Dünkü yazımda ülkede düşündüğünü söyleyebilen tek insan Tayyip Erdoğan demiştim. Ahmet Şık’da düşündüğünü çekinmeden söylüyor.Ama bedel ödemeömrünü yeme pahasına.Ahmet Şık dün özgürlüğüne kavuştu.

 

Gerçi o zaten özgürdü, serbest bırakıldı diyelim.Özgürlüğe cemre düştü diyelim.Kendim tahliye olmuş kadar sevindim.Masum bir adamın tahliyesine bile sevinir olduk.

 

Haksızca tutuklandı şimdi tahliyesine seviniyoruz.Neden 400 küsur gün içerde tutulduğunun hesabı sorulmalıdır?

 

Suçu neymiş bizde bilelim?Eşine özlemle sarılma anını ömrüm boyunca unutamam.

 

Çıkar çıkmaz Tayyip Erdoğan’a mesaj atmış,‘Nerde kalmıştık!’

 

‘AKP suç örgütüdür’ dedikten sonra çıkarmazlar, içerde çürütürler demiştim.Ama o ‘benim bayrağın arkasına gizleyecek bir suçum,dinin arkasına saklayacak bir günahım yok’ diyerek savunmuştu kendisini.Mahkemede mal varlığı sorulduğunda ‘tek dikili ağacım gurur duyduğum kızım’,diyerek benim burnumun direğini sızlatmıştı.

 

Eminim kızı da babasıyla gurur duyuyordur.

Çünkü böyle bir adamın çocuğu olmak herkese nasip olmaz.‘Dokunan yanar’ diye bir kitap yazdığından beri başı belada.Bir savunmasında,‘Ve zorbalar da şunu bilsin ki, hiçbir zalimlik, tarihin akışını engelleyemez.

 

kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet!’ demişti.Evet kahrolsun istibdat, yaşasın hürriyet! Tahliyesi umut ışığı oldu.Umudun adı oldu Ahmet Şık.

 

Kendisi şuan Türkiye'de yaşayan en cesur ve en sözünün arkasında olan bir gazeteci.‘Kral çıplak’ diyebiliyor korkusuzca.

 

Dün tahliye olduğunda tarihi bir konuşma yaptı.

 

‘Hakikate inanan herkese çok teşekkür ediyorum.Şunun altını net olarak çiziyorum; ben hiçbir şekilde sevinçli değilim.

 

Akın Atalay bu komplonun son tutuklusu olarak içerideyken, sizlerin de sevinmesini istemiyorum.Öfkeli olmanızı tercih ediyorum, çünkü öfke bizi ayakta tutacak.Umudumuzu öfkemizle bileyeceğiz.

 

Bunu yapmazsak saçma sapan şeylere sevinmeye devam edeceğiz.Bugün sevineceğimiz bir gün değil. Ben 6 yıl önce yine bir mart ayında buradan çıkmıştım.Bugün yine bir mart ayı; o günden bugüne değişen tek şey faşizmin sahibinin ortaklarının birini eksilmesidir.

 

Ama bu ülkede sevineceğimiz gün gelecek çünkü bu mafya saltanatının biteceğini ben size garanti ediyorum.Hakikate inanan herkes bilsin ki bu mafya saltanatı hak ettiği yere gidecek.İşte biz o gün sevineceğiz.’ Söylenecek ne varsa söylemiş.Daha önce ‘beni içeri koyanlar, içeri girecek’ dedi.Fetö’cülerin alayı hapse girdi. 

Bugün de ‘AKP gidecek’ dedi.

 

Du bakali neler olacak?Her cümlesi, çıkarı için her türlü omurgasızlığı yapıp, talana göz yuman,sözde gazeteci, özde biatçı, yalaka, yandaş sürüsüne tokat olmuş bir açıklama.Bu adamı görünce alayımızın utanması lazım.Adam bütün ülkeye adeta gazetecilik ve insanlık dersi veriyor.Samimiyeti, cesareti ve taşıdığı umudu ile hepimize gerçekten büyük bir ders veriyor.

 

Ergenekoncu diye Fetö’cüler içeri attı.Fetö’cü diye siyasi iktidar içeri tıktı.Hatta mafyaya mafya dedi, gene içeri attılar.Onun tek suçu doğruları söylemek.Yani dokuz köyden kovuldu.

 

Korkusuz insanlar bana hep umut vermiştir

Türkiye’de gerçek anlamda gazetecilik yapan bir avuç onurlu insandan biridir.İşte Anadolu toprakları bazen bu kadar yürekli, içten, cesaret ve inanç dolu, kaypaklıktan uzak,küçük çıkarların sarhoşluğuna saplanıp kalmamış,ve hayata dair tüm korkuları unutmuş insanlar çıkarır.

 

Şeyh Bedreddin’den, Pir Sultan’a, Nuriye ve Semih’ten Ahmet Şık’a…

 

Doğru bildiğini söyleyen eyyam yapmayan başka bir gazeteci tanımıyorum.

 

Çıkıyor ne düşünüyorsa bedelini bile bile söylüyor.Adam tek başına şu karanlıkta bile umur veriyor bize.

 

 Gerçekten inanılmaz bir duygu.Daha çıkalı birkaç saat olmuş,‘Öfkeli olmamızı tercih ediyorum. çünkü öfke bizi ayakta tutuyor’ diyor hala.

 

Cesaretin için, inancını yitirmeden verdiğin mücadele için ve her şey için helal olsun sana Ahmet Şık.Ahmet Şık’lar susmaz, susturamazsınız onları.‘Ben bugüne kadar sadece anne babamın elini öpmek için eğildim, bundan sonra da öyle olacak’

 

diyen bir insanı eğip bükemezsiniz, diz çöktüremezsiniz!

 

Sana ne kadar tahammül edebilir bu kokuşmuş düzen bilmiyorum ama helal olsun sana Ahmet Şık!

 

Helal olsun sana çocuk!Şair Adnan Yücel’in dediği gibi,‘Bitmedi daha sürüyor o kavga, 

ve sürecek… 

 

Yeryüzü aşkın yüzü oluncaya dek!’

 

Ahmet Şık’ın da en çok sevdiği şairlerden biri olan,Cemal Süreyya’nın bir mısralık şiiriyle bitireyim yazımı.

 

‘Özgürlüğün geldiği gün, o gün ölmek yasak!’

 

Hoş Kalın, İnançla ve Dirençle kalın!