“Mahlas ve kendini farklı gösterme”

Erdil Ünsal 02/11/2021 - 08:20:20

Kimi sözleri, kimi giyinişi, kimi takıları, kimi malının mülkünün değerinden, son model pahalı arabası olduğundan bahsederek farklı durumunu belirtmek gereksinimi duyar. Roma imparatoru mor renkli giyinmeyi halka yasaklamış, bu rengin sadece kendi giysilerinde yer alacağını emretmiş.
 
Bazı yazarlar da Mahlas(takma ad) kullanarak kendini farklı göstermişler.
 
Siyasi sebepler:.Baskıcı yönetimlerin olduğu dönemlerde takma ada başvurulmuş. Nazım Hikmet en çok takma isme sahip olan kişi. Bir dönem yasaklanmış olan şairin tam 18 tane takma ismi var. Aziz Nesin kalemi gibi takma isimleri de eğlenceli olan yazar; Ord. Prof. Paf-Puf, Bedri Birdirbir, Sıtkı Sırılsıklam gibi 14 tane takma isime sahip. Attila İlhan'ın 4 tane takma ismi vardı...Abbas Yolcu, Beteroğlu, Ali Kaptanoğlu, Nevin Yıldız.
 
Psikolojik sebepler: : Kalem sahibinin ruh durumu ile ilgili sebepler..Özellikle genç yazarlar ya da ortaya koyduğu eserleri kendi ismine yakıştıramayan kalem sahiplerinin tercih ettiği sebeplerdendir. Eskiden yurtdışında bulunmak tahsilini yurtdışında yapmak sayılı kişilere aitti. Bilgisinden faydalanmak için Tv ye davet edilen adam konuşmasına, “Ben Paris’teyken” diyerek başlardı. Tv de “ben Paris’teyken“ cümlesini kullanması tahsilin Avrupa’da yapmış farklı olanağa sahip iyi dinlenmesi gereken önemli bir kişi olduğunu izleyenlere vurgulama gereksinimi duymasından ileri geliyordu. Türk adla değil Fransız Mahlas-takma adla yazdığı kitabının piyasada satışının arttıracağı düşüncesi kendini bir anlamda farklı gösterme güdüsünü devreye sokmuştur.  
 
Zengin ve paralı olduğunu gösterme meraklısı meşhur bir İtalyan sanatçı, arkadaşları ile restauranta girer. Bakar, oturduğu masanın bir ayağı kısadır ve oturanlar kımıldadıkça masa devamlı sallanmaktadır. Hemen bir tomar Euro bankonot çıkarır ve kısa olan masa bacağın altına sıkıştırır. Garsonlar hemen masa etrafında dönmeye başlarlar, yüklü bir bahşiş beklentisi içerisindedirler. Yemek biter kasaya ödeme için yanaşan sanatçı döner masa bacağı altına sıkıştırdığı bankonatları alır ama bahşiş bırakmadan çıkar gider.
 
Kişinin farklı görünmeye çalışması üzerine oturmayan elbise gibidir. O insanın kendine güvenen bir düşüncesi olmadığı için en güzel elbise bile üzerinde güzel durmaz sırıtır.
 
Kitap yazan önemli kadın yazarlar sırf kadın olduğu için kitaplarının basımı  engellendi ve Mahlas-takma ad kullandılar. Bugün dünyaca ünlü yazarlar arasında yer alan, Harry Potter serisinin yazarı J.K. Rowling de bunlardan biri.Yazarın asıl ismi Joanne Rowling ancak Harry Potter serisinin o dönem hedef kitle olan ergenlik öncesi çocukların bir kadın tarafından yazılan büyücülük hikayelerini okuyacağını düşünerek yayınevi kitaplarına çekince koydu. Bu yüzden ondan kitabın yazarı olarak tam adı yerine adının baş harflerini kullanmasını istediler.
 
Sayısı yüz elliyi aşan aşk romanlarının toplam satış rakamı 280 milyonun üzerinde olan Amerikalı yazar Nora Roberts, erotik gerilim türünde yazdığı “In Death”serisini muhtemelen çoğu kadın olan kalabalık okur kitlesini ürkütmemek İçin J.D. Robb adıyla kitabını yayımlıyordu.
 
Toplumsal sebepler: Tarih boyunca (takma ad) kullanmanın nedeni, genelde yazarın güvenliği üzerinde tehdit oluşturan politik ve/veya ahlâkî baskılar olmakla beraber kimi yazarlar da sadece yakın çevresi üzerinde yarattığı
 
izlenimin değişeceği korkusuyla bu yola gitmiş. Bazı yazarlar da
 
kimi babasından destek görmediği için kendisini gizlemek zorunda kalmış. Bazıları da'gizemli' olmaktan hoşlandıkları  sadece kendilerini eğlendirmek İçin 'takma ad‘ kullanmışlar.
 
Türkçe yazan yazar ve şairler' takma ad‘ olarak erkek adı seçmişlerdir ama bunların sayısı kadın ismi ile yazan erkek yazarlardan çok daha azdır.
 
Modayı takip etmenin getirdiği farklı giyim:
 
Çocukluktan ergenliğe geçerken hayran olduğumuz kişilerin davranış stillerini örnek alırsınız. Onlar gibi giyinip takınmaya onlar gibi konuşmaya, davranmaya başlarız. 1960  yıllarda PX Amerikan pazarları vardı. Oradan aldığınız ABD menşeli deri Loufoure mekosenlerin ortasındaki bandın arasına Amerikan metal parası “penny” sıkıştırıp, Ankara Kızılay meydanında dolaşmak bir moda idi.
 
Geleneksel ve yöresel sebepler: Doğduğu yeri gizleme veya övünç duyma.
 
Kendini farklı gösterme güdüleri kişiden kişiye farklılık gösterir.Anketör sorar, “Nerelisiniz? Yozgat’ın köyündendir ama “Yozgat’ın içindenim “der. Bu yanıt onu bir köyden gelene göre daha popüler gün görmüş şehirli bir kişi olduğunu belirtme arzusundan kaynaklanır. Anketör bu kez Kayseriliye sorar, “Eğitim durumunuz.?”,”Kayseriliyim!” “Neredensiniz diye sormadım”,“Tahsiliniz nedir?”  “Kayseriliyim dedim ya”. Eşeği  boyayıp  babasına satan bir nesilden gelme inancı annenesi ona bu yanıtı verdirir.” Hikaye şu. Babasında harçlık koparamayan oğul hazır eşekleri de kaybolmuşken bir plan yapar. Pazarda kayıp eşeklerine benzer bir eşek bulur. Eşeğin rengi boz’dur. Eşeği siyaha boyar ve “Baba eşeğimizi buldum şu kadar para verdim ve aldım ” der ve verilmeyen harçlığı ondan tahsil eder. Babaya eşek satma  becerisini gösteren bu oğul Kayserililerin okumasa da iş bilen cin fikirli oldukları için kendilerinin tahsilli okur yazar kabul ettirme övüncüne yol açmış.
 
Kendini farklı gösterme arzusunun yaşanmış gerçek bir olayı da şöyle:
 
ABD den master ve doktora yapma  bursu kazanan Denizlili üniversite  talebesine ABD de bölüm profesörü sorar,
 
“Sen Türkiye’nin neresindensin?”
 
Denizlili düşünür o zamanlar denizli köy kasaba arası bir yer. Denizliliyim derse profösörün gözünde bir kırsal alanından gelen bir kişi olma durumuna düşmemek için en popüler ve yakın büyük il olan, “İzmir’liyim” der.
 
Profesör ben kongre gezisi için geldiğimde bir tek Denizlı Pamukkale Travertenlerini bilirim. Bu İzmir ili Denizli-Pamukkalenin ne tarafına düşer.?”