Korona Tehlikesi Her Gün Büyüyor; Önlemler ise Yetersiz

Nevzat Çağlar Tüfekçi 25/11/2020 - 08:45:18

Koronavirüsün ölümcül tehlikesi her geçen gün büyüyor. Dünyada ölen sayısı 1,5 milyona, Türkiye’de ölenler ise 13 bine yaklaştı. Çeşitli açıklamalara rağmen aşının ise ne zaman geleceği meçhul. Aşı bulunsa bile herkes buna ulaşabilecek mi? Korona karşısında Dünya aciz kaldı…

Türkiye’de ise durum daha kötü, Sağlık Bakanının açıkladığı vaka ve ölüm sayıları gerçekleri yansıtmıyor. Açıklananlar, gerçek rakamların çok altında. Gerçek vaka ve ölüm sayılarını bulmak için, açıklananları en az 2 ile 3 ile çarpmak gerekiyor.

Türkiye’de iktidar, bu pandemi krizin yönetmekte aciz kaldı. Bir yandan ekonomik kriz, diğer yandan pandemi; vatandaşı vurdu. Vatandaş kendi haline bırakıldı. Bu konuda toplumsal yaşamda, devletin denetimi, varlığı hiç hissedilmiyor. Sadece Maske tak, fiziki mesafeyi koru, temizliğe önem ver diye önerilerde bulunmakla yetiniliyor.

BİR AY EVE KAPANMA ŞART

Uygulanan değişik saatlerde sokağa çıkma yasakları ise salgının yayılmasını önlemiyor. Sabah ayrı, akşam ayrı, hafta sonu ayrı sokağa çıkma yasaklarıyla sorunun çözümü görünmüyor.  Kalıcı ve salgının yayılımını en az indirecek bir ay gibi sokağa çıkma yasağının uygulanması, bu salgının yayılma hızını kesecektir.

İktidar bu konuda kesin ve kalıcı çözümler için adım atmalı. Vatandaş kendi haline bırakılmamalı, “Saldım çayıra, Mevla’m kayıra” politikaları güdülmemelidir. Bir aylık bir sokağa çıkma yasağı uygulaması sırasında, esnafın meydana gelecek zararları da devlet tarafından karşılanmalıdır. Bunun Avrupa’da örnekleri var.

Halkın sağlığı her şey den önce gelir. Bir aylık zorunlu kapanmayla, ekonomi batmaz. Bu gerekçe gösterilerek, halkın sağlığı ile oynanmamalı, ölüm sayısının daha da artmasının önüne geçilmelidir. Resmi açıklamalarda daha önce düşük açıklanan koronalı ölümler şimdi 150’leri buldu, kısa vadede etkili önlemler alınmazsa bu sayılar 200’leri geçecek. 

İktidar bu konuda şeffaf davranmalı, vaka ve ölüm sayılarını tam olarak açıklamalıdır. İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu şöyle diyor: “Ben konuşmazsam, ne yapacağım? Mecburum konuşmaya. Dün akşam, bulaşıcı hastalıktan İstanbul’daki vefat sayısı, 186. Ben şimdi ne yapayım yani; susayım mı, yutkunayım mı? Ben, uyuyamadım ki gece. Defin sayısımız, 450’lere doğru yürüyor. Yani yetiştiremiyoruz. Normal Kasım ayında bizim definimiz, İstanbul’da 202, 190, 180 kişidir. Şu anda 450’ye doğru gidiyor. Bu kadar zor durumdayız. Bunu bilin ama pandemiyse konu, hepinizi Allah korusun. Ben de yaşadım. Ben de o hastalığı geçirdim. Dolayısıyla hiçbir haneye, o hastalık girmesin isterim. Lütfen siz de dikkat edin” (Yeniçağ, 24.11.2020)

ÇÖZÜM, VATANDAŞIN İNİSİYATİFİNE BIRAKILAMAZ

Vatandaşın inisiyatifine bırakılan bir çözüm, çözüm değil, çözümsüzlüktür. Kalıcı ve etkili önlemlerle vatandaşın koronavirüse karşı korunması sağlanmalı, daha fazla ölümlerin önüne geçilmeli, insanlar yaşatılmalıdır.

Koronavirüs salgının önüne geçilmesi için, halk, iktidardan kalıcı çözümler bekliyor. Bilim Kurulu üyeleri de bu konuda daha etkin bir tutum sergilemeli, salgının önlenmesine karşı bilimsel tavrı, sonuna kadar savunmalıdırlar. Savundukları halde etkili olamıyorlarsa, orada daha fazla durmalarının da bir anlamı kalmamaktadır.

Türkiye’den korona tehlikesi her gün büyüyor, vaka ve ölüm sayıları her gün artıyor ama önlemler yetersiz. Kalıcı önlemlerin alınması konusunda İktidar, Sağlık Bakanlığı ve Bilim Kurulundan bir kararlılık gözlenmiyor. Salgının hızını kesmeye yönelik, uygulamaya ilişkin etkin önlemler istiyor halk. Günü kurtarmaya yönelik politikaların bu halka, bu topluma hiçbir faydası yok!