İMAMOĞLU YANLIŞ YAPTI

Kemal Özcan 04/02/2020 - 08:02:41

Evet İmamoğlu yanlış yaptı.
Daha önce kolundaki saatlerle gündeme geldiğinde eleştirmiştim.
Kamuya mal olmuş bir insanın özel hayatı olamaz, olmamalı.
Tatile gitmek şöyle dursun, gece uyku dahi uyumamalı.
Çünkü siz alalade bir kişi değilsiniz artık. 
Böyle bir zamanda olmamalıydı, aile her şey tamam da farklı bir acılı durum var. 
Yaralara merhem olmak, insanların acılarına ortak olmak lazım.
 İnsanlar soğuktan donarken, yakınlarını kaybedenler acı çekerken,
‘gelmişken kaydım’ demeyi kendisine hiç yakıştıramadım.
Muğla’ya taziyeye gelmişken bir Muğla zeybeği oynayalım demek gibi bir şey bu.
Arkadaşım iptal et, başka zaman git, günler çuvala mi girdi.
Ailenle vakit geçirmeye çok düşkünsen ki hakkındır, 
Beylikdüzü belediye başkanı olarak kalsaydın niye Büyükşehir’e aday oldun.
Kafana silah dayayıp zorla mı aday yaptılar seni?
Sana oy verenler sadece Binali’ye rakip oldun diye oy vermediler, 
Tayyip Erdoğan’a da rakipsin diye oy verdiler.
Türkiye’nin her bölgesinden oy kullanmaya geldiler sen kazanasın diye.
Senin kazanman için insanlar ta Malatya’dan, Elazığ’dan kalktılar İstanbul’a oy kullanmaya geldiler.
Böyle bir seçmen kitlesi olan birinin Elazığ'ı görüp de Erzurum'a kayağa gitmesi hiç doğru değil.
Çocukların bir defa da sensiz tatil yapsalar ölmezlerdi.
Yıllar sonra memleketteki siyasi iklime umut aşılayan,
ve aynı zamanda bazılarının tezgahlarını bozduğu için
göz önünde olan bir siyasetçi attığı adımı iki kere düşünüp de öyle atmalı.
Elazığ depreminde depremzedelere yardım götürdü, 
oradan Erzurum’a kayak yapmaya gitti.
Belki erken rezervasyonlu bir tatil satın almış olabilir..
Olsun gene de iptal etmeliydi.
Keşke eşini ve çocuğunu Erzurum'a gönderip kendisi Elazığ'dan sonra onları almak için gitseydi.
Ya da hiç Elazığ’a gelmeseydi.
Bir babanın çocuklarıyla vakit geçirmek istemesinden daha doğal bir şey olamaz. 
Ancak bazı şeylerin zamanlaması önemlidir.
İsmet Paşa çocuğunun vefat haberini cephede yaklaşık 6 ay sonra almış. 
Öğrendikten sonra ciddi gözyaşı dökmüş ama cephe görevine devam etmiştir.
Hiç mi örnek almazsınız bunları?
Senin eline müthiş bir fırsat geçmiş ama sen hala magazinsel konularla gündeme geliyorsun.
İnsanlar seni umut olarak gördü ve seçti.
İstanbul’da sel felaketi olduğunda da aynı şekilde tatildeydi. 
Maalesef yandaşlara çok malzeme veriyor.
Böyle giderse Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde eğer aday olursa işi çok zor.
İsveç'te, Norveç'te olabilir ama Türkiye'de bu Avrupai hareketler tutmaz. 
İstanbul'un kaybedecek bir dakikası yok dedi, ve ardından 6 ayda 4 tatil.
Oysa ki herkes sana inanmıştı, Türkiye’nin farklı yüzü olacaktın, 
daha taziye bitmeden tatil de ne demek oluyor?
Eleştirilere ise ’Hayat gelip geçiyor. Ben 8 yaşındaki kızımın çocukluğunu ıskalayamam’,
‘o çocuğun ruhunda bu eksikliği yaşatan baba olmak istemem. 
Bir arada olmak, 2-3 gün buluşmak, baba olmak benim sorumluluğum’
‘Kayak yapmak zil takıp oynamak değil bir spordur’ 
‘20-25 gün önceden planladığımız Erzurum kayak seyahatini,
deprem oldu diye iptal edemezdim çünkü ben bir babayım.’ diye yanıt veriyor.
Memleket meseleleri aile babalarına göre değildir.
Hani İstanbul'un kaybedecek bir dakikası bile yoktu. 
Verin mazbatamı diye ortalığı yıkıyordun.
İstanbul’un belediye başkanı olmak, Türkiye’nin belediye başkanı olmakla aynı şeydir.
Türkiye’nin herhangi bir yerinde bir felaket yaşanırsa, İstanbul belediye başkanı tatile gidemez.
Gene de İmamoğlu’nun hakkını yemeyelim, Erzurum’da kayarken Elazığ’ı düşünmüş olabilir..
Türkiye'yi AKP iktidarından kurtarana kadar bütün tatillerini iptal edip, 
çok çalışması gerekirken yaptığı işe bakın!
Eğer belediye başkanı olarak kalacaksa sorun yok,
ama ileride ülkenin bir numaralı adamı olacaksa, bir lider böyle olmamalı.
En önem verdiği şey ailesiyse neden siyaset yapıyor?
Ailene zaman ayırmam lazım diyorsan bu işlere girmeyeceksin usta.. 
Hakkın olan bazı şeyleri yersiz ve zamansız yapıyorsun.
Sabah 8 akşam 5 zihniyetiyle çalışan adamdan başkan olmaz. 
Ne diyeceğiz, kayıyor ama çalışıyor mu diyeceğiz?
Ekrem İmamoğlu’nun tarzı bu, millet yavaş yavaş alışsa iyi olur...
Bu kadar gözler üzerinde iken, milletin ağzına da laf verme işte.
Yemin ediyorum AKP ve Tayyip Erdoğan’ın can simidisiniz!
Sendikacıların söyledikleri bir söz vardı.
‘Sendikacının parası pul, karısı duldur’ diye..
Aynı söz siyasetçiler içinde geçerli, seçimle gelen herkes için geçerli bir sözdür.
Geleceğin Cumhurbaşkanı olarak görülüyor kendisi için. 
Ancak siyaset böyle gafları affetmez. 
Türkiye'de iyi siyaset yapman için gecenin gündüzünün siyaset olması lazım.
Yalnız ‘her şey çok güzel olacak’ denilen zamanlardaki heyecanından eser yok.
İmamoğlu’nu seçim zaferinden sonra Atatürk’e benzetenler filan olmuştu.
Atatürk, bu milletin kurtuluşu için ne düzgün bir yuva kurabildi ne çoluk çocuğa karışabildi. 
Hayatta bireysel olarak yaşayabileceği en büyük mutlulukları milleti için feda etti.
Demek ki öyle lafla Atatürk olunamıyormuş!
Kim ne derse desin, İstanbul'u alan, Türkiye’ yi almıştır.
İşte bu yüzden İmamoğlu sıradan biri değildir ve sıradan insanlar gibi hareket edemez!
Kayak yaparken magazinci gazetecilere pozlar verdi, 
kendi çektiği mutluluk resimlerini de sosyal medyada paylaştı.
Hiç yaygara yapmasa kimsenin haberi olmayacak.
Reklamın iyisi kötüsü olmaz diye düşünüyor herhalde.
İmamoğlu’nun da holiganlık derecesinde karşı tarafa saydıranlar,  hüloooğğ diyen taraftarları var.
‘Laiklik Elden Gidiyeah’ diyen dayıdan hiç farkları yok.
Onlar bir dönem sonrasının oktrolleridir.
Kimseyi körü körüne savunmayın..
Demek ki neymiş? 
Mabat kılının partisi de, ideolojisi de olmazmış!
Seçimler de her zaman Pazar günleri yapılıyor ama millet o gün tatile filan gitmiyor.
Belediye başkanlığı seçimleri sömestr tatiline denk gelse kaymaya gidecek anlaşılan.
Tekrar ediyorum İmamoğlu yanlış yaptı.
İmamoğlu Muğla halkına da yanlış yaptı...
31 Mart seçimlerinden önce Muğlalıların istenmeyen adam ilan ettiği,
Ulaştırma Daire başkanı Alper Kolukısa görevinden istifa etmek zorunda kalmıştı.
Muğlalıların istemediği bu zatı İmamoğlu aldı götürdü İstanbul’a İETT genel müdürü yaptı.
Muğla halkının cezalandırdığı adamı İmamoğlu ödüllendirmiş oldu.
Bu transferi Muğla’yı ve Muğlalıyı rencide etmiştir, anlayana tabi.
Turgut Özal’da bir zamanlar tebdili kıyafetle, atletle, şortla dolaşır, 
öylece askeri törene çıkardı, o da aynı alışacaksınız derdi.
Şimdi aynı hatayı İmamoğlu yapıyor, ‘alışacakmışız.’
Bu toplum alışmaz!
Umarım bu tepkilerden gerekli dersleri çıkarır bir daha yapmaz.
Burası Türkiye, İskandinav ülkesi değil. 
İnsanların her adımının rakipleri tarafından takip edildiği bir ülke. 
Yaptığı bu açıklamaları dinleyen, depremde çocuğunu kaybeden insanlar ne düşünmüştür acaba?
Bırak depremzedenin ne düşündüğünü asgari ücretli birine,
‘çocuklarımla vakit geçirmek benim de hakkım’ dediğin zaman o insan senden uzaklaşır.
Siyasetin bedelleri ağırdır, bu bedelleri bilerek siyasete atılmak lazım.
‘Zil takıp oynamadım, kayak yaptım’ demesi güzeldi.
İmamoğlu bu sana hiç yakışmadı!
Bu millet sana oy vermek için tatilini feda etti.
Başka çaren yok sen de feda edeceksin, asıl sen bize alışacaksın!
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalacaksın!