MEYİSTAN!

Nevzat Çağlar Tüfekçi 12/09/2017 - 09:07:28

Yatağan’a bağlı Kapubağ Köyü(Mahallesi) sınırları içinde yer alan, adı "Meyistan" olan bu yer, eski bir alevi köyüymüş. Terk edilmiş... Evler, geleneksel Türk yapı sanatının özelliklerine sahip. Evler ve bahçe duvarları, kayrak taştan yapılmış. Odalar küçük, kutu gibi. Bazı binalar sağlam, duruyor.
 
Yerleşim yeri hakkında bilgi almak için birini aradık. Eski binaların arasında zayıf, aksayarak yürüyen, keçilerini güden yaşlı bir kadına rastladık. 80'li yaşlarda ve Bencikliymiş. Yıllar önce gelmiş buraya.
 
Köyün adının Meyistan olduğunu söyledi. "Burada Tahtacılar otururdu," dedi. "Bir fotoğrafını çekebilir miyim?" dedim. "N'apçeng sen benim fotoğrafı mı?" dedi ve sırtını dönerek, gölete doğru ilerleyen ve kendisinden epeyce uzaklaşan, keçi sürüsünün arkasından gitti.
 
Yerleşim alanı, Fethiye'deki eski Rum köyü, KAYAKÖY'ü andırıyor.
 
Terk edilen köyün hemen yanında sulama amaçlı Girme barajı inşa ediliyor. Öbür yanında ise Termik santrale ait kül dağının göleti yer alıyor. Köy halkı geçimini, Orman İdaresi adına çam ağaçlarını keserek sağlarlarmış. Bazısının da Kapubağ ovasında tarlaları varmış. Meyistan halkı hem dağlarda çam keserek hem de ovada tarım yaparak geçimini sağlarmış. Köyden göç etmelerine rağmen, kimileri halen buralarla olan bağını sürdürüyormuş.
Meyistanlılar’ın çoğu Milas Koru Köyüne göç etmiş; bir kısmı Yatağan’a, bazıları da başka köylere. Koru köyündeki Dalar, Biçer ve Biçen aileleri buradan gitmeymiş…
***
ESKİ BİR HABER(14.2.2010):
150 yıllık köy taşındı
Muğla’nın Yatağan ilçesine bağlı Kapubağ köyünün Meyistan mahallesindeki Yatağan’ın tek Alevi Mahallesi sakinleri köyde genç kalmayınca 15 yıl önce Yatağan ve Milas’ın Koru köylerine taşındı.
MUĞLA (İHA) - 1800’lü yıllarda kurulan Yatağan’ın Kapubağ köyü Meyistan Mahallesi, 150 yıllık geçmişinin ardından şimdi virane bir köy durumunda. 1970’li yıllarda köyün gençlerinin çalışmak için dışarı gitmesi ile başlayan göç, 1990’lı yıllara kadar devam etti. Kapubağ köyünün mahallesi durumundaki Meyistan Mahallesi, Yatağan’ın tek Alevi mahallesi iken, köy sakinleri Yatağan ve çoğunluğu Milas’ın Koru köyüne taşındı.
Evlerin tamamı taştan yapılırken, ikişer katlı evlerin üst katlarına da evin içinden giriş yapılıyor. 100-150 yıllık evlerin birçoğu hâlâ ayakta ve kullanılır durumda. Yatağan ilçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Kapubağ - Meyistan Mahallesinde şu sıralar çobanlar koyunlarını otlatırken, köye yabancı uyruklu bazı şahıslar geldiği ve arazileri satın almak istedikleri öğrenildi.
Köyde doğup büyüyen ve daha sonra Yatağan’a göçen 61 yaşındaki Celal Sert isimli vatandaş, “Ben bu köyde doğup büyüdüm. 1970’li yıllarda göç başladı. İlk göç edenler Ali Dalar, Hasan Dalar ve Mehmet Biçer aileleri oldu. Bu aileler Milas’ın Koru köyüne taşındı. Her geçen gün mahallede genç nüfus azaldı. Genç nüfusun çalışmak için dışarıya gitmesi ve geri dönmemesi üzerine ikinci kafile olarak benim babam ile birlikte diğer akrabalar da 40 hane Yatağan’a taşındık. Köyde genç kalmayınca yaşlılar da çocuklarının yanına taşındı. Bizim burada arazilerimiz var. Arazilerimizi ekip biçmeye devam ediyoruz” dedi. Meyistan mahallesinde çobanlık yapan Kapubağ köyünden Hatice Havadan isimli bayan, 15 yıl önce tüm köyün göç ettiğini belirtirken, “Yıllar önce bu köyde çok sayıda insan yaşıyordu. Zamanla köy nüfusu yaşlanınca hepsi birden taşındı” diye konuştu.
xxx
Facebook paylaşımına yapılan yorumlar:
Turgay Mutlu: Sevgili arkadaşım buranın adı Meyistan diye bilinir.. Burada yaşayanlar Milas Koru köyüne, Yatağan'a ve diğer köylere zorunlu olarak göç ettiler. Önerine katılıyorum... Burası Antik Karya yolu üzerinde olduğu için turizme kazandırılmalıdır. İlgin için çok teşekkür ederiz... Umarım yetkililer sesini duyar...
 
Turan Serin: TÜFEKÇİ Hocam yine güzel bir paylaşım yapmışsın... Güzel önerilerin var... Sağol... Duyarlı, tutarlısın hep... Yakın tarihimize ait, Selçuklu, Osmanlı, Cumhuriyet Dönemlerine ait ne kadar tarihi değer taşıyan insan hayatını bezeyen, kuşatan, yaşatan, eğiten yer mekân varsa korunmalı, yaşatılmalı... Bu değerlerden birisi de KUBBELİ TAŞ SARNIÇLAR... Denizli, Muğla, Milas, Bodrum arasında sık görülür... Dünyanın hiçbir yerinde böylesi mimari yapıda bir SARNIÇ örneği yok... Hocam bu KUBBELİ TAŞ SARNIÇLAR içinde yazılar yazar paylaşırsan sevinirim.... Gerçekten bazıları bakımsızlıktan yorgun düşmüşler... Bu güzelim TARİHİ değerlerimiz yok olup gitmesin... Bu sarnıçlarımızın da MUĞLA EV BACALARI kadar önemi ve değeri var... Var olmalı...
 
Eleni Karyalı: Çok önemli bir konuyu hatırlattınız, evet bu Taş kubbeli sarnıçların korunması ve günümüze yeniden kazandırılması kullanılır hale getirilmesi çok iyi olur. Teşekkürler.
Meral Gökmen: Kesinlikle... Köy aslına uygun olarak yeniden ayağa kaldırılıp koruma altına alınmalı. Ancak binalar öncelikle sahipleri tarafından restore edilebilmeleri için ödenekler sağlanmalı. İştahı fazla olan kişilerce ucuza kapatılmamalı.
Av. Erol Biçen: Teşekkürler Nevzat Bey burası benim doğum yerim, böyle yerlerin yeniden kazandırılması önemli bir öneri. Yapılacak her türlü girişimi destekleriz.
 
Nevzat Çağlar Tüfekçi: Bu köyden neden göç edildi, bilginiz var mı?
 
Av. Erol Biçen: Tamamen ekonomik sebepler ve toplumun modernite özlemi. Yani yenilikçi yüzü…
Nurol Paskal: Nevzat Bey Bozüyük belediye başkanı YAŞAR GENCER restorasyonla ilgili bir çalışma ve müracaatta bulunmuştu ama son durumu bilmiyorum.
Nevzat Çağlar Tüfekçi: Şu anda hiçbir çalışma yok. Bozüyük belediyesi de yok zaten. Bu iş, ancak Büyük Şehir Belediyesi ele alırsa olur. Fethiye’deki Rum köyü Kayaköy gibi burası turizme kazandırılabilir.
Prof. Dr. Akın Kapubağlı: Meyistan köyü benim hayatımda önemli kilometre taşlarından biridir. İlkokula Kapubağ’da başladım. O köyden her sabah karda kışta gelen birçok arkadaşım oldu. Biçen ailesi gibi dostluğumun devam ettiği insanlar oldu. Annem öğretmenimiz, “bu çocuklar kadar zeki çalışkan öğrencileri çok az gördüm” diye yıllarca anlattı durdu. O köy ve o köyün insanları gerçekten çok güzeldi. Hiç olmazsa anılarını yaşatalım. Kayıt altına alalım. Gelecek kuşaklar için.
İbrahim Uslu: Nevzat hocam baraj inşaatı o mahallenin doğasını değiştirmiş durumda.
Nevzat Çağlar Tüfekçi: Evet yan tarafına dolgu yapılıyor. Baraj bitince oraya olumlu etkisi de olabilir. Bu haliyle de orayı korumak, oradaki kültürel mirası yaşatmak lazım.
Barış Kara: Orda bir köy var uzakta işte o köy bizim köyümüz…
Hüseyin A. Kunduracıoğlu: Baraj oluyor o köyde. Öte yandan biraz ötesinde "kül gölü" yani radyasyonlu kül var. O yüzden turizm düşüncesi çok sağlıklı değil. Köy kendiliğinden boşaldı daha doğrusu dipten gelen dalga köylüleri köyden uzaklaştırdı. Köyün içindeki türbeye (Sultan) geliyorlar bazen.
Muammer Özdemir: Evlerin dibine kadar hafriyat dökülmüş, burası sahip çıkılana kadar sahip çıkacaklar uyanana kadar hafriyatla köy kapanır. Öncelikle Meyistan'a hafriyat dökümü engellenmelidir.
 
Ali Uygun: Bizim esas köyümüz burası Nevzat Bey. Meğ(y)istan köyünden Koru köyüne ilk göçler 1964-65 yılına denk geliyor yanlış bilmiyorsam, Dalar-Dalan-Biçer sülaleleri ile..
 
Cumhuriyet öncesine uzanan geçmişi var canlı olarak yaşlılardan dinlediğim kadarıyla..
 
Önceleri genelde Rum yerleşim yeri imiş, tahminen mübadele yıllarında ayrılmışlar. 
 
Tahtacıların ailelerinin yani bizlerin, Aydın daha önceleri Adana illerinden göç ettiği anlatılırdı dedelerimiz tarafından. Ayrıca Koru köyde ikamet eden en büyük yerleşik Roman sülalesinin kökeni de Meğistan köyüdür. Dedelerimizle beraber 70’lere gelmeden Koru köye göç etmişler.
 
Mey, şarap ile ilişkilendirirsek, Osmanlı devrinde Rum köyü olduğunu da varsayarsak MEYİSTAN adının "şarap yapılan-tüketilen yer" manasında konulduğunu düşünüyorum.
Nevzat Çağlar Tüfekçi: Teşekkür ederim bu güzel açıklama için. Zaten evler Fethiye Kayaköy'deki Rum yapılarına benziyor. Burası bir şekilde kültürel kimliğiyle yaşatılmalı, kendi kaderine terk edilmemeli.
 
Ercan Uygun: Ağzına sağlık, bu güzel bilgiler için çok teşekkür ediyorum sana kardeşim. Nevzat Çağlar Tüfekçi abi ben de o köyde doğup büyüdüm, eskiden havdanda çıkan Gökova maden suyu da köyümüzün oradan geçmekte, sayın büyüklerimiz ilgilenirse bi kaplıca bile olur.
Aslı Küçük: Benim annem de bu köyden ama bizler hiç bilmeyiz.