Yeminle söylüyorum bu ülkede siyaset tam bir komedi.

Resmen milletle dalga geçmeye başladılar..

Bandrole yaptıkları zammı bile açıklamaktan acizler.

Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek geçen sabah ‘yüzde 40 zam 2018’den sonra sıfır alınacak araçlar içinmiş’ dedi.

Neymiş efendim yanlış anlaşılmış.

Bandrol zammı yeni alınacak 2018 model arabalara uygulanacakmış herkes yanlış anlamış.

Olabilir, maliye bakanı doğru anlatmış, biz yanlış anlamışızdır.

Arkasından hemen çark etti, kanunu yanlış hatırladığını söyleyerek, bütün araçları kapsadığını söyledi.

Var mı böyle bir şey ya?

Adam koskoca bakan olmuş, televizyona çıkmış ahkam kesiyor ama konuya dair bilgisi yok.

Bu adamlar devlet yönetiyor.

Devlet bir emlakçı zihniyeti ile yönetilirse olacağı bu...

Reis Teog kaldırılsın dedi anında kaldırdılar.

Bandrol zammı için kaldırılsın demedi, ‘hükümetin takdiri’ diyerek, topu bakanlar kuruluna attı.

En başından beri MTV’ye yüzde 40 zam olayı nasıl uygulanacağı dahi konuşulmamış bir kurguydu zaten.

Sanki geri adım atmışlar gibi, Cumhurbaşkanı yeniden görüşülsün dedi.

Bir yandan halkçı Reis imajı yaratılmaya çalışılıyor.

Hem zammı geri alıp siyasi rant elde edecekler,

hem de vergi diliminin yüzde 27’den yüzde 30’a çıkarılmasının üstünü kapatacaklar.

Oranı yükseltip, matrahı her yıl sabit tutarak milleti enayi yerine koyuyorlar.

Ve biz hala bu emek düşmanı iktidarın pisliklerinde keramet arıyoruz.

Çalışan, üreten, bedel ödettiğiniz insanların elinde avucunda ne varsa alın bakalım,

sonunuz nereden gelecek ben de en çok onu merak ediyorum!

Bari gelir vergisini de yüzde 40 yapsaydınız, sonra geri düşer biz de sevinirdik.

Önce milletin eşeğini kaybediyorlar, sonra buldurup sevindiriyorlar.

Şimdi sevinmemiz mi gerekiyor ?

MTV’yi düşürünce vergi zammı yapılmamış mı oluyor?

MTV gösterip gelir vergisinden vuruyorlar.

Asıl yapmak istedikleri zam gelir vergisi.

Kimsenin ona ses çıkardığı yok.

Bir önceki yıldan daha fazla fakirleşeceğiz.

Maaşlarımızdan daha fazlası para kesilecek.

Her yıl aldığımız ücret zamlarından daha fazlasını vergi adı altında devlete ödüyoruz.

15 yıldır milletin anasını ağlattılar, ağlamayan ana bırakmadılar..

Her sene düzenli olarak fakirleştiriyorlar bizi.

Kör tuttuğunu öper hesabı hem maaşlarımızdan, hem de harcamalarımızdan vergi alınıyor!

Vergisini kaçırmayan tek kesim var o da bordro mahkumları.

Emekçilerin aldıkları üç kuruş parayı vergiyle, sigortayla, fonlarla kuşa çevirin,

öte yandan milletin anasını sövenlerin, plaza, rezidans patronlarının, müteahhitlerin vergi borçlarını silin.

Ayın 15 günü devlete çalışalım ki, ekonomimiz şaha kalksın.

Hatta yastığımızın altındaki altınları, kolumuzdaki bilezikleri de direk devlete bağışlayalım.

Ve hükümetimiz Bayburt’a 300 milyonluk havaalanı yapsın ki, Almanya da bizi kıskanmaya devam etsin.

Tabi yurtdışına gidersen hainsin!

Ülkeyi çalışmadan, üretmeden, beton dökerek ve vergiyle kalkındırmaya çalışıyorlar.

Bu ülkenin en çok emek harcayan, üreten kesimi aynı zamanda en çok vergiyi veren kesimidir..

Bir zamanlar devlet, halk için vardı, şimdi halk, hükümet için var..

Köleliğin yeni adı vatandaşlık oldu.

Etimizden, sütümüzden, her şeyimizden sonuna kadar yararlanmaya çalışıyorlar.

Yararlanın bakalım!

Tevfik Fikret ‘Han-ı Yağma’ şiirinde ne güzel söylemiş?,

Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! 
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak! 
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak,
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak...

 

Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin,
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!

Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!