İstanbul BüyükŞehirBelediye Başkanı Kadir Topbaş istifa edince; CHP Grup başkan vekili Engin Altay, Topbaş'a, bulunmaz Bursa kumaşı gibi övgüler yağdırdı; hem de kendi genel başkanına ve CHP Kadıköy Belediye Meclisi üyesi Hüseyin Sağ'a ters düşerek.
Bir parti üyesi olarak Engin Altay'ı eleştiriyor, Topbaş'a övgülerini anlamsız buluyorum...
Böyle tutarsızlıklar, partinin imajını zedeliyor ve partiye zarar veriyor...
Siyasetçi, konuşmadan önce çok düşünecek ve iyice-ölçüp biçtikten sonra konuşacak. Konuştuktan sonra da sözlerinin arkasında durabilmeli ve kendi partisiyle çelişkiye düşmemeli…
CHP’de en üst düzeyde görev yapan Engin Altay’dan beklenen, bir özeleştiri yapması ve partililerinden özür dilemesidir…
xxx
Yalçın Bayer'in köşesinden(Hürriyet, 27.9.2017) okuyalım durumu:
KADİR Topbaş’ın ‘istifası’ndan bir mağduriyet yaratmak doğru mudur?
Değildir.
Nedeni de şudur:
Bu konuda kitap yazmak lazımdır. Ama önce şunu hatırlatalım: 5216 ve 5393 sayılı kanunlar ile büyükşehir belediyelerine ‘plan yapma yetkisi’ verildi. Kadir Topbaş bu yetkiyi yeşil alanları çoğaltmaya, bölge planları yapmaya, altyapıyı iyileştirmeye, trafiği çözme yönünde kullansaydı bugün İstanbul bu halde olmazdı.
CHP İBB/Kadıköy meclisinde, Hüseyin Sağ’ın en çok sorguladığı ve önerge verdiği kişi; Kadir Topbaş... Aslında bu bir rekor!..
Sağ’dan, Topbaş’la ilgili bir bilanço istedik;
dedi ki: “Topbaş, 14 yılda imar ve bayındırlık komisyonuna yaklaşık 20 bine yakın dosya havale etti. Sonuç; İstanbul’da beton yığını siluet ortaya çıktı!
Tanık istenirse; vinçleri, taşan dereleri, kaldırımları, doldurulan sahilleri göstermek gerekiyor. Topbaş ortaya çıkan ‘davalara’ ve yağmalara karşı imar dosyalarından haberim yoktu diyemez. Belediye Yasası’na göre başkanın havale etmediği hiçbir konu belediye meclisinde görüşülemez. 20 bin dosyadan 7’sini veto etmiş kendisi.
- 2014-2017 yılları arasında verdiğim önerge sayısı 153 adet; cevabı verilen sayı 35... Dönem bitiyor hâlâ cevap yok. 2004-2017 arasında 41 suç duyurusu yaptım, 29 dava açtım; bunlardan bir kısmını diğer üye arkadaşımla yaptım. Kaybettiğim dava sayısı kazandıklarımdan daha çok; hâlâ süren davalarım var. Yaklaşık ulusal basında çoğu imar rantı ve bunlara bağlı suç duyuruları ve röportajlarımı içeren 800 yakın haberim yer buldu.”
Kadir Topbaş, AKP’lilerin çok sevdiği sözcükle ‘kadim şehir’ İstanbul’a hesap vermek zorundadır. Vermesi de gerekiyor zaten. Her ne kadar Cumhurbaşkanı kendisini ‘gölgeliyor’ diye düşünse de hesabını bir gün mutlaka verecek. ‘İmar rantı’ diye bir şey varsa; bunun baş sorumlusunun kendisi olduğunu biliyor Topbaş...
- Çevre ve Şehircilik Bakanı Mehmet Özhaseki göreve geldiğinde, Kadir Topbaş’a isim vermeden bindirdi. “En büyük hırsızlıklar imardan geliyor” dedi. Ne yazık ki, bu söze tepki koyan hiçbir belediye başkanı ortaya çıkmadı.
Kadir Topbaş İstanbul’a abilik değil ‘üvey kardeş’ muamelesi yaptı.
ENGİN ALTAY VE TUTARSIZLIĞI!..
Bu arada CHP Grup Başkan Vekili Engin Altay’ın önceki gün Kadir Topbaş’la ilgili değerlendirme yaparken, “Kadir Topbaş, bugüne kadar yaptığı hizmetleri ile hayırla anılacaktır. Eksik olmasın, bugüne kadar İstanbul’a yaptığı hizmetlerden dolayı huzurunuzda ona teşekkür etmeyi İstanbul milletvekili olarak bir borç biliyorum. Sayın Kadir Topbaş’ın İstanbul’a kayda değer hizmetleri olmuştur. Bu sebeple kendisine İstanbul halkı adına teşekkürü bir borç biliyorum” demesi tartışma yaptı.
Genel Başkan Kılıçdaroğlu’nun, daha önce Kadir Topbaş’la ilgili bu biçimde bir övgüsü hiç olmadı.
Aksine zaman zaman Topbaş için ağır eleştiriler yöneltti ve “İstanbul’u mahveden adam... İmar rantının sorumlusu...” diye ifadeler kullandı.