SİGARAMIN DUMANI

Kemal Özcan 09/10/2019 - 08:39:55

Ben yaklaşık 12 yıldır sigara içmiyorum.
Sigarayı bırakmak hayatta aldığım en doğru kararlardan biriydi.
Keşke hiç içmeseydim.
Geçen AKP’li Cumhurbaşkanımız özel araçlarda sigara içilmesini yasakladı.
Bu hayatımda duyduğum en absürt yasaklardan birisi.
Tayyip Erdoğan bir programa giderken,
bir babanın çocuklarının da bulunduğu özel bir araç içerisinde sigara içtiğini görmüş.
Derhal yasaklanmasını buyurdu!
Zaten özel araçlardaki sigara yasağı 2013 yılından beri yürürlükteydi.
Yani yeni bir şey değildi.
Bugüne kadar uygulanmıyordu, demek ki bundan sonra uygulanacak. 
Para gelsin de nerden gelirse gelsin!
Sadece araç kullanan şoförlere ceza var.
Aracın içinde yolculuk edenlere yasak filan yok.
Sigara içen şoför polisi görünce hemen sigarasını yanındaki yolcuya vererek cezadan kurtulabilir.
Bütçe açık veriyor para lazım demenin farklı bir yolu.
Yasa6 yıldır uygulanmıyor ama reis söyleyince ertesi gün vızır vızır sigara içen şoför arıyorlar..
Adamın her söylediği, hatta düşüncesi bile kanun hükmünde oluyor.
‘Kimsenin özel hayatına karışmıyoruz’ diyenler yapıyor bunu.
Ülkenin kronikleşmiş milyon tane sorunu var. 
Mesela kadın cinayetleri, çocuk tacizleri, tecavüzleri, EYT..
‘Sigara içen birini gördüm ben, içmemeli’ diyor, hemen yasaklar, denetlemeler başlıyor.
Tek adam ne derse, o ne isterse o oluyor.
Hükümdarlığını çoktan ilan etti.
Biz hala buralarda çene yoralım.
Zat-ı muhteremin aracının 1 km yanına sinek bile yanaşamazken,
o araçta sigara içeni nasıl gördüğünü çok merak ettim doğrusu.
Şu mereti tamamen yasaklayın da, bulamayınca zaten içmezler.
İçişleri bakanı onu dinlerken ‘şimdi yaktım çıranızı’ der gibi kafasını sallıyordu.
Bu tarihi bir kenara not edin.
Burda mesele sigara yasağı değil.
İnsanların özel alanına tecavüz ediliyor.
İnsanın aracı özel mülküdür ve kimseyi rahatsız etmesi söz konusu bile değildir.
Arabada sigara içen kişi dışında biri olmadığı müddetçe içilmesi kimseyi bağlamaz. 
Şoför kendini zehirlemek istiyor ve bunu özel mülkünde yapıyorsa size ne kardeşim?
İçtiği sigaranın izmaritini camdan atan kişiye istenilen ceza verilebilir, ama araçta sigara içmek yasaklanamaz.
Hak ve özgürlükler kapsamında adamın tapusuna sahip olduğu, devletin vergisini aldığı bir araç içerisinde sigara içip içmeyeceğine başka birisi karar verme yetkisine sahip değildir.
Bu sigara mevzusunda tam bir iki yüzlülük hakim..
Sigaradan alınan vergi ile ayakta kalacaksın, imamın maaşını içki, sigara ve benzinden alınan uçuk vergi ile ödeyeceksin sonra bu zararlı içmeyin diyeceksin.Bırakın Allah aşkına!
Aracın içinde başka birileri olsa anlarım da,
adam tek başına yolculuk yapıyorsa sigara içmesinin kime ne zararı var?
İnsanların yaşamına, özeline azıcık saygınız olsun..
Madem bu kadar zararlı bu meret, alın uyuşturucu kategorisine ve satışını yasaklayın.
Hadi sıkıyorsa bunu yapın!
Niyetiniz ceza yazarak milleti söğüşlemek.
Halbuki şu sigara ve alkolden toplanan vergiler olmazsa neler olacağını biliyorlar.
Belki de sigara araç kullanırken dikkat dağıtıyor diye düşünmüş olabilirler.
O zaman araçtaki radyonun, teybin, navigasyonun, televizyonun da yasaklanması lazım.  Medeni ülkelerde bilirkişiler, sivil toplum kuruluşları, uzmanlar oturur, 
belli bir prosedüre bağlı kalarak, toplum adına bazı kararlar alırlar.
Türkiye'de ise, tek bir adamın bakılıyor.
Baktı hoşuna gitmeyen bir husus var,
arabada sigara içeni görüyor ve hemen talimatı veriyor, 
‘80 milyon insana söyleyin, arabada sigara içmesinler’ bitti!
İlginçtir İran devriminden sonra ilk yasaklama sigaraya olmuş.
Bunlar hep bir şeylerin habercisi gibi..
Yoksa sigara, halkın sağlığı filan kimsenin umurunda değil.
Çöplerde yiyecek arayanları,
alaca karanlıkta semt pazarlarında ezik çürük meyve ve sebze toplayanları,
evine ekmek götüremediği için kendisini yakan, intihar eden insanları görmezler.
Görseler vatandaşın itibarından nasıl canhıraş tasarruf ettiğini görecekler..
Bu ülkede insanlar açlıkla, yoksullukla mücadele ediyor.
Eğer mesele insan sağlığı ise,
araçların egzozundan çıkan duman nedeniyle çevre kirleniyor, derhal araba kullanımını yasaklayın.
Cep telefonu vericileri radyasyon yayıyor onları da yasaklayın.
Şeker ve tuz sağlığa zararlı yasaklayın.
Mesele insan sağlığı, sigara filan değil..
Sigaradan bin kat daha zararlı onca şey varken, 
merak etmeyin sağlığımız kimsenin umurunda değil.
Bu ceza hükümetin çok zor durumda olduğunu gösteriyor. 
Yakında gözünün üstünde kaşın var diye ceza yazarlarsa hiç şaşırmayın.
Oh ne ala memleket. 
Devletin malını mülkünü müsrif bir mirasyedi evlat gibi sat sav, 
yandaşa peşkeş çek, kasada para kalmayınca da milletin cebine göz dik.
Devletin kala kala iki gelir kaynağı kaldı.
Biri dolaylı ve dolaysız vergiler.
Diğeri de trafik cezaları..
Bu cezaları fahri sigara denetçileri yazacak.
Modern jurnalcilik!
Ülkenin sanki başka derdi yokmuş gibi bir de bu çıktı başımıza.
Vatandaşı vatandaşa ispiyon ettirmek.
Fahri trafik müfettişleri vardı, şimdi de fahri sigara denetçileri çıktı ortaya.
Millet birbiriyle gırtlak gırtlağa gelecek.
Benim korkum bugün fahri sigara denetçiliği olarak başlayan bu sistem, 
yarın fahri ahlak bekçiliğine doğru gidebilir.
Naçizane tavsiyem şikayeti edene cezadan yüzde 50 prim verin.. 
Fahri denetçiler para kazanacağım diye sigara içen avına çıkar.
Bakın ortalıkta bir tane sigara içen kalıyor mu?. 
Sağlık bakanı açıkladı, ‘sigara için kapalı alan tanımını değiştiriyoruz. 
En güzel yerler sigara içenlere, içmeyenler geride olmayacak. 
Fahri sigara denetçiliği gelecek. 
Ceza kesip kesmeyeceklerine karar vereceğiz. 
Elektronik sigara da yasaklanacak!’
Buyrun bakalım burdan yakın!
Milletin sigarayı bırakmak için kullandığı elektronik sigaraya da ceza yazılacakmış!
Vay be krizde olmamıza rağmen devletimiz ne güzel düşünüyor sağlığımızı bilmem farkında mısınız?
Neyse dostlar sigara veya tütün içmek bir Ortadoğu kültürüdür.
Bizde zaten iyice Ortadoğu bataklığına saplanmış durumdayız. 2013 yılında kendi çıkardıkları yasayı uygulayamıyorlar, 
ne zaman Tayyip Erdoğan aracında sigara içen birini görüyor ve bundan rahatsızlık duyduğunu söylüyor,
hemen ağzından çıkanı emir telakki edip başlıyorlar ceza yağdırmaya.İşte buna tek adam rejimi denir.
Emrin demiri kestiği rejim.. Bildiğiniz İstibdat devrini yaşıyoruz.
İstibdat demek ‘hak ve özgürlük tanımayan sınırsız monarşi, despotluk, despotizm’ demektir.Bana 2.Abdülhamit dönemini hatırlatıyor..O dönem meclis kapatılmış, devlet Yıldız Sarayı’ndan yönetilmeye başlamıştı.İspiyoncu hafiyelerin sayısı artmış ve bunlara jurnalci deniyordu. Bugün bunlara Fahri denetçi, Fahri Müfettiş deniyor.
 
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!