MASKE SAVAŞLARI

Kemal Özcan 14/04/2020 - 10:25:37

Tayyip Erdoğan bugünkü konuşmasında 32 milyon kişiye maske dağıtıldığını söyledi.

Ben almadım, hatta çevremde de maske alan görmedim.

Cep telefonlarımıza da kod filan da geldiği yok.

20-65 yaş arasına dağıtıldığı düşünülürse aslında memleketin neredeyse tamamına yakın dağıtılmış gibi.

32 milyon dağıtılmış ama Yatağan’da maske alan var mı bilmiyorum,

ya da cep telefonuna kod numarası gönderilmiş olan var mı?

Neyse koskoca Cumhurbaşkanı yalan söyleyecek değil ya!

Bu hükümet ne yapmaya çalışıyor, bir anlasam?

İlk vakanın tespit edilmesinin üzerinden 1 aydan fazla zaman geçti.

Ölü sayısı 1296 oldu,  enfekte vaka sayısı 62 bine yaklaştı.

Biz hala maskeye nasıl ulaşacağımızı konuşuyoruz.

Yok PTT, yok E-DEVLET, yok ECZANE, yok bilmem ne..

Hiç mi aklı başında biri yok şu memlekette, maske dağıtım işini çözecek?

Sürekli bir gün oraya, bir gün buraya bilgilerimizi girip duruyoruz.

Bu memleketi gerçekten yönettiklerini zannediyorlarsa yazıklar olsun!

Bu işi de ellerine yüzlerine bulaştırdılar!

Allahtan salgın dünya liderimizin ustalık dönemine denk geldi, ya acemi iken olsa ne olurdu halimiz?

Almanya kıskanıyor, dünya tir tir titriyor, alem lider görsün..

Daha bir maske dağıtmasını beceremiyorlar ama süreci harika yönetiyorlar.

Biz yaparız, biz karar veririz, biz çözeriz demekten başka hiç bir şey yapamaz hale geldiler.

İlk günden beri bunu düşünemeyenler, 18 senedir devlet yönetiyor.

Halkına maske ulaştıramayan bir iktidar tarafından yönetilmek nasıl bir kaderse artık.

Verin muhtarlara bakın nasıl dağıtıyorlar.

Polis yolda çeviriyor maskeni tak diyor, markete giriyorsun masken yok diye içeri almıyorlar.

Satılık maske arıyorsun satışı yasak..

Bu salgın sürecinde maske satışını yasaklamış olmak bir insanlık suçudur.

Bir kere de şaşırtın beni arkadaş, bir işi de becerin ya.

Evde Kal diye yırtınıyoruz ama kendi ayağımızla maske için eczaneye virüs kapmaya gideceğiz!

Evinde oturan insanı zorla hasta etmeye çalışıyorlar.

Soran olursa korona ile mücadelemiz devam ediyor dersiniz.

İzin verilirse herkes başının çaresine bakacak ona da izin vermiyorsunuz.

Vereceğiniz maske eksik olsun, bari satışını serbest bırakın!

Tam maske zorunluluğu geldi, akabinde maske satışları iptal edildi.

Astronomik rakamlara satılmasını engelleyemiyorsunuz ama satışını yasaklıyorsunuz.

Eczane kuyruğuna mı gireceğiz şimdi de, eczane eczane gezip maske var mı diye mi soracağız?

Hangi eczane bu işle doğru düzgün uğraşır?

Cep telefonlarına kod numarası göndereceklermiş, onunla eczaneye gidip alacakmışız.

Mış, miş, cek, cak, cart, curt..

Bunların maske vereceği filan yok, bugündü, yarındı, şöyleydi, böyleydi derken salgını örtbas edecekler.

Bunca rezalete rağmen, günlerdir maske filan alamadık.

Paramızla da alamadık.

Ücretsiz de alamadık.

Yetkililer karar verene kadar salgın bitecek galiba..

Ücretsiz maske gelene kadar ortada hastalık mastalık kalmayacak.

Olsun İtalya'ya İspanya'ya gönderilen yardımlar itibarımızı katladı.

Telefonunuza kod gelmeden gitmeyin diyorlar.

Peki üzerine telefon hattı olmayan 20 ila 65 yaş arasındakilere nasıl mesaj gidecek?

Verecekleri 10 gün için kişi başına 5 adet maske..

10 gün için 5 maske nedir ya?

Tüm ülkeyi mağdur ettiniz, üç kuruşluk maske yüzünden.

Her gün toplu taşımayla işe gidip gelen birisi zaten günde 2 maske kullanıyor.

Aha buraya yazıyorum, her yolu deneyecekler sonra dediğime gelip,

kapı kapı maske dağıtmaya başlayacaklar..

Deneme yanılma yönteminden bir türlü kurtulamadık.

Sanırım korona bu gidişle herkese bulaşacak.

Topu topu 5 maske alacağız, şu hale bakın!

Yakında maske satışını serbest bırakırlar.

Önce haftada 5 maske dediler, şimdi 10 günde bir 5 maskeye çıkardılar.

Muhtemelen ellerinde yeteri kadar maske yok, satın almamıza da izin vermiyorlar.

Sırf belediyelerde CHP var diye bu işi yerel yönetimlere bırakmıyorlar ve sonuç ortada..

Ekrem İmamoğlu’nun 1 günde sadece duraklarda,

100.000 maske dağıttığı İstanbul'da daha 1 tane maske dağıtamadılar.

Normalde 6 saat kullanılıp atılması gereken bir cerrahi maskeyi bize 2 gün kullandırmak istiyorlar.

Tabi böylece maske kullanmanın da hiçbir avantajı kalmıyor.

Maske olayını siyasi şova çevirdiler.

Maskenin fiyatı 50 kuruş, bunun üzerinde satamayın de, standardı koy, çekil kenara.

Eczanelerden maske dağıtmaya çalışmak maceradan başka bir şey değil bence.

Seçimde kahve dağıtırken kapılarımızı bulmakta hiç zorluk çekmiyordunuz.

Muktedir buyuruyor ‘20 yaş altı sokağa çıkmasın!’ diye,

sonra ek yazı geliyor çalışanlar çıkabilir.

Gelişmiş demokratik ülkeler önce plan yapar sonra uygular.

Gelişmemiş ülkeler önce uygular sonra plan yapar.

Geri kalmış ülkeler bir yandan uygularken aynı zamanda plan yapar.

Bizim gibi partili tek adam modelinde ise uygulama ve plan yaparken,

halk sever mi sevmez mi, bu durumda oy kaybeder, koltuğumuzu kaybeder miyiz diye düşünürler.

Halka bakın biz bedava maske dağıtıyoruz demek için satış yasağı kararı aldılar,

sonra da biz bunu nasıl dağıtacağız diye akıllarına geldikçe karar değiştiriyorlar.

Salgın başladığında uçak bileti ucuzlatmaya çalışan,

ev satmaya çalışan, internete sansür koymaya uğraşan bir yönetim anlayışları var.

Varın gerisini siz düşünün!

Artık bu iktidardan bir hizmet, faydalı iş, akıllı bir hareket beklemeyin,

ailenizi ve kendinizi korumak için kendi OHAL’inizi kendiniz ilan edin!

Sağlık bakanı ta işin başında söylemişti bu sözü, boşuna değilmiş demek...

Nerden tutsalar ellerinde kalıyor.

Bir sokağa çıkma yasağını bile öngörüden yoksun ilan ettiler, sonucunu hep beraber gördük.

İçişleri bakanı hatasını kabul edip, istifa etti ama saray istifayı kabul etmedi.

Saray sadece görevden alır, istifa kabul etmez..

10 gün sonra hasta sayısında bir patlama olursa bunun sorumlusu kim acaba?

O zaman bu yanlış sokağa çıkma yasağı kararını verenler hakkında soruşturma açılacak mı?

Yoksa milletim affetsin, Cumhurbaşkanım affetsinle geçiştirilecek mi?

Maskeleri bedava dağıtıp güçlü devlet imajı vermek istediler ama olmadı.

En güzeli maskeleri imamlar dağıtsın.

Nasıl olsa camiler de kapalı.

Hiç değilse bu salgında sala okumaktan daha faydalıdır diye düşünüyorum.

Türkiye’de ilk vakanın görüldüğü tarihten sonra ikinci aya girdik, hala maske tartışıyoruz.

Bu salgın günlerinde CHP’li belediyelerle, iktidar arasında geçen maske savaşlarına tanık oluyoruz.

Olan gene halka oluyor.

Ha bu arada birileri kapınızı çalar da ‘Cumhurbaşkanı emriyle size ücretsiz maske ve kolonya getirdik,

şurayı imzalayın aldığınıza dair’ derse sakın imza filan atmayın. 

İnsanlara borç sözleşmesi imzalatan dolandırıcılar türemiş.

Dikkatli olun kapıyı dahi açmayın.

Çok üstelerlerse ‘kapının önüne bırakın, imza atmak istemiyorum’ deyin..

Ne maskeymiş arkadaş ya?

Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!