Bay Kemal’den korkun artık!
Kılıçdaroğlu’na Bay Kemal diye diye alın size Bay Kemal.
Bay Kemal seçim kazanmak için her an her şeyi yapabilir.
Çünkü 9-10 kez yenilmiş, 73 yaşındaki Bay Kemal’in artık kaybedecek bir şeyi kalmadı.
‘Hak, Hukuk, Adalet’ diye Ankara’dan İstanbul’a yürümüştü,
Bu sefer de ‘Geliyor gelmekte olan’ diyerek İstanbul’dan Ankara’ya gelebilir.
AKP, kaybedecek bir şeyi kalmayan Bay Kemal’den korksun.
Geçen gün kalktı TÜİK’in kapısına dayandı.
Kapıyı açtıramadı ama olsun kralın çıplak olduğunu gösterdi bize.
Bay Kemal azdan az, çoktan çok giderin hesabı yapıyor artık.
Kılıçdaroğlu bütçe görüşmeleri sırasında Bay Kemal gibi kürsüde el hareketi yaptı.
Konuşmasını dinleyen yoktu ama bir hareket çekti ortalık karıştı.
Ben de çok şaşırdım doğrusu kendisinden böyle bir hareket beklemiyordum.
Yaptığı el hareketini dikkatlice izledim.
Eliyle şakk yapacakken yarı yolda birden aklı başına geliyor,
ulan ben ne yapıyorum diyerek vazgeçiyor ama iş işten geçmişti artık
Alttaki elini yumacakken son anda yana çeviriyor, ancak elin gelişi ve oturuşu öyle fena ki,
dışarıdan bakıldığında şakk hareketi gibi görünüyor.
Dikkatli bakılırsa son anda çevirip elinin üst tarafına şaklatıyor.
Bu el hareketi tam sayılmaz.
Konuşmasını sürekli kesintiye uğratmak için AKP-MHP sıralarından laf attıkları bir ortamdı.
Baştan sona ‘aday mı olacaksın?’ diye mabadını yırtan kör cehaletin karşısında iyi sabretti.
Asıl gündem olması gereken bir el hareketi varsa,
o da yıllardır özgür iradeleri olmayan milletvekillerinin,
sarayın talimatıyla ellerini aşağı ve yukarı kaldırıp indirmesidir.
Bu ülkede Bakara suresi ile ‘Bakara, Makara’ diye dalga geçen zat bu kadar tepki görmedi.
Kanser hastası bir genç kızın eline para tutuştururken,
‘çok para var orada dikkat et!’ diyen bakan bu kadar konuşulmadı.
FETÖ borsasında aklanma iddiaları,
diploma bile bu kadar konuşulmadı.
Çocuklarının eline saç kurutma makinesini verip kendini asan anne konuşulmadı.
Oğluna okul pantolonu alamadığı için intihar eden baba da konuşulmadı.
Sedat Peker’in İçişleri bakanı hakkında ama doğru ama yalan iddialar bile bu kadar konuşulmadı.
Kılıçdaroğlu’nun yaptığı el hareketi çok ağırlarına gitmiş.
Gazi Meclis’te olur muymuş?
AKP’li Cumhurbaşkanı Katar ziyaretinden bir dönsün asıl siz o zaman görün çemkirmeleri.
Ardı ardına yaptıkları zamları, hayat pahalılığını unutturmak için olayın üstüne nasıl gidecektir?
Konuşma iyiydi ama halkta karşılığı yok.
Durmadan SSK’yı batırdı diye koro halinde höyküren bir güruh var!
Peki Kılıçdaroğlu mecliste ne demişti?
Faize karşıyım diyen Erdoğan'ın yeni bütçede faiz harcamasının,
180 milyar liradan 240 milyar liraya çıktığını söyledi.
Sayıştay raporlarının değiştirildiğini, bütçenin tek adam bütçesi olduğunu söyledi.
15 Temmuz' u finanse edenlerle nasıl kucaklaştıkları ve nasıl bir mideleri olduğunu anlattı.
Sezgin Baran Korkmaz’ı önce tutukladıklarını, sonra serbest bıraktıklarını,
daha sonra Avusturya’ya kaçırdıklarını ve en sonunda nasıl geri istediklerini anlattı.
Ethem Sancak, Tank-Palet, Altay Tankı ve diğer projelerin akıbetini sordu.
‘İktidara olunca siyasi ahlak yasası çıkartacağım!’ diyerek zirvenin o dayanılmaz hafifliğine yükseldi.
AKP Kılıçdaroğlu’nu bile siyasetçi haline getirdiyse,
ülkeyi nasıl yönettiğini varın siz düşündüm.
Daha önce de çok kereler yazmıştım, CHP’nin iktidara gelmesi için AKP’ye benzemesi gerekiyor.
Hatta daha da ileri gitmiş Kılıçdaroğlu gitmeden, Tayyip Erdoğan gitmez demiştim.
Bay Kemal için aynı şeyleri söyleyemem.
Bu ara CHP’nin sloganlarına takmış durumdayım.
‘Martın sonu bahar’
‘Geliyor gelmekte olan!’
Bu kadar ülkeden, halktan kopuk anlamsız sloganları nerden bulurlar anlamadım?
İşin ilginç yanı, nereden geldiğini bilen de yok.
Söylüyorlar işte ‘geliyor gelmekte olan’
‘Toprak işleyenin, su kullananın’ sloganından geldiğimiz hale bakın!
Kılıçdaroğlu konuşurken anlayan, dinleyen yoktu,
Bay Kemal’in yaptığı el hareketini hemen anladılar.
Anladılar, çünkü o hareketle 20 yıllık iktidarlarının,
halka reva gördüğü zulmün bir tasvirini yapıyor gibiydi.
Ben gene de bu üslubu doğru bulmuyorum.
Şartlar ne olursa olsun bir siyasetçi kendine yakışır şekilde ve anlaşılır kelimelerle ifade etmelidir.
Kondisyonu biten futbolcu faul yapar misali yetersiz siyasetçi de hareket çeker.
Yeliz kod adlı şoför eskisi milletvekili ile,
topçu eskisi milletvekili oraya adeta kavga çıkarmaya gelmiş.
Fonda ‘Ayıp Ayıp bayanlar var, hemen özür dile! şeklinde sesler duyuluyordu.
Ensar Vakfında 9-10 yaşlarındaki çok sayıda erkek çocuğuna tecavüz edildiğinde,
‘bir kereden bir şey olmaz!’ diyen Aile Bakanını akladıkları için,
mecliste kutlama yapan zihniyet Kılıçdaroğlu’na ahlak dersi vermeye çalışıyordu.
Aklarken Gazi meclisin çatısının altı değil wmiydi?
‘Ananı al da git!, kadın mıdır, kız mıdır bilmem?’
‘milletin a… koyacağız!’ diyenlere lafı sözü yok da,
Bay Kemal’in yarım yamalak bile yapamadığı el hareketinde kıyamet koparıyorlar.
Bütçe görüşmeleri sırasında AKP’li Cumhurbaşkanı Katar ziyaretindeydi.
Üzüldüğüm nokta, ülkede partizanlık öyle bir seviyeye gelmiş ki,
utanmadan yanlışa doğru, doğruya yanlış denilebiliyor.
CHP’nin bugüne kadar 10 kere Sine-i Millete dönmesi gerekiyordu.
Tabi o konformist egolar, tatlı koltuklar, ballı maaşlardan vazgeçmek zordur.
Meclis lokantasından 5 liraya kuzu pirzola yemek varken,
kim takar sine-i milleti?
Cevap vermeye bile tenezzül edilmeyen soru önergeleriyle oyalanıyorlar.
Aday mısın, aday mısın? diye bağırana dönüp, ne oldu oy mu verecen? demeliydi.
Konuşmasının bitiminde ‘arkadaşlar yeliz konuşuyor, konuş yeliz!’ demesi hoştu.
O dalga geçtikleri Yeliz’i mecliste görebiliyoruz.
Peki Deniz Baykal nerde?
Bu zatın partiye ve parlamentoya katkısı ne?
Deniz Baykal’ı bu haliyle milletvekili yapmak bana göre seçmene hakarettir.
Neyin ahde vefasıydı bu?
Kılıçdaroğlu iyi bir konuşmacı değil ama doğruları söylüyor.
Bir siyasetçi doğruları söyleyince de çok iyi konuşmuş olmuyor.
Bence Sedat Peker ondan daha vurucu konuşuyor.
Kaybedecek bir şeyi kalmayan 70’lik Bay Kemal’den korkun!
İktidar olmak için her şeyi yapabilir.
Bay Kemal AKP’nin eseridir!
Kılıçdaroğlu ‘sokak AKP'nin işine yarar’ derken,
Bay Kemal halkı sokağa davet edebilir.
Kılıçdaroğlu 2023’e kadar sadece tweet atarken,
Bay Kemal faşizme karşı omuz omuza yürüyebilir.
Kılıçdaroğlu demokrasi aşığı demokrat amca rolünü oynarken,
Bay Kemal bu düzen değişmelidir diyebilir.
Savulun Bay Kemal geliyor!
Konuşmasının bitiminde,
‘Teşekkürler sayın başkan, arkadaşlar kşmaya devam edebilirler’ dedi ve kürsüyü terketti.
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!
