsilciliği’nde düzenlenen Pazar sohbetlerinin konusu “68 Kuşağında Kadın Olmak” sohbetin konuğu yazar Necla Ülkü Kuglin oldu. 18 Kasım Pazar günü gerçekleşen söyleşi Toplumsal Araştırmalar Kültür ve Sanat İçin Vakıf (TAKSAV) Bodrum temsilcilik binasında gerçekleşti. Kuglin “68 kuşağında Kadın Olmayı” anlattı. Türkiye’de bir değişim olduysa 68 kuşağının kadınlarının büyük bir katkısı vardır diyen Kuglin ” Direnen kadınlar, başkaldıran kadınlar, soran, sorgulayan, üreten kadınlar bu kuşağın kadınlarıdır.  Kadın meselesi benim için sonra gelen konulardan biri, önce solun birlikteliğine vurgu yapmak istiyorum. Kadın olarak ben her haklarımın sahibiyim, ama şu anda en önemlisi solun birliktelik hareketidir. Ben çalışmadan duramayan birisiyim. Gümüşlük ekibi olarak burada drama derslerine başladık. Dramayı önümüzdeki 100 yılın eğitim biçimi olarak görüyorum. Toplumsal sosyalist eğitim biçiminin drama yoluyla olacağına inanıyorum. Çocuklara mutluluk aşılayarak, onlara inisiyatif vererek, yeteneklerini keşfederek yürümek olarak görüyorum. Durduğunuz yerde, bastığımız toprakta bir şeyler yapabiliyorsak devrimciliğin bir anlamı var diyorum. 

 

1993-1998 yılları arasında 68’liler vakfı başkanlığı yürüten Kuglin “Biz 68 kuşağın kadınları ne yaptı dersek. Türkiye’de gerçek bir değişim olduysa o kuşağın kadınların eseridir. İğne ucu kadar görünmüyor belki, çok kahramanca değil, ama ilmek ilmek örülen hareketler zinciri var. Bizim yolumuzu açan 68 hareketini hazırlayan sol hareket tarihi var arkamızda.

Kadın olarak bu hareketin içinde olurken bazı tabuları yıkmakla görevli olduk. Her şeyden önce evdeki otoriteye karşı başkaldırdık. Evde ki soru şu idi “Nereye gidiyorsun” “mitinge” benim babam bir jandarma subayı hiç bir zaman gidemezsin demedi. Gidersen sonucuna kendin katlanırsın dedi. Gerçekten ben tutuklandığımda hiç haberi olmadı. Bana avukat bile tutmadı gerçekten çok iyi bir tavırdı. Ben kendi kendimi savundum. Mahalle baskılarını yaşadık, komşumuz babama, albayım kızınız Komünist olmuş diyorlar düşünün. Aileme anlattım Komünist olmak çok zor bir iş, öyle kolay bir şey değil dedim.  Biz sadece karşımıza çıkan yanlış gördüğümüz şeylere örgütlü tepki gösteriyoruz. Ankara’nın en katı disiplinli okulunda okudum, önce lise de başladım. İlk isyanımızı başkaldırmaya eğitim sistemine karşı yaptık. Gönlümde hep şu vardı, ben üniversiteye gideceğim ve bu devrimci gençlere katılacağım diyordum. Üniversiteye girdim, 68 sonbaharında öğrenci derneğinin saymanı oldum.

Kadın olmanın ağırlığı devrimciler arasında da yaşanırdı. Kızlar mitinge gelmez, kızlar taş atmaz, sonra Necla hariç derlerdi. Devrimciler arasında da aslında kadın olmak zordu. Kadınlığın nasıl bir tehdit haline gelebildiğini yaşadığım bazı şeylerden anladım. Devrimci arkadaşlarımız çok korumacı olurlardı. Bir şekilde gözleri üzerimizdeydi. Baskınlarda bizi koruyup kolluyorlardı yakalanıp İşkenceye maruz kalmamamız için çaba sarf ederlerdi. İşkencelerde, gerçekten kadındır, biraz nazik davranalım diye bir davranışla karşılaşmadık. İşkenceye uğrayan kadınlar bu konudan bahsetmeye utanıyorlardı.  Ben Taylan Özgür’ün annesine erkek kardeşi ile karşılıklı yapılan işkenceye tanığım. Ben kendime yapılanı affedebilirim, ama onlara yapılanı affetmem”diye konuştu.

Necla Ülkü Kuglin ; 1950 yılında Sinop’ta doğdu. 1974’te Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Lise İngilizce öğretmenliği (Ankara), yetişkinler için okuma-yazma (İsveç), Türkçe, İngilizce ve Almanca öğretmenliği (Almanya) ve gençlik grupları için eğitmen-rehberlik yaptı. Tüm dünyada etkin bir işlevi olan Çocuk Müzesi projesini Türkiye’de hayata geçiren, İngilizce ve Almanca’dan çevirileri de bulunan yazar, halen yazar ve çevirmen olarak çalışmaktadır

Yorum