Cumartesi günü Muğla’da AKP İl Kongresi vardı. Basından takip ettiğim kadarıyla kongre, son başbakanımız Binali Yıldırım’ın katılımıyla baya eğlenceli geçmiş.
Başbakanın katıldığı kongreler renkli geçiyor.Cumhuriyetin ilk başbakanı İsmet İnönü idi, 27’nci ve son başbakan Binali Yıldırım. Son başbakanımız eğlenceli, esprili, neşeli biri.
En önemli özelliği solak olması.Sol eliyle akıllı tahtaya yazı yazma çabası ve milli eğitim bakanıyla,öğretmenlerin noktalamada yardım ettikleri görüntüler ilginçti.Kendisini her geçen gün daha çok sevmeye başladım.
En çok yap-işlet açılışı yaparken elini nacak gibi boşluğa sallayarak,köprü kendi hayratıymış gibi ‘helali hoş olsun’ demesine bitiyorum.Kongreyi ve konuşmaları basından ve sosyal medyadan takip ettim.Binali bey kürsüde konuşurken, tribündeki AKP’li gençler maç izler gibi defalarca,‘Başbakan bizi Afrin’e götür’diye tezahürat etmişler.
O da onlara ‘çıkışta hazır olun gidiyoruz’ demiş gülerek.Dünyanın en samimiyetsiz anlarından biri.Bu kadar şehit varken hiç hoş olmamış.Tabi Suriye’de ne işimiz var diyenler vatan haini.Allah muhabbetinizi arttırsın.
Bu nasıl bir kara mizahtır böyle aklım, havsalam almıyor?Gülerek ‘çıkışta hazır olun gidiyoruz’ ne demek?Bir başbakan bunu şakasına da olsa söylemez, söylememeli!Komiklik, şirinlik yapmanın sırası değil ki.Tribünde tezahürat yapan gençler de gülüyor.
Karşılıklı gülüşmeli, konuşmalı bir empati yapılıyor.On iki şehidin olduğu bir günde, AKP kongresinde yaşanıyor bunlar.Bırakın bu şovmenlikleri, ucuz kahramanlıkları.Araştırsan bağıran bu gençlerin arasında bedelli yapan, ya da çürük raporu alan bile vardır..
Askere verilen değere bakar mısınız?15 yılda nereden, nerelere geldik.Üstelik burası Muğla.Elinizden tutan mı var kardeşim?Çok istiyorsanız askerlik şubesi orda, almazlarsa gidin Suriye’nin kuvayı milliyesine.Başbakan ‘biz Afrin bölgesine savaşa gitmedik’diyor.
Ya neye gittik sayın başbakanım?‘Arap, Türkmen ve Kürt kardeşlerimize zulmeden, terör örgütünün zulümlerini bitirmek için gittik’diyor.Bütün bahaneleri ve gerekçeleri torba yasa gibi hepsini bir araya toplamışlar.
Kocaeli AKP gençlik kolları kongresinde de gençler ‘Reis bizi Afrin’e gönder’ diye tezahürat yapmışlardı.Reis ‘oraya gittim komutana sordum ihtiyaç var mı?diye,Şimdilik yok dediler. Olduğu anda beraber gideceğiz’ dedi.Başkomutanımız da ihtiyaç hasıl olduğunda bağıran gençlerle beraber gidecek.
Biri bedelini ödemiş, diğeri çürük raporu almış çocuklarını getirir mi bilemem?Ama katıldığı bir şehit cenazesinde ‘Ne mutlu onların ailesine’ demişti.Neyse biz gelelim kongreye.Salonda delegelerin eline birer zeytin dalı tutuşturmuşlar.
Başbakan’a doğru sallıyorlar.Başbakan da ‘zeytin dalları da burada’ diyerek delegeleri selamlıyor.Kim düşünmüşse kareografi müthiş olmuş.Ve ardından ‘ÖSO’nun kahraman yiğitlerinin Mehmetçikle beraber destan yazdığını’ söylüyor.
Eğer Afrin’e götürecekseniz önce analarının perdelerini kefen diye sarınıp sokağa çıkanları,sonra da tribünden gülerek bağıran bu hassas gençleri götürün.İlk başbakan İsmet İnönü’den, son başbakan Binali Yıldırım’a nasıl geldik?
Hatırlarsanız Anayasa referandumunda başbakanımız,‘abidik gubidik işler oluyor, hiç aklınıza gelmeyenler başbakan oluyor’ demişti.Haksızda değil, uzun bir süredir bende aynı şeyleri düşünüyorum.
Yıllar önce söylenen bir Yemen türküsü bugün bile hala geçerliliğini koruyor.
Kara çadır is mi tutar/Martin tüfek pas mı tutar
Ağlayanım anam bacım/ Elin kızı yas mı tutar
Yemen yolu çukurdandır/ Karavana bakırdandır
Zenginimiz bedel verir/ Askerimiz fakirdendir
Tarlalarda uzar kamış/Uzar gider vermez yemiş
Şol yemende can verenler/ Biri Mehmet biri Memiş
Yemen bizim neyimize/Şivan düştü evimize.
Eğer bu vatan borcuysa, vatandaş olmanın gereği ise, bunu parayla satmak, satın almak doğru mu?Ya zorunlu askerliği tamamen kaldırın, ya da bu ayrımcılığa bir son verin!Evet dostlar askerimiz hep mi fakirden olacak?Şehitler hep mi emekçi çocuğu olacak?
Zengin parasını verir, ‘canım sağ olsun’ der / Fakir canını verir, ‘vatan sağ olsun’ der.Hepsi bu kadar basit!
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın.
