Bana diyorlar ki;

Toplumsal yaşamın içinde gördüğün kusurları (Okul bahçelerinin kirliliği, yere atılan çöpler, kesilen ağaç, kent merkezindeki boş arsalarda kuruyan otlar, yerlere atılan pet su kapları vd.) neden sosyal medyada paylaşıyorsun; bunu ilgilisine bildirsen daha iyi olmaz mı diye?

 

Tabi bu bir yöntem… 

Böyle de yapılabilir…

 

SOSYAL MEDYAYI KULLANMA ANLAYIŞIM...

 

Ben yukarıda sayılan kusurları paylaşarak ve uygun bir dille ifade ederek; toplumda bir farkındalık yaratmaya, bir sorumlu yurttaş bilincini oluşturmaya, kusura dikkat çekerek onun bir daha yapılmamasını sağlamaya çalışıyorum.

 

Sosyal medya, toplumsal bilincin oluşmasında, insanların eğitilme ve yönlendirilmesinde, bir farkındalık yaratılmasında en büyük olanak...

 

Sosyal medya iyi yönde kullanılırsa, insanların ve içinde yaşanılan toplumun olumlu yönde şekillenmesinde iyi bir araçtır. 

 

Kötü yönde kullanılırsa, topluma, insanlara çocuklara, doğaya, hayvanlara zararı olur.

Sosyal medya atom enerjisi gibidir. 

 

Atom enerjisini sanayileşmede, toplumun kalkınması ve refahında kullanırsan iyi bir şey; bomba yapımında kullanırsan, 2. Dünya Savaşında Nagazaki ve Hiroşima'da olduğu gibi bir yere bomba olarak atarsan, binlerce insanın ölümüne, sakat kalmasına neden olma ve doğaya radyasyon yayması bakımından çok kötü bir şeydir.

 

Önemli olan, kapitalist sistemin ve teknolojinin bize sunduğu iletişim ve etkileşim olanaklarını, ne amaçla ve ne yönde kullandığımız...

 

Biz sosyal medyayı, içinde yaşadığımız toplumun daha iyi olması,toplumsal yaşam disiplininin sağlanması, medeni ve çağdaş insan olabilmenin gereklerinin yerine getirilmesi anlamında ve bağlamında kullanmalıyız.

 

Yediğimiz içtiğimiz, ibadetimiz bizi ilgilendirir. 

Bunların reklamı ve şovu olmaz.

 

Biz sosyal medyayı; daha iyi bir dünya, daha iyi bir gelecek, daha iyi bir çevre, temiz bir kent, kirletilmemiş doğa, yeni kuşaklara örnek olabilecek uygulama vd. şeyler için kullanalım...