Yüzde almışbeş muhafazakar kesim, yoksulluklarının farkında olmasalar da Müslüman oldukları için iktidardaki partiye oy verdiler. Bilgisiz ve eğitimsiz seçmen, Köy Muhtarına üst baş yapanın, cami imamının, kanaat önderinin dediğine inanan, bağlı olduğu cemaat liderinin etkisinde kalarak oy verdikleri kesinleşti.
Seçim sisteminin çarpıklığından kendi ve/veya diğer köy ve kasabadan gelip yoksulluğu kaldıracağız sloganı ile partici olmuş kişilerin partisine oy veriyorlar. Onlar, kendileri gibi bir dokuya sahip oldukları için o partiye oy veriyorlar.
Sistemin çarpıklığına örnek, Ex c.başkanı Özal’ın yurtdışı eğitimli prensleri kontenjandan tepeden inme seçim listelerine koymasaydı, bu prensler tabandan delege seçimi ile aday olmaları ve seçilmeleri mümkün olamazdı. Çünkü, kırsal alan muhafazakar kesim kendine benzeyen kişilere oy vermekte.
Tabela partileri dahil yüze yakın parti var ve bu kadar çok parti tarımsal ve hayvansal üretimi olmayan, ekonomisi dışa bağlı bir ülkede 14 Mayıs şeçimine katılan yaklaşık 20-23 küçük parti 14 Mayıs seçimlerinde yer aldı. Bu partiler tabela, afiş, flama propoganda malzemesi satanlara istihdam yarama dışında, milli görüş vesayeti taşıyan AKP ile Atatürk ilkelerine bağlı CHP nin elinden hangi görüşü ile muhafazakar kesimi ikna ederek kendi partisine oy verilmesini sağlayacaktı.? Bu vesayet sisemini değiştirmek için bu 20-23 küçük parti 23 Mart 2024 mahalli seçimlerinde de çabalayacak mı yoksa tabelalarını indirecekler mi.?
TBMM de T. Mataracı, Hilmi İşgüzar Güneş Motel olayı , Mustafa Çelebi, 1995 seçimlerinden DSP'den seçilmiş Afyon Milletvekili Kubilay Uygun 1 ayda 3 defa toplamda 7 parti değiştirdi.
Sabah evden çıkarken Kübilay’ın eşi, “Seni hangi partiden arayayım.?” “Sen beni cep telefonumdan ara”dediği,
En ufak kamu işlemininde savcılıktan “sabıkası olup olmadığını belirten “iyi hal kağıdı” istenen bir ülkede, alt mahkemece bütün hukuki incelemeler sonucu, 326 yıl ceza alan ex deprem bakanı K.Ayd.nın Yüce Divan’da aklanarak en yakın seçimde Yozgat’tan tekrar m.vekili seçilebildiği ortamda neyin hukukunu, demokrasisini savunabilirsiniz?
T.Özal’ın başlatığı,”Anayasayı bir kere ihlal etsek ne çıkar “ dediği, Anayasa maddelerini koruyamayan ilkeli bir Parlemento olmaması otokrasiyi doğurdu.