Yine bir körfez kriziyle daha karşı karşıyayız.
Dünyanın başına ne musibet gelecekse bu körfezden gelecek.
Bu ülkeler avantadan para bulmuş aşiretlerin, feodal beylerin elinde.
Ekonomik gelişme kültürel gelişmenin çok, çok önüne geçmiş durumda.
Düşünsenize altlarında Ferrari arabalar ama trafik kurallarından bihaberler.
5 haziranda Suudi Arabistan, Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri,
Bahreyn, Yemen, Libya ve Maldivler, Katar’la diplomatik ilişkileri kesme kararı aldı.
Katar’ı El Kaide, Işid, Hamas, Müslüman kardeşler gibi cihatçı çeteleri,
mezhepçi grupları desteklemek ve finanse etmekle suçladılar.
Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık da, Katar terörü finanse ediyormuş.
Katar, Muğla kadar bir ülke ama dünyanın 3’üncü büyük doğalgaz yataklarına sahip.
Yani 26 trilyon dolarlık bir servetin üzerinde oturuyor.
Dünyada kişi başı milli geliri en yüksek olan bir ülke.
2,5 milyon nüfusun 2,2 milyonu göçmenlerden oluşuyor.
Sahip olduğu ekonomik gücü, siyasi güce çevirmeye çalışıyor.
Siyasal İslam'ı resmi ideoloji olarak kabul etmiş.
2022 yılında klimalı stadyumlarda dünya kupasına ev sahipliği yapacak.
Katar Emiri ile dünya liderimizin arasından su sızmıyor.
Öyle ki Trabzon Akyazı stadının açılışında Atatürk’ün yanına Emirin posterini astırmıştı.
Birlikte uçakla Karadeniz turu bile attılar.
Katar emiriyle 2 yılda 10 kez filan görüşmüştür.
Emir, en son Tayyip Erdoğan’ın iftar davetini ülkeme geri dönemem korkusuyla reddetti.
ABD başkanı ‘Katar teröre üst düzey destek veriyor’ derken,
dünya liderimiz ‘ben şahit olmadım’ dedi.
‘Bu krizi bayramdan önce bitirin’ diyerek noktayı koydu.
Daha önce de Libya için ‘Nato’nun orda ne işi var’ dedi.
Kaddafi linç edildi.
Suriye için ‘Şam’da Emevi camisinde namaz kılacağız’ diyeli 5 yıl oldu.
Mısır’da Mursi dedi, Sisi darbe yaptı.
YPG dedi, YPG bölgede hayal bile edemeyeceği bir güce ulaştı.
Tayyip Erdoğan dün de ‘Katar’ı yedirmeyiz’ gibilerinden bir mesajı verdi.
Neye el attıysak kuruduğunu düşünürsek, Allah Katar Emiri’nin yar ve yardımcısı olsun.
Katar’daki Türk vatandaşlarının referandumda yüzde 82 hayır oyu verdiğini öğrendim.
Amerika’nın en önemli hava üslerinden biri bu ülkede.
Geçenlerde Amerikan başkanı Suudi Arabistan’ı ziyaret etti ve 110 milyar dolarlık silah anlaşması imzaladı.
İşte ne olduysa ondan sonra oldu.
Aynı anda hem Rusya, hem Amerika, hem de Arap ülkeleriyle gırtlak gırtlağa gelebilmek AKP’nin dış politikadaki başarısıdır.
Bundan 2 sene önce 90 yaşındaki Suud Kralı öldü diye milli yas ilan ettik, yeni gelen Krala devlet nişanı verdik.
Bugün Suudi tehdidine karşın Katar’a asker gönderiyoruz.
Komşularla sıfır sorun dedik, ama maalesef tek dostumuz Özgür Suriye Ordusu.
İran’la birlikte gıda yardımında bulunarak ablukayı kırmaya çalışıyoruz.
Bu arada Araplar Türkiye aleyhine protesto gösterilerine başladılar.
Bu Arap milletini oldum olası sevemedim gitti.
Bir ülkenin üstüne bu şekilde çökmek ne hukuka, ne de insanlığa sığmaz.
Ülkede petrolden başka üretim yok.
Her şey ithal ve o ithalat kanallarını da kapattılar.
Birkaç haftaya kalmaz açlık ve kıtlık baş gösterebilir.
Körfezde tansiyon çok tehlikeli bir şekilde yükseliyor.
Bu gerilim istenmedik kıvılcımları tetikleyebilir.
2014 yılındaki krizde Katar Emiri, Suudi Kralın alnından öpmüş ve iş tatlıya bağlanmıştı.
Bu defa krizin boyutu büyük, öyle öpmeyle filan olacak gibi değil.
Trump Katar’ın Terörü finanse ettiğini söylüyor.
Biz böyle bir şeye şahit olmadık diyerek, Katar’ın yanında yer alıyoruz.
Stratejik derinliğimizle Ortadoğu bataklığına saplanmış bir haldeyiz.
Yolun sonuna geldik herhalde.
Çünkü Katar düşerse, Türkiye'ye de düşecek gibi görünüyor.
