Kriz Yönetimi ve Belirsizliğin Fırtınalarını Yönetmek

Erhan Ayaz 01/03/2023 - 08:15:07

Bu yazıyı kaleme alırken o kadar üzgünüm ki kelimelere dökmek imkânsız. Milletimizin başı sağ olsun;  acımız çok büyük...
 
Öyle kötü rastlantı ki depremden tam 3 yıl önce 6 Şubat 2020 tarihinde bir yazı kaleme almıştım. Yazının başlığı şu “Kriz Yönetimi ve Kurumsal Hazırlık -2”. Şimdi size bu yazımdan bir kesit paylaşmak istiyorum:  
 
“İçinde bulunduğumuz dönem bir değişim çağı ancak değişimin getirdiği belirsizlik, belirsizliğin neticesinde ise büyük bir karmaşa içindeyiz. Günümüz iletişim çağında yaşanan krizleri yönetmek için kriz yönetimi ve stratejik iletişim alanlarının temel doğrularını uygulamak en ciddi yönetişim şekli olmalıdır. Bu temel doğrulardan bir haber şekilde yönetmeye çalıştığınız krizlerin sonunda, siz krizi değil kriz sizi ve kurumunuzu yönetir. Yönettiğiniz kurumda, şehirde ya da bu iki örnekte olduğu gibi ülkede ummadığınız anda yaşanan bir kriz kelebek etkisi teorisinde olduğu gibi katlanarak tahmin edilmesi güç sonuçlara sizi götürebilir. Bu nedenle gerekli kriz yönetimi araçlarını geliştirmek, kurumsal hazırlığı sağlamak çok önemlidir. Unutmayın bu araçlara ihtiyacınız olduğunuzda sahip değilseniz artık sizin için çok geçtir. Bu nedenle her an bir deprem, yangın ya da terör saldırısı olabilecek gibi hazır olmak günümüz belirsizlikler çağında hem kurumsal hem de toplumsal açıdan çok önemlidir. Umarım ki iktidar ya da muhalefetiyle, kamu ya da özel sektörüyle büyük, küçük ayırt etmeksizin kurumlarımızı “Kriz Yönetimi” üzerine eğitmek bizim her şeyi bilen yönetici elitlerimiz, siyasilerimiz için ekstra maliyet, zaman kaybı olarak algılanmadığı günlere en yakın zamanda kavuşuruz. ”
 
Amacım kamuoyunda yaşanan tartışmalara dâhil olmak değil. Bu yaşadığımız çok büyük felaket sonrasında, herkes mevcut krizde yaşananları kendi düşünsel dünyasında değerlendirip, bir karara varacaktır. Benim amacım bu tip kurumlara nasıl, hangi kapasitede ve yapıda ihtiyacımız olduğuna bilimsel bir şekilde bakabilmek. 
 
Bugünün hızlı ve bağlantılı dünyasında, krizler her an ortaya çıkabilir, etkileri de geniş kapsamlı olabilir. Kriz yönetimi, bu belirsizlik fırtınalarında seyretmek için bir yöntemler bütünüdür. Riskleri belirlemek, değerlendirmek ve yönetmek, paydaşlarla iletişim kurmak ile zararı en aza indirmek sonrasında normal işleyişi yeniden sağlamak için çeşitli stratejiler ve taktikler kullanır. Kahramanmaraş depremi gösterdi ki güçlü bir kriz yönetimi planına sahip olan kurumlar, hızla değişen ortama uyum sağlayarak paydaşlarına destek ile bilgi sağlama konusunda daha iyi performans gösterdiler. Ancak zamanla yarışılan afet anlarında etkili kriz yönetiminin diğer kritik bir yönü hızlı ve kesin kararlar vermektir. Kriz durumunda sınırlı zaman ve bilgi olacaktır. Bu nedenle kararlar hızlı ve eksik bilgiyle alınmak zorunda kalabilir. Kurumlar değerleri ve hedefleri temelinde bu kararları vermek için bir süreç ve organizasyon yapısı oluşturmalıdır. 
 
Örneğin en güncel ve küresel örnek yaşadığımız Covid-19 salgını boyunca, devletler krizleri yönetmek için farklı yaklaşımlar benimsediler. Bazı devletler sıkı karantina önlemleri uygularken, diğerleri daha esnek bir yaklaşım benimsedi. Bazıları test ve temas takibini artırırken, diğerleri talebi karşılamakta zorlandı. Sonuç olarak, pandemi bazı devletlerde diğerlerinden daha yüksek vaka ve ölüm oranlarına neden oldu.
 
Bu farklılıklara rağmen, pandemiden etkili kriz yönetimi hakkında çıkarılabilecek  ve diğer krizlerde uygulanabilecek birkaç ders var.
 
1-İlk ve en önemlisi, devletler krizle karşılaştıklarında proaktif olmalı ve hızlı bir şekilde harekete geçmelidir.
2-Merkezi kurumlar, yerel yönetimlerle işbirliği yapmak ve koordine olmak için hazır olmalıdır. Sonuçta kriz en fazla yerelde hissedilmektedir. 
3-Kurumlar şeffaf olmalı ve vatandaşlarıyla açık bir şekilde iletişim kurmalıdır.
4-Kurumlar krizin uzun vadeli etkilerine hazır olmalıdır. 
 
Bu maddelere eklenebilecek birçok ayrı konu da olacaktır. Ancak milletçe yaşadığımız bu büyük kriz kaynaklı acıdan ve duygusal çöküntüden sonra kafamı toparlamaya çalışırken naçizane tespitlerim bu yönde. Yeniden başımız sağolsun....