CHP Adana Milletvekili Elif Doğan Türkmen’in,
2016 yılı iletişim ve haberleşme gideri 1,2 milyon lirayı bulmuş...
2017 yılı Ocak ayında 800 bin lira olmuş.
Eski parayla toplam 2 trilyon ediyor.
Bu harcamayı duyunca gerçekten dudaklarım uçukladı.
Bir işçi 100 yıl çalışsa kazanamaz bu parayı.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ‘’doğru bulmuyoruz’’ demekle yetinmiş.
Hatta sınırsız yetki verdi diye de meclisi suçlamış.
O ne yapsın elindeki malzeme bu…
Milletvekilinin açıklaması ise ‘’özrü kabahatinden büyük’’ dedirtecek cinsten…
Pişkin,pişkin ‘’uyarsalarmış’’ diyor ve devam ediyor…
“Haberim yok. Mesaj, ara ara da mektup gönderiyoruz. Kimden kaça aldıklarını hiç bilmiyorum.
Henüz öğrendim. Çok çok üzüldüm. Çünkü meclis’teki tuvaletin ışığını bile söndürürüm.
Gerçekten şok oldum. Keşke uyarsalardı, bugüne kadar kimse söylemedi.
Bu hizmetin bu kadar pahalı olduğunu bilsem kullanmazdım.
Bundan sonra kontrol etmeden zaten kullanmam.”
Geçti Bor’un pazarı, sür eşeğini Adana’ya....
Tuhaf olan ne biliyor musunuz dostlar?
AKP ağzıyla hesabını sadece ‘’seçmene ve milli iradeye veririm’’ demiş bir de…
Kimin partisinden olursa olsun böyle hesapsız, kitapsız kişilerin mecliste yeri yok…
Adana’ya 2 milyon adet mektup göndermiş…
Aynı ailede 5 seçmen varsa hepsine ayrı ayrı mesaj göndermiş…
Mesaj içeriği, yok soru önergesi vermiş miş, bilmem şu konuyu görüşmüş müş, falan, filan..
Tüm Adanalı seçmenlere broşür göndermiş, miting davetiyesi göndermiş, mektup göndermiş…
Düşünüyorum da bu şahıs ya İstanbul milletvekili olaydı o zaman ne yapardık biz?
Vatandaş market, market dolaşıp indirimli ürün ararken,
Elif Hanım gönderdiği milyonlarca mektubun ücretinden bi haber yaşıyor.
Bu kabul edilebilir bir durum değildir..
Hele hassas günlerden geçtiğimiz bir dönemde iktidarın eline böyle bir koz verilmez.
Elif Hanım aslında bir hukukçu.
Hukukçular bilir, hukukta” bilmiyordum” diye bir savunma gerekçesi olamaz.
Bu vekil parti yönetimi tarafından korunursa,
AKP ve sarayın trilyonluk faturalarına ses çıkartamazsınız,
mitinglerde,açılışlarda yapılan harcamalarda hep susarsınız..
Belki bu harcamalar yolsuzluk değildir ama, israftır, istismardır,savurganlıktır..
Elif Doğan Türkmen bu parayı kendi kesesinden ödemeli ve çıkıp milletten özür dileyip, derhal istifa etmelidir.
İstifa etmezse CHP soruşturma açıp, böylelerini partiden kovmalıdır..
Maalesef CHP yöneticilerinden tık yok..Sessiz kalmak onaylamak demektir..
Gelecek beklentisi içinde olanlar parti disiplinini gerekçe gösterirler,
ve ondan dolayıdır ki, onların ağızlarını bıçak açmaz zaten.
Böyle durumlarda gazeteciler ve köşe yazarları da kafalarını hep kuma gömerler nedense.
Gelecek kaygısının ve biat etmenin adı parti disiplini olmuş..
Mantık şu ‘’yapan bizdense sorun yok, yat kulağının üstüne’’
Aman ha, bu tür hataları böyle kritik dönemlerde dile getirip parti içi karışıklık çıkartmayın sakın..!
Bu ülkede siyaset artık fanatizme dönüşmüştür...
Mesela adamın evi soyuluyor ‘’İnşallah çalan bendendir’’ diye düşünüyor.
Sistemin açığından faydalanıp imkansız gibi görünen bu harcamayı yapan,
daha doğrusu çarçur eden bir vekil hangi partiden olursa olsun fark etmez bizi temsil etmemelidir..
Aklıma Nurettin Sözen, Ergun Göknel, Halil Bezmen gibi isimleri getirdi.
Bu haliyle siyaset ve bu meclis tam bir israf yuvası..
Mecliste 550 kişi yetmiyormuş gibi referandumla sayıyı 600 kişiye çıkarıyorlar..
Halk TV’ de ve Cumhuriyet gazetesinde bu haberi mumla arasanız bulamazsınız..
Ama havuz medyasının manşetinde..
Sizin o eleştirdiğiniz kesimden ne farkınız kalıyor..?
Hala 2 trilyon liralık iletişim ve haberleşme giderinden ‘’ben sorumlu değilim’’ diyor sayın vekilimiz..
‘’ bana kimse bu kadar pahalı olduğunu söylemedi." demiş.
Hangi partiden olursa olsun bu tür bir skandal patlak verdiğinde biriniz bari istifa edin de,
millet de demokrasi var,kurum ve kuruluşlarıyla işliyor filan zannetsin..
Halk arasında söylenen sözler vardır..
Kendi paranızı kendinize harcayacaksanız, alacağınız şeyin hem fiyatına, hem kalitesine bakarsınız...
Başkasının parasını kendinize harcayacaksanız, alacağınız şeyin sadece kalitesine bakar ve fiyatını umursamazsınız.
Yazık ben bu ülkenin nasıl bir felakete doğru sürüklendiğini hayal bile edemez oldum artık.
Kendisini pek sevmem ama, Ahmet Hakan’dan yaptığım bir alıntıyla bitirmek istiyorum yazıyı.
‘’CHP, mesela hiç laga lugaya girmeden...
Onca yoksulluk ve yolsuzluk edebiyatı yaptığı bir dönemde halka böyle bir fatura ödeten bu milletvekiliyle...
Hemen ve anında tüm ilişkisini keserse...
Değişimin ilk tarihi adımını atmış olur.’’
Hoş kalın,İnançla ve Dirençle kalın..
