ÇAKAR LAMBALI VEKİLLERE DİKKAT!

Kemal Özcan 17/12/2019 - 07:33:30

Geçen Cumartesi günü Aydın’a gidiyordum..
Savrandere rampasında dikiz aynasından arkayı kontrol ederek önümdeki kamyonu sollamak istedim.
Tam kamyonla yan yana geldiğim sırada arkamdan sürekli selektör eden çakarlı siyah bir araç belirdi.
Bir yanım refüj, diğer yanım kamyon ve arkada sivil plakalı çakarlı bir taciz..
Adam neredeyse üstümden geçecekti..
Kendimi kamyonun önüne zor attım..
Geçerken çaldığı korna ve önde oturan şahsiyetin el kol hareketleri de cabası.
Meğer dün sabaha karşı milletvekilleri kendilerine trafikte ayrıcalık sağlayacak bazı düzenlemeler getirmişler.
Gece yarısı saat 3’te geçirmişler..
Gece yarısı o saatte ne kanunlar geçirdiler kendi lehlerine, milletin aleyhine? 
Milletvekillerinin millete hizmetten çok kendilerine hizmet ettiklerinin kanıtlarından biri daha.
Aristokrat sınıfa dahil olabilme atraksiyonları bunlar.
Artık milletvekilleri araçlarına çakarlı lamba takabilecek..
Hız sınırları, trafik kaideleri onları bağlamayacak..
Hatta bu çakarlı vekillerimiz kırmızı ışıkta bile geçebilecek.
Millete hizmet ettikleri yok, acele etmelerine ne gerek var. 
Ambulans, polis, itfaiye tamam da milletvekili ne alaka onu anlamadım?
Kırmızı ışıkta geçecek kadar hayati ne işin olabilir?
Biz milletiz, o ise bizi temsil eden vekil,  bizden üstün, bizden öncelikli olmamalı..
İnsan haklarına aykırı bir düzenlemedir.
Millete hizmetkar olmaya geldik diyerek gelip, trafikte bile üstünlük yasası çıkaranlar bu milletin vekili olacaklar.
Parlamenter sistemden sonra vekilliğin işlevi azaldı.
İşlevleri azaldıkça, ülkeye yükleri daha çok arttı.
Atanmış Cumhurbaşkanı Yardımcısı meclis kürsüsüne gelip istediği gibi ayar verip gidiyor.
Seçilmişler de ceylan derisi koltuklarında onu dinlerken mayışa mayışa kendilerinde geçiyorlar.
Bir çakar lambaları eksikti, o da oldu tamam artık kim tutar sizi?
Bu millet kendi seçtiklerini bir türlü doyuramadı gitti.
Tek dertleri elime geçirdiğim gücü nasıl hoyratça kullanabilirim?
Kendi şahsıma nasıl pay çıkarırım?
Bugün milleti nasıl enayi yerine koyarım?
Kardeşim biz trafikte neler çekiyorsak sen de çek o trafik çilesini.
Çek ki belki çözüm filan bulunsunuz belli mi olur, başka türlü çözmeye bile yeltenmezsiniz?
Başımızdaki zihniyet Ahmet Necdet Sezer'i memur emeklisi gibi yaşıyor diye hor görürlerdi hatırlayın.
Kırmızı ışıkta duruyor diye yadırgarlardı.
Ecevit’in makam arabası yerli otomobil olan Kartal’dı o da aldı eleştirilerden nasibini..
Bir kere kapağı meclise attılar mı hepsinin ideali beleşe lüks hayat.
Geçen yıl  ömür boyu diplomatik pasaportu garantilemişlerdi. 
Şimdi de trafikte her türlü üstünlüğe sahip oldular.
Milleti çok güzel temsil ediyorsunuz, gerçekten tebrik ederim böyle devam edin..
MHP'li Cemal Enginyurt, ‘Çakar kullanarak ne yaptık, araçların üzerinden mi geçtik?’ diyerek savunmuş düzenlemeyi.
‘Mafya babalarına bile veriyorlar’ demiş..
Savunmaya bakar mısınız?
Tabi Cumhur ittifakı bunu gerektiriyor.
Hani bütün çakarlar sökülüyordu n’oldu?
Hem İçişleri Bakanlığı bir açıklama yapmıştı, teklif metninde ‘böyle bir düzenlemenin yer almadığı’ belirtilmişti.
Çakarlı araçları engellemek için milletvekili dahi olsa çakar yakamaz diye afra tafra yaptılar,
şimdi kırmızı ışıkta geçmeyi bile serbest bıraktılar.
Yalan paçalarından akıyor.
Mevcut vekiller olsa amenna, 3 bin 500 eski vekil de çakar lamba takabilecek.
Bazı bürokratları ve Yüksek yargı mensuplarını da dahil ettiler.
Başkanlık sisteminde milletvekillerinin meclisteki fonksiyonlarını hala anlamadım ben.
Vekillik dünyanın en boş mesleklerinden biri haline geldi.
İktidar partisinin ilçe başkanı onlardan daha fonksiyonlu.
Seçmenden daha fazla sosyal güvence, meclis lokantasında nerdeyse bedavaya yemek,
trafikte kuraldan muaf, emekli olsan dahi diplomatik pasaporttan faydalanmak.
Bu arada daha iyi ısırıp öğütebilsinler diye 12 adet implant yaptırma hakkı verilmesi tam isabet olmuş.
Oh ne ala memleket!
Yolda belde çakarlı araç görürseniz hemen atın kendiniz sağa veya sola, maazallah üstünüzden geçerler.
Ya da sol şeridi daima boş bırakalım da ola ki bir vekil beyimiz,
paşaya kelle melle yetiştiriyordur, neme lazım ona ayak bağı olmayalım.
Hiç kimsenin hizmet etme gibi bir kaygısı yok, kariyer yapsınlar, aristokrasiye yamansınlar.
Kim kime hizmet edecek ki zaten?
Bol bol cevabını dahi alamadıkları soru önergeleri versin dursunlar.
Herkese göre kural olmaz, kural tek olur ve herkes ona uyar.
Vatandaş, sağlık kurumuna adım attığı andan itibaren muayene, tıbbi malzeme, 
ilaç, reçete adı altında ek olarak cepten Sosyal Güvenlik Kurumuna (SGK) katılım payı ödüyor.
Ancak atanmış Cumhurbaşkanı yardımcıları ve Bakanlar, 
Danıştay ve Yargıtay üyeleri ile bunların emeklileri ve bakmakla yükümlü oldukları aile fertleri, 
sözleşmeli-protokollü sağlık kurum ve kuruluşlarına katılım payı ve ilave ücret ödemeyecekler.
‘Ayrıcalıklı tedavi ve sağlık hakkı’ ile kendilerine ömür boyu bir ayrıcalık oluşturdular..
Sadece kendilerine değil, tüm sülaleye sonsuza dek bu imtiyazı verdiler.
Yuh artık, ben buna söyleyecek laf, söz bulamıyorum. 
Fakir fukaranın boğazından kesip verdiği paraları yiyenlere diyecek bir sözüm yok.
Oysa Anayasada ‘Hiçbir kişiye, aileye, zümreye veya sınıfa imtiyaz tanınamayacağına’ dair hüküm vardır.
Yasa yapanlar kendi yaptıkları yasaları ihlal ediyorlar.
Vergiler, zamlar, cezalar aldı başını gidiyor. 
Sanırım şu an halk olarak çalışıp çabalayıp, oy verdiğimiz seçilmişlere bakıyoruz, durum bu.
Emeklilikte Yaşa Takılanlar kazanılmış haklarını istediklerinde,
devlete yük olarak görüp seçim kaybetmeyi göze alanlar,
mecliste bir gün bile görev yapanlara ömür boyu para ödemeyi nasıl içlerine sindirebiliyorlar?
Ayıptır, yazıktır, günahtır!
Seçilmişlere ve atanmışlara trafikte ve sağlık yardımlarında ayrıcalık hakkı.
İşin içine yüksek yargı mensuplarını da katarak imtiyazı sağlama almışlar.
Sabaha karşı geçirdikleri torba yasanın içine sıkıştırmışlar bunu.
Böyle bir hakkı neden tüm vatandaşlara tanınmıyorlar?
Halbuki millet asıl, vekiller surettir.
Sadece ‘milletin adamı’ nutukları atarak milletin adamı olunmaz.
Millet gibi yaşarsın onların çektiği yokluğu, yoksulluğu, çileyi çekersin öyle milletin adamı olursun!
Vekillere tanınan hakları asillere de tanımak , bunu yaşama geçirmek,
milletin iradesinin tecelli ettiği meclisin asli görevidir.
Milletin ağzında dişini sıka sıka diş kalmadı.
Gerçi olsa da pirzola biftek yediği filan da yok.
Kendi ağzınıza 12 adet implant takın ki, meclis lokantasından 5 liralık kuzu pirzolayı çok rahat yiyebilesiniz..
Türkiye'de milletvekili olmak kıyak bir iş.
Bir milletvekili olabilmek için genel başkanlarına neden bu kadar taklalar atarlar,
niye bu kadar para harcarlar diye  düşünürdüm, meğer kaz gelecek yerden tavuğu esirgemezlermiş.
Maaştan emekliliğe, dokunulmazlıktan sosyal güvenceye kadar vekillerin çok sayıda ayrıcalıkları var.
İki yılda emekli olabiliyorlar.
Emekli vekiller çalıştıkları zaman, vatandaş gibi sosyal güvenlik destek primi ödemiyorlar.
Kendileri ve eşleri, trafikte de dokunulmazlar. 
Onlara ceza kesilemiyor.
Şimdi de geçiş üstünlüğü ayrıcalığı tanıdılar tam oldu..
Ülkeyi üstlerine geçirelim de bitsin adamların bu çilesi.
Hoş Kalın İnançla ve Dirençle kalın!