Referandumda, “HAYIR” demenin gerekçeleri!

Nevzat Çağlar Tüfekçi 13/03/2017 - 07:44:40

 

Halkın çoğunluğu bu Anayasa değişikliğinin ne anlama geldiğini ve içeriğini bilmiyor. Anayasa değişikliği ile parlamenter sistem, başbakan ve bakanlar kurulu ortadan kaldırılıyor. Yasama organı Meclis’in, yürütmeyi denetleme yetkisi yok ediliyor. Tek kişiye, Meclis’i feshetme, ülkeyi sürekli olağanüstü halle, Kanun Hükmünde Kararnamelerle yönetme yetkisi veriliyor. Yeni düzende tüm yetkiler, bir kişinin elinde toplanıyor!

Şöyle:

CUMHURBAŞKANI ve ETKİSİZ MECLİS!..

1-Yeni düzende,  mevcut sistemde olduğu gibi meclis içinden bakanlar kurulu ve başbakan seçilmediği için, milletvekili seçimleri yapılmasının da anlamı kalmayacak. Asıl olan, Cumhurbaşkanı’nın seçilmesi olacak. Milletvekili sayısı 600’e çıkarılacak ama işlevleri olmayacak ve göstermelik bir meclis olacak.

MECLİS DIŞINDAN ATANANLAR, YÖNETECEK!

2-Cumhurbaşkanı, tüm bakanları ve yardımcılarını meclis dışından kendisi belirleyecek. Örneğin Cumhurbaşkanı, bir yakınını cumhurbaşkanı yardımcısı olarak atayabilir. Değişiklik teklifine göre cumhurbaşkanlığı makamının geçici/sürekli boşalması halinde yenisi seçilene kadar Cumhurbaşkanı tarafından atanan Cumhurbaşkanı yardımcısı, Cumhurbaşkanının tüm yetkilerini kullanabilecek…

3-Sayısı belli olmayan bakan ve cumhurbaşkanı yardımcıları Meclis’e dolayısı ile halka karşı değil; Cumhurbaşkanına karşı sorumlu olacak. Ağzından ne çıkarsa, onu yapacak. Tek Kişinin yaptığı atamalar, Meclis ya da başka bir organın denetimine ve onayına bağlı olmayacak. Tüm bürokrasi sadece bir kişiye karşı sorumlu olacak.

 CUMHURBAŞKANI, SORGULANAMAYACAK!

4-Halk yine oy verip Meclis’teki milletvekillerini seçecek ancak halkın seçtiği Meclis’in, ‘Cumhurbaşkanını’ denetlemesi mümkün olmayacak. Meclis’e karşı sorumlu bir hükümet (yürütme) olmayacak, güven oylaması kalkacak. Milletvekilleri, bakanlar kurulu için gensoru verilemeyecek. Düzenleme ile sözlü soru ortadan kaldırılacak. Milletvekilleri Cumhurbaşkanına soru bile soramayacak

5-Bugünkü gibi Mecliste basit çoğunlukla (Meclis’teki vekil sayısının yarısı), erken seçim kararı alınamayacak. Meclis’in beşte üçü bu kararı verebilecek. Seçim kararı verildiğinde, “Cumhurbaşkanı” seçimi de birlikte yapılacak. Ancak hazırlanan sistemde Meclis çoğunluğu Cumhurbaşkanı’nın partisinden olduğunda, o istemediği sürece yasal süre dolmadan ülkeyi seçime götürmek mümkün olamayacak.

6-Cumhurbaşkanı, Meclis seçimlerinin yenilenmesini istediğinde, Meclis’i feshedebilecek; seçim tehdidi, Meclis’in üzerinde sallanan bir kılıca dönüşebilecek.

CUMHURBAŞKANI, KOLTUĞU BIRAKMAK İSTEMEZSE…

7-Değişikliğe göre cumhurbaşkanının iki kez seçilme hakkı var. Ancak ikinci dönemde yasal süre bitmeden, Cumhurbaşkanı, Meclis’i feshedip yeniden seçime giderse, iki kez sınırına takılmadan, bir kez daha aday olabilecek.

8-Cumhurbaşkanının, yürütmeye ilişkin konularda kararname çıkarma yetkisi olacak. Ülkeyi, Meclis’e hiç sormadan çıkardığı kararnamelerle yönetebilecek. Mevcut sistemde KHK çıkarma yetkisi sınırlandırılmışken; TBMM’nin denetim olanakları tamamen ortadan kaldırılacak ve Cumhurbaşkanı yetkisini doğrudan Anayasa’dan almış olacak. Değişiklikte olağanüstü halin kaç kez uzatılabileceği konusunda bir sınır getirilmediği için, örneğin Cumhurbaşkanı, görevde bulunduğu süre boyunca ülkeyi sürekli olağanüstü halle yönetebilecek.

İKTİDAR PARTİSİ, MECLİS’İ KİLİTLEYECEK…

9-Anayasa’ya göre yasama yetkisi devredilemez ancak Anayasa değişikliği referandumdan geçerse; Cumhurbaşkanına kanunla düzenlenmeyen bir konuyu kararnameyle düzenleme, yasal boşlukları kararnameyle doldurma yetkisi verilecek. Meclis çoğunluğu, Cumhurbaşkanının partisindeyse, Meclis’in kanun çıkarması engellenerek, “yasal boşluklar” KHK’lerle doldurulacak!

OHAL İLAN NEDENLERİ, GENİŞLİYOR!

10-Cumhurbaşkanı, olağanüstü hal (OHAL) ilan edebilecek. Yapılan değişiklikle olağanüstü hal ilan nedenleri de arttırılıyor; savaş, savaşı gerektirecek bir durumun baş göstermesi, seferberlik, ayaklanma, doğal afet, salgın hastalık ve ağır ekonomik bunalım gibi birbiriyle ilişkisiz konular; OHAL ilanına gerekçe yapılıyor.

11-OHAL ilan ettiğinde, OHAL kararnamesi çıkarabilecek ve çıkardığı kararnameler, “kanun” hükmünde kabul edilecek. Anayasaya uygunluk denetimi dışında bulunan bu kararnameler ile Cumhurbaşkanı Anayasa hükümleri de dâhil olmak üzere hukuk düzeninde kalıcı değişiklikler yapabilecek. Yani OHAL ilan ettiği dönemde, Anayasayı da fiilen askıya alabilecek.

CUMHURBAŞKANI, YARGILAN(A)MAYACAK!

12- Cumhurbaşkanı hakkında ancak 600 vekilin salt çoğunluğu yani 301 vekil soruşturma açılmasını teklif edebilecek ancak 3/5’inin onayıyla (360) bu teklif kabul edilecek ancak 400 vekil “evet” derse Yüce Divan’a gönderilebilecek. Yani Cumhurbaşkanı, Meclis çoğunluğunu elinde tutan bir partinin genel başkanıysa, kendi partisi istemediği sürece yargılanamayacak. Cumhurbaşkanının iktidarı bittikten sonra da eğer Meclis’in nitelikli çoğunluğu “evet” demezse, (gene) yargılanamayacak.

13- Meclis’in 2/3’ü Cumhurbaşkanı suçludur diye düşündü ve Yüce Divana gönderildi diyelim. Cumhurbaşkanının yargılanmak için gideceği yer, üyelerinin büyük bölümünü atadığı Anayasa Mahkemesi. Varsayalım ki Cumhurbaşkanı burada mahkûm oldu. Eğer mahkûmiyet, “cumhurbaşkanı seçilmeye engel” bir suçtan değilse, Cumhurbaşkanı görevde kalmaya devam edecek.

 CUMHURBAŞKANI İSTEMEZSE, KİMSE YARGILAN(A)MAYACAK!

14-Cumhurbaşkanının atadığı bakanlar ve cumhurbaşkanı yardımcıları eğer suç işlerlerse (hırsızlık-yolsuzluk yaparlarsa, rüşvet alırlarsa) ne olacak? Onların da Yüce Divan’a sevk edilmeleri için yine üçte iki (400) oy gerekecek. Yani Cumhurbaşkanı istemediği sürece, hiçbir bakan ve yardımcısı yargılanamayacak. Görevleri bittikten sonra da yargılanmaları için aynı oran gerekecek.

BAĞIMSIZ YARGI YERİNE, TEK KİŞİYE BAĞIMLI YARGI!

 15-Cumhurbaşkanı, Anayasa değişikliği ile yeni adı HSK (Hâkimler ve Savcılar Kurulu) şeklinde değişecek olan HSYK’nin, hemen hemen yarısını kendisi seçecek. HSK Başkanı, Cumhurbaşkanı tarafından atanan Adalet Bakanı olacak, Adalet Bakanlığı Müsteşarı ise doğal üye olacak. Sayısı 13’e indirilen üyelerden 4’ünü Cumhurbaşkanı atayacak ve bu HSK üyelerinin göreve başlaması için Meclis’ten onay gerekmeyecek. Kalan üyeler TBMM’de, iktidar partisi çoğunluğu ve değişikliğe destek veren parti tarafından belirlenecek. Yani Meclis çoğunluğu Cumhurbaşkanı’nın partisindeyse, HSK’nın tüm yapısını o belirleyecek. Yargı bağımsızlığı tamamen ortadan kaldırılacak.

ÜLKENİN BÜTÇESİ, CUMHURBAŞKANI’NA TESLİM!..

16-Anayasa değişikliği ile Cumhurbaşkanı bütçeyi de hazırlayacak, Meclis’e kendisi sunacak. Halkın parasının nereye aktarılacağına, eğitime, sağlığa, savaşa ne kadar bütçe ayrılacağına kendisi karar verecek. Dünyadaki “Başkanlık Sistemlerinde” Meclis’in elindeki en önemli koz, “Başkanın” bütçesi üzerindeki onay yetkisiyken; “Türk Tipi Başkanlık” diye sunulan yeni düzende, bu denetim de ortadan kaldırılacak. Cumhurbaşkanlığı bütçesi, Meclis tarafından onaylanmazsa; geçici bütçe kanunu çıkarılacak, o da çıkarılamazsa eski bütçe yeniden değerlenme oranına göre arttırılarak, yürürlüğe girecek. Meclis, tamamen işlevsizleşecek. Cumhurbaşkanı, Meclis onayı dahi olmadan harcama yapabilecek.

(Not: Bu yazı, çeşitli kaynaklardan yararlanarak hazırlanılmıştır.)