ZEYTİNDE TEHLİKE HENÜZ GEÇMEDİ-2-

Nevzat Çağlar Tüfekçi 21/06/2017 - 10:35:43

ZEYTİNYAĞI ÜZERİNDE OYNANAN OYUNLAR!

Zeytin, ülkemiz için önemli bir geçim kaynağıdır. Yaklaşık 750 bin aile geçimini bundan sağlamaktadır. Fakat son yıllarda ülke ölçeğinde zeytin kıyımı yaşanıyor. Termik santral yapmak için Soma-Yırca’da 6 bin zeytin ağacı kesildi. Milas-Karacahisar köyünde golf sahası yapmak için alınan 3 bin dönüm arazideki 80 bin zeytin ağacı kıyıma uğradı. Konut, fabrika ve tesis yapımları için habire zeytin ağaçları kesiliyor, zeytinlik alanlar küçülüyor.

Yaklaşık 8000 yıl öncesinden bu yana dünyaya güzellik, sağlık ve lezzet kaynağı olarak hizmet veriyor zeytin ve zeytinyağı. Zeytin, tüm kutsal kitaplarda geçiyor. “Olea prima omnium arborum est” demişler Latince’de; ‘’Zeytin tüm ağaçların ilkidir…’’

Kökleri İÖ 3. Binyıla kadar uzanan eski Anadolu halklarından Karlar’ın yaşadığı ve cennetten bir köşe olarak nitelendirilen Karya’yı ele geçirmek isteyen istilacı güçler; Karlar’ın savaşçı gücünü kırmak amacıyla; önce, onlar için çok değerli olan zeytin ağaçlarını dibinden keserlermiş, tıpkı şimdi yaptıkları gibi… Zaman içinde, ne zeytinden vazgeçebilmiş insan(lar) ne de zeytine kıymaktan… Zeytin, hiç küsmemiş kendisini kıyanlara ve bereketini sunmaya devam etmiş hep!

ZEYTİNYAĞLI YİYEMEM AMAN!

Bursa yöresine ait bu türkü, 1954 yılında, Muzaffer Sarısözen tarafından derlenmiştir. Marshall Planı, 2. Dünya Savaşı sonrasında 1948-1951 yılları arasında yürürlüğe konulan, ABD kaynaklı bir dış ekonomik yardım paketidir. Aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 16 ülke, bu plan uyarınca ABD’den ekonomik kalkınma yardımı almıştır. ABD, geçmişten beri dünyanın en büyük mısır üretici ülkesidir. ABD birikmiş olan mısır dağlarını eritmek için mısırözü yağı ihracatını keşfetmiştir. Marshall yardımının koşullarından biri, Türkiye’nin ABD’den mısırözü yağı almasıdır. (Yeni Sömürgecilik Açısından Gıda Emperyalizmi, Osman N. Koçtürk, Toplum Yayınları, 1966).

Buna bağlı olarak Türkiye’de ilk margarin fabrikası kurulur. Yine aynı dönemde yüz binlerce zeytin ağacı sökülerek bir katliam yapılır. Türk insanı, zeytinyağından soğutularak mısırözü yağına ve margarine alıştırılır. Bu amaçla zeytinyağı ısınırsa, kanser yapar gibi yalanlar uydurmaktan geri kalınmaz. Hâlbuki zeytinyağı, dumanlaşma derecesi en yüksek(en zor yanan) sıvı yağlardan biridir. Kötülemek için de bir halkla ilişkiler çalışması olarak, “Zeytinyağlı yiyemem aman, basmadan fistan giyemem aman…” diye türkü sipariş edilir ve ülkenin en popüler türküsü yapılır. Halk, zeytinyağsız(kötü) beslenmeye, margarine(katıyağ) mahkûm edilir. (Prof. Dr. Kenan Demirkol)

xxx

TÜİK’e göre ülkemizde 171 milyon zeytin ağacı mevcut. Türkiye, dünya zeytin üretiminde 4., zeytinyağı üretiminde (İspanya, İtalya, Yunanistan, Tunus, Türkiye…) 5.’dir. Sofralık zeytin üretiminde (İspanya, Türkiye…) 2., tüketiminde 1.’dir. Kişi başına zeytinyağı tüketiminde, 2.1 kg ile sonlardadır.

Ülkemizde zeytine sahip çıkılsa, iktidarlar zeytin ve zeytinyağına gereken önemi verseler, teşvikler yeterli olsa; zeytin ve zeytinyağı, ülkemiz için önemli bir gelir kaynağı olacaktır. Ama maalesef, zeytin ve zeytinyağına gerekli önem verilmiyor… Zeytine yönelik kıyımlar bugün de devam ediyor acımasızca, yasalarla zeytinlik alanlar daraltılmaya çalışılıyor… Üretici, zeytini ağacın başında bırakma noktasına getirildi.

xxx

TEHLİKE GEÇTİ Mİ?

Zeytin yasa tasarısı Meclis’ten çekildi ama Bilim-Sanayi ve Teknoloji Bakanı, “bu konu 17-20 kez daha gündeme gelir” dedi. Bu nedenle zeytinlik alanlara sanayi tesisi yapılması konusunun tekrar gündeme gelmesi olası. Bu konu Meclis gündemine gelmeyecek şekilde kesinleştirilmeli, bir oldu bittiyle karşı karşıya kalınmamalıdır…