İçişleri bakanı okulların etrafında uyuşturucu satıcısı görürseniz, ‘ayağını kırın suçu bana atın’ diyor. Güvenlik görevlisine cezayı kendiniz verin demeye getiriyor..

 

Nasıl olsa cezaevlerinde yer yok.. ‘Siz kırın sorumlusu benim, hapse atacaklarsa beni atsınlar.’

Zaten bana dokunamazlar, hukuk bize işlemiyor diye düşünüyor herhalde.Koskoca ülkenin nasıl bir kabile devletine dönüştüğünü izliyoruz.Adalet sistemi çöktüğünün itirafıdır bu.Emrindeki birimlere adeta işkence yapın talimatı vermek gibi bir şey.

 

Ne demiş atalarımız?‘İmam osurursa, cemaat sıçar’AKP bu ülkeyi demokratik bir hukuk devleti ilkesiyle yönetemiyor.Hatta kendi kurtuluşunu bile kaosta görüyor.KHK ile birilerini koruma altına almak ve polise ayaklarını kırın demek bir hukuksuzluktur.

 

İçinden çıkılmaz bir kaosun belirtileridir bunlar.Ortaçağ karanlığına doğru sürükleniyoruz. Gerisin geriye cahiliye devrine.Uyuşturucu satıcılarının bacaklarını kıralım.Tecavüzcüleri hadım edelim.Hırsız sizden yana ise ayetle, hadisle aklayın ama değilse kolunu kesin gitsin.

 

Başı açık kadınlara dayak müstahak, sevgilisi olan kadınları linç edelim.Cemaat vakıflarındaki taciz ve tecavüz olaylarını örtbas edelim.İki tane uyuşturucu baronunun ayağını kırında görelim sizin samimiyetinizi.Suç sanki sadece uyuşturucu satıcılarında.

 

Onların ayaklarını kırın! Darbecileri öldürün! Gazetecileri içeri tıkın! KHK’yı eleştirenler teröristtir! Teksas’a döndürecekler güzelim ülkeyi.. Adaletin ve Kalkınmanın zirvelerindeyiz. Süleyman Soylu önceleri AKP’ye saldırıyordu. Tayyip Erdoğan’a demediğini bırakmadı. Paçalarından yolsuzluk akıyor dediği partinin bakanı oldu.

 

Nasıl yetişmişse, nasıl bir gençlik yaşamışsa artık, her önüne gelene hararetle saldırma huyu var.Şimdi de Kılıçdaroğlu’na sardı, ona diyor ki ‘sen bittin ya, bittin sen!’ Ama birine ne kadar saldırırsa onunla o derece olmaya da bir meyli var ki sormayın.

 

Umutla bekliyorum, umarım beni yanıltmaz. Tuhaf bir bakanımız var yani. Mikrofonu eline aldı mı, bir de tribünlerde taraftarlar varsa konuşurken kendini kaybediyor. CHP Manisa milletvekili Tur Yıldız Biçer 'Azmettirme', 'güveni kötüye kullanma', 'suç işlemeye tahrik', 'görevi kötüye kullanma', 'anayasayı ihlal, kamu barışına karşı suçlar' nedeniyle suç duyurusunda bulundu.

 

Soylu için ‘suç örgütünün lideri pozisyonundadır’ dedi. Bir hafta önce de CHP grup başkan vekili Özgür Özel’de Süleyman Soylu hakkında suç duyurusunda bulunmuştu. Özgür Özel, Süleyman Soylu'nun son 10 yılda Türkiye'ye giriş çıkışlarının, ve Fethullah Gülen cemaati ile ilişkisinin araştırılmasını istedi.

 

Birleşmiş Miletler raporuna göre AKP iktidarının son 5 yılında uyuşturucu kullanımı 262 kat artmış.Bu kadar artmasında iktidarın hiçbir suçu yok.

 

Artık iş öyle bir boyuta ulaştı ki, uyuşturucuya karşı mücadele,birçok semtte, sokakta, okulda halkın kendiliğinden tepkisine dönüşmüş durumda.

 

Yıllardır insanlar feryat ediyor, ‘çocuklarımızı kurtarın’ diye… Uyuşturucu kullanımı kendi iktidarlarının son 5 yılında 262 kat artarken Süleyman Soylu nerelerdeydi?

 

Ya son Başbakan Binali Yıldırım’a ne demeli? Geçen mikrofonu eline almış boştaki elini sallaya sallaya konuşmaya çalışıyordu. Şöyle diyordu, Reisin başkanlığına bir Ali değil, bin Ali’yi feda eden son Başbakan. ‘Neymiş efendim; 'Darbeye direnen vatandaşları koruyan kanun çıkardınız?'

 

Ne var bunda? Yani bir daha darbe girişimi olursa vatandaşlar sokağa çıkmasın mı, memlekete sahip çıkmasın mı? Darbe başarılı olsaydı, onu mu istiyorsunuz?

 

O darbecilerin üzerine giden, tankların üstüne çıkan,darbecileri derdest edip emniyete teslim eden kahraman vatandaşlarımızı korumak için kanun çıkarttık.

 

Buna kim itiraz ediyorsa bizim için darbecilerden farkı yoktur. Bu kadar açık!’ Bu saatten sonra AKP'nin yaptığı her şey, ağızlarından çıkan her söz hukukun kendisidir.

 

Hoş Kalın, İnançla ve Dirençle kalın!