Sizi gidi ahlak bekçileri (!) sizi…

Nevzat Çağlar Tüfekçi 23/09/2016 - 11:46:51

İstanbul-Çekmekeöy’de belediye otobüsündeki bir hemşire, şort giydiği gerekçesiyle, kendisini ahlak zabıtası sanan birisi tarafından tekmelendi. Önce serbest bırakılan fakat kamuoyundaki tepkilerin artması üzerine bu iffet bekçisi (!) tutuklanıyor.

Abdullah Çakıroğlu isimli ve daha önce psikolojik tedavi gördüğü belirtilen bu kişi,  "halkı kin ve düşmanlığa tahrik veya aşağılama" ile "inanç, düşünce ve kanaat hürriyetinin  kullanılmasını engelleme" suçlarından tutuklandı.

Saldırgan Abdullah Çakıroğlu’nun mahkeme ifadesinde; "O gün kurban bayramıydı. Benim de milli ve manevi duygularım üst düzeydeydi. Ülkemizde bazı manevi değerler her gün aşındırılıyor. O gün de öyle bir gündü. Kadının normal giyim tarzı yoktu. Bu da benim manevi duygularımı tahrik etti. Bir kadının iffetli gözükmesi için en azından kendisini taşıyabileceği normlarda giyinmesi ve pozisyon alması gerekir. Sonuç itibarıyla o anki manevi duygularımın coşmasıyla bu harekette bulundum" diyor.

Saldırgan bir de boyundan büyük laflar ediyor ve Türkiye’de nasıl bir yönetim şekli olması gerektiği konusunda fetva veriyor: "Anayasamız doğrularını birinci derecede İslam'dan almak zorundadır. Şayet bir kişi ben 'Gayrimüslimim' diyorsa da yine bizleri tahrik etmeyecek manevi değerlerimizi aşındırmayacak şekilde giyinmelidir.

Ben daha önce psikolojik tedavi gördüm. Ben şu anda sağlıklı bir insanım. Ancak o zaman manevi duygularımın coşması nedeni ile davrandım. İslam hukukunda seksi giyinen bayana kırbaç vurulur. Bu kişilere de en azından bir para cezası verilmesi gerekir. Bizim akıl ve ruh kimyamızı bozuyorlar. Ben 4 senedir oruç tutuyorum. Ancak bu insanlar yüzünden yüzümü ahirete dönemiyorum. Dinimle barışık yaşayamıyorum.

 

Mevcut ortamdan gayrimüslimlerin belirli bir standarda çekilmesi gerekiyor. Bunlar belirli standartlara çekilip gerekli önlemler alınmazsa dinden uzaklaşıyoruz. İnsanlar şeytanlaşıyor ve şehvet ortamı oluşuyor. Bundan dolayı Müslümanlığı yaşamaktan her gün uzaklaşıyoruz. Devletimizden İslam’ı resmi din olarak benimsemesini istiyoruz."

xxx

Türkiye’de kadına şiddet eskiden beri olagelen ve bir türlü önlenemeyen bir davranış. Bugüne kadar bazı uygulama ve açıklamalarla(siyasi olsun veya olmasın), bu tip insanlara yüz verildi, şımartıldı. Kadın hep bir cinsel meta olarak sunuldu, erkeğinin gölgesinde ikinci sınıf, ağzı var-dili yok insan konumuna düşürüldü.

Atatürk’ün kadına verdiği değer ve onlar için çıkarılan yasa ve yapılan reformlar, İslami düşünceye sahip muhafazakâr çevreler tarafından küçümsendi, aşağılandı ve görmezlikten gelindi… Böyle anlayışa sahip kişi ve cemaatlerden destek alan bu tip hastalıklı ruh ve kafa yapısına sahip insanlar, kendilerini ahlak bekçisi yerine koyup eylem gerçekleştirebiliyorlar ve bir de utanmadan-çekinmeden fetva verebiliyorlar.

Türkiye laik anlayıştan uzaklaştıkça, bu tip kendini ahlak savunuculuğu yerine koyan ve etrafına saldıran yeni kişiler türeyecektir. Bunlara meydan verilmemeli.

Hükümetin bu tip saldırıları önleyecek, yasal yaptırımı olan düzenleme içine girmesi olumlu bir yaklaşım fakat yeterli değil. 

Kadına her türlü şiddeti yasaklayan ve töre cinayetlerini önleyecek daha geniş kapsamlı yasal düzenlemelere ihtiyaç bulunmaktadır. Bu çağda, bu tür gerici davranışlar, Türkiye’nin çağdaş ve laik kimliğine yakışmıyor.