Vaşington Ziyareti Türkiye-ABD İlişkileri için Yeni Bir Sayfa Açmaktan Uzak

Erhan Ayaz 20/11/2019 - 07:46:11

Cumhurbaşkanı Erdoğan geçtiğimiz hafta Vaşington'a bir ziyaret gerçeleştirdi. Malumunuz Türkiye medyası ki özellikle iktidara yakın medya organları bu ziyarete çok büyük anlam yüklediler. Kuşkusuz küresel sistem içerisinde ve bölgemizin içinden geçtiği dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın gerçekleştirdiği ziyaret Türkiye-ABD ilişkilerinin sorunlarla dolu gündeminde anlamlı bir ziyaretti. Barış Pınarı Harekatı öncesi ve sırasında yaşananlar özelinde Türkiye- ABD İlişkilerinin yaşadığı sorunlar tarafların masaya koyacağı konulardı. Türkiye-ABD İlişkileri Türkiye'nin son yıllarda tercih ettiği dış politika adımları ve savunma sanayi öncelikleri nedeniyle bir gerginlik içerisinde. Tüm bu sorunlu dönem içerisinde rahatsızlığın semptomları ara ara farklı nedenlerle ortaya çıkmaktaydı. Bu görüşe en önemli örnek Rahip Brunson krizini gösterebiliriz. İki ülke arasında sağlıklı bir ilişkinin olduğunu şu an için söylemek pek mümkün görünmüyor ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu çok anlam yüklenen son ziyareti de eldeki gerçekliği değiştirmekten çok uzakta kaldı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ziyareti öncesinde Türkiye-ABD ilişkilerinin gündeminde olan sorunlar ve özellikle Türkiye'nin müzakere masasında gündeme getirdiği konular için herhangi bir olumlu tavrı ABD'li muhataplarından bulduğunu tespit etmek mümkün görünmüyor. Bu sorunlu dönemin ziyaret sırasında çözüm bulunmayan sorunlu konularını şu şekilde özetleyebiliriz;
1. ABD ile PKK'nın Suriye kolu olan YPG arasındaki ilişkinin Türkiye'nin çizdiği çerçevede sonlanması ihtimaller arasında yok. Hatta ABD desteğinin devam edeceği görünmekte.
2. FETÖ lideri Gülen'in iadesi de şu an için mümkün görünmemekle birlikte süreçle ilgili bir ilerleme de bulunmuyor.
3. Türkiye'nin de projesinin tarafı olduğu, yılların emeğini verdiği ve milyonlarca dolar yatırdığı F-35 yeni nesil savaş uçağı konusu Türkiye'nin S-400 meselesini ne şekilde yürüteceğine indirgenmiş durumda; yine ilerleme yok.
4. Türkiye'nin maruz kaldığı olası CAATSA yaptırımları konusu ABD tarafından hala masada tutuluyor ve yaptırımlar gelebilir.
5. ABD Kongresi'nde Türkiye karşıtı tutum devam etmekte. Ayrıca Pentagon ile CENTCOM da ziyaret önceki konumlarını muhafaza ediyorlar.
6. Halkbank davası için de bir gelişme görüşmelerde sağlanamadı.
Her ne kadar Türkiye'nin son yıllardaki dış politika tercihlerinde ABD ile ayrışma olsa da bu ziyaretin amacı kuşkusuz yukarıdaki meselelerin çözümünü sağlamak ve ABD ile yeni bir başlangıç yapabilmekti. Tabi ki de bu çözümü tek bir ziyaretle sağlamak namümkün bir diplomasi gerçekliğidir. İşte bu mümkün olmayan çözümün daha doğrusu çözümsüzlüğün en önemli nedeni Türkiye'nin tercih ettiği Rus S-400 hava savunma sistemidir. İlişkilerin düğümlendiği bu konu Türkiye- ABD ilişkilerinde büyük ayrışmanın temel nedenidir. NATO üyesi bir ülkenin bu tercihi Vaşington'daki tüm önemli kurum, kuruluş ve siyaset yapıcılar tarafından ciddi şekilde sorgulanmaktadır. Erdoğan-Trump görüşmesinin ardından Beyaz Saray tarafından yayınlanan özet raporda yukarıdaki bu argümanı teyit etmektedir. S-400 meselesi çözülmeden Türkiye-ABD ilişkilerinde çok büyük bir ilerlemenin yaşanması mümkün gözükmüyor.
Sanırım Türkiye diplomasisin bu ziyaretten en önemli kazancı Türkiye'nin NATO için ne kadar önemli bir ülke olduğunun ABD tarafından yeniden anlaşılması oldu. Ancak belirtmekte fayda var ki ABD siyaseti sadece Başkan Trump'tan ibaret değil. Üstelik Trump'ın içinde bulunduğu siyasi konumun ne kadar zor olduğu, önümüzdeki dönemde ABD siyaseti içerisinde olup olmayacağı belli değilken tüm yumurtaları tek sepete koymak ne kadar faydalı olacak bize zaman gösterecek.