POŞET BAHARI

Kemal Özcan 08/01/2019 - 07:25:35

Gündem poşetin 25 kuruş olması.
Müthiş bir tepki var.
Saçma sapan bir akıl oyunuyla karşı karşıyayız.
Gezinin, fetö’nün, muhalefetin yapamadığını bu kez 25 kuruşluk poşet yapacak gibi geldi bana.
Yakında piyasaya sarı poşetliler çıkarsa hiç şaşırmayın.
Elinde sarı poşet olanları gözaltına alırlar.
Yağmurlu havada başınıza poşet giymeyin sakın, eylemci sanırlar.
Hero yazılı tişört giyenleri ne yaptılar görmediniz mi?
Yakaladıkları yerde gözaltına aldılar.
Yahu arkadaş ne biçim milletiz biz!
Onca yolsuzluklar, hırsızlıklar, özelleştirme, yandaşa peşkeşler, rüşvetler alınıp verilirken bu kadar tantana olmadı.
Santraller, madenler talan edildi, şeker fabrikaları yağmalandı, Telekom’un içi boşaltıldı öylece baktık durduk.
Ülkenin parası bir yılda pul oldu kimsede tık yok.
Meclis başkanı İstanbul belediye başkanlığına aday oldu, 
meclis başkanlığına devam ediyor hala halkımız tepkisiz.
Medya ele geçirilirken, gazeteciler tutuklanırken, mafya artıkları bizi tehdit ederken gene sustuk.
Poşet 25 kuruş oldu kıyamet koptu.
Cebimizden 25 kuruş çıkınca kavga etmeye başladık.
Çünkü bugüne kadar kimse bizden poşet parası almamıştı.
4 poşet alınca gitti ekmeğin biri.
Hatırlarsanız araçlardaki cam filmleri yasaklanmıştı tepki gelince reis müdahale etti serbest bırakıldı.
Bu poşet işinde de öyle bir müdahale bekliyorum.
İyi polis, kötü polis oyunu.
Bir kararname yayınlar poşetleri ücretsiz yapar olur biter. 
Son anda poşet ücretini iptal eder milleti sevindirir, ondan sonra gelsin oylar.
Bizim millet sever öyle önce eşeğini kaybettir, sonra buldur sevinsin işini.
Halbuki 16 yılda ne kazıklar attılar millete, bu 25 kuruş çok canımızı yaktı. 
Marketlerde satılan ürünlere yüzde 50 zam yapılmışken bu poşet parası çok koydu bize.
Reis çıkar ‘CeHaPe zamanında poşet bile yoktu’ derse şaşırmayın.
Belki de ücretli poşeti İnönü çıkardı da diyebilir.
Artık o ne derse kabulümüzdür.
Kürt açılımı yaptı, hepimiz Kürtçü olduk.
Kürtlerden beklenilen oy gelmeyince bu sefer hepimiz Türkçü olduk. 
Döne döne Mevlana olduk!
Poşet marketlerde 25 kuruş ama pazarcı esnafında bedava.
Geçen çarşamba günü pazara çıktım, pazarcıların önünde poşet paketleri, 
istediğin kadar al doldur kimse sizden para istemiyor.
Limon alıcam dedim, pazarcı kadın poşet tomarını önüme attı.
Doldur dedi.
Turp ve havuç da alayım dedim bir tomar daha poşet önümde.
Bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu.
Marketlerde başka bir oyun tezgahlanıyor.
Marketçi poşeti maliyete sokuyor, vatandaş parasını ödüyor.
Peki devlet ne yapıyor?
Devlet çatır çatır vergisini alıyor.
Bu bize Cumhur ittifakının hediyesidir.
16 yılda oluşan bir dejenerasyon değil, 60 yıldır süren sözde bir milli davanın sonuçları bunlar..
Poşet ne ki?
Alt tarafı 25 kuruş, onunla mı korkutacaksınız bizi.
Biz ki, Tam Bağımsız Türkiye diyenleri astık, katlettik. 
Laiklik diyeni bombaladık.
Kardeş diyenleri yaktık.
Milliyetçiler vatanı kurtardı, ümmetimiz ezanı..
Milli irade dört köşe.
Ancak Martın sonunda poşet baharı yaşama ihtimalini de göz ardı etmeyin.
Poşet baharının ardından poşet devrimi gelebilir.
24 kuruşa aldığımız poşetin 15 kuruşu hazineye gidecek.
Doğayı korumak adına daha naylon poşet tüketilmesi hedefleniyor.
Bu arada İngiltere’den 30 bin ton plastik çöp ithal ettik.
Ancak geri dönüşümde bir gelişme yok.
Sarayın temizlik giderlerine katkımız olsun.
Hem 25 kuruş vereceğiz, hem de poşetin üzerinde yazan marketin reklamını yapacağız.
Poşet giderleri ürün fiyatlarına yansıtılmış olana tekrar para veriyoruz.
Bim poşetiyle A101’e gidenleri göreceğiz.
Plastikle mücadele böyle olmaz.
Market poşeti ister parayla satar, ister bedava verir size ne oluyor?
Toptan yasaklanmadığı sürece bir faydası yok.
Bu iktidar kesinlikle çevrenin değil, rantın peşindedir.
Eğer maksat doğayı korumaksa devlet kullandığımız poşetleri parayla geri alsın.
Bakın çevrede hiç naylon kalıyor mu?
Ayrıca biz bu poşetleri çöp poşeti olarak kullanıyorduk, 
şimdi ayrıca çöp poşeti almak zorunda kalacağız.
Sinek küçük ama mide bulandırıyor.
Hani ‘insanoğlu gariptir/ her lafı kaldırmaz’ diye başlayan bir dörtlük vardı ya,
buraya cuk diye oturuyor ama gerisini yazamam.
Bu millete yıllarca pet şişelerin mavi kapaklarını toplattılar.
Çin malı dandik tekerlekli sandalye karşılığında.
Halbuki plastik ambalaj üretenlere bu atıkları toplamadıkları için ceza kesiliyordu.
Toplanan plastikler tartılıp bu cezalardan düşülüyordu.
2009’da çıkan yasayla sadece kapakların tartılması şartı getirildi.
İşte ondan sonra üreticilerin cezalarını önlemek amacıyla mavi kapak toplamaya başladık.
Tabi tekerlekli sandalye karşılığında.
Hem devlet engelli vatandaşına karşı yükümlülükten kurtuldu, hem de şirketler karlı çıktı.
Kampanya dediğin böyle olur.
İnsanlar vicdanlarını rahatlattı.
Bu poşet işinde kim karlı çıkacak acaba?
25 kuruşun 15 kuruşunu bakanlık alacak, 10 kuruşu mağazaya kalacak.
Onlar karlı, vatandaş zararlı.
Atatürk orman çiftliğindeki ağaçları talan edip ortasına, 
1000 küsur odalı saray inşa eden zihniyetten çevreci bir karar almasını beklemiyorum.
Sosyal medyada meclis çevre komisyon başkanının poşet fabrikası olduğu yazıldı.
Bunun altından da bir çapanoğlu çıkacak gibi duruyor.
Anketlerde işlerin kesat olduğunu öğrensinler, 
reis ilk yapacağı toplu açılışta haberi yokmuş gibi davranıp,
‘kaldırın bu saçmalığı’ diyecektir. 
Ardından CeHaPe döneminde poşet bile yoktu.
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!