HAYDİ ÇOCUKLAR AŞIYA!

Kemal Özcan 06/04/2018 - 09:02:57

Sevgili dostlar sağlık ilgilendiğim bir alan değil. Kendi şekerimi, tansiyonumu, karaciğer yağlanmasını,  kolesterolü, kilomu kontrol edemezken, ahkam kesiyormuşum gibi olacak ama, virüs gibi yayılan bir tehlikeye dikkatinizi çekmek istiyorum.
 
Aşı karşıtları diye bir hareket türedi. ‘Çocuk benim çocuğum kime ne?’‘Ben çocuğuma aşı  yaptırmak istemiyorum’ gibi itirazları sıkça duyar olduk. Tabi Türkiye’de bundan nasibini aldı.
 
Türkiye’de çocuklarına aşı yaptırmayan aile sayısı 7 yıl önce 183 iken,bugün bu sayı 23 bine çıkmış durumda.Bu insanlar aşıyı doğal dengeye müdahale olarak görüyorlar.
 
Aşının faydasından çok zararı olduğunu düşünüyorlar.Sosyal medya ve televizyonda duyduğu komplo teorilerinden etkileniyorlar.
 
Tüm sorumluluğu alıyorum çocuğuma aşı yaptırmak istemiyorum diye gelip dilekçe verenler bile var.Bazılarının aşı yaptırmama gerekçeleri oldukça ilginç.
 
‘Aşıların yabancı olduğu, aşılara güven duymadıkları, yaşadığı güvensizliğin dini görüşünün bir sonucu olduğu, aşıları üreten ülkelerin zamanında peygamberimiz Hz. Muhammed'i öldürmek isteyen toplumlar olduğu, bu sebeple aşıların ilerleyen süreçte çocuklarında kronik rahatsızlıklar doğurabileceğine,dair kuşku duyduğu aşılara karşı ‘takva’ ile yaklaştığını, sayın Cumhurbaşkanımızın da geçtiğimiz dönemde grip aşısı olmadığı, bu gelişmenin de aşılara karşı güvensizliği pekiştirdiğini’ düşünenler var.
Bazıları anne sütünün bebeği ölene kadar koruduğunu düşünüyorlar.
 
Doktorlar 6 aya kadar koruyabildiğini söylüyor.
6 aydan sonra bebeğin kendi bağışıklık sistemi gelişmeye başlıyormuş.
 
Ve dolayısıyla anne sütünün koruyuculuğu ortadan kalkıyor.
 
Bunlar yaşlı desem değil, cahil desem değil.
Gencecik eğitimli insanlar.Her şeyin en iyisini, en doğrusunu bildiklerini zannediyorlar.Giderek çoğalıyorlar.Zararı sadece kendilerine olduğunu zannediyorlar.
 
Aşının mantığı tüm toplumu aşılayarak salgın hastalığı durdurmaktır.Aşı yaptıranlar da, yaptırmayanlar yüzünden tehlikede.
 
Tıpta buna sürü bağışıklığı deniyor.Bu aşılarda cıva olduğunu düşünüyor millet.Sağlık bakanlığı çıkıp bu konuda tatmin edici bilgiler vermesi lazım. 
 
Çocuk felci aşılar sayesinde 350 binden bin 600’e düşmüş durumda.Kızamıktan dünyada yılda 773 bin çocuk ölüyordu, 164 bine geriledi.
Tam kızamığın kökü kazındı derken, kızamık vakalarında yeniden bir artış var.Çok büyük bir tehlikeyle karşı karşıyayız.Salgın hastalıklar kapımızda.
 
Ülkemizde 2017 yılında 23 bin aile çocuklarına aşı yapılmasını istememiş.Bu sayının mültecilerle birlikte 50 bini bulması halinde yeniden kızamık salgını başlayabilir.
 
Çocukların yüzde 20’sini kaybedebilirmişiz.
 
2016 yılında 6 kızamık vakası görülmüş, bu sayı 2017’de 85 olmuş.Aşılı çocuklarda bile görülmeye başlamış.Bu nedenle çocuklara aşı tercihinin ailelere bırakılmaması, zorunlu olması gerekiyor.Türkiye'de aşılamayı bıraktığımız anda her yıl ortalama 14 bin 296 çocuk ölecektir.Bu işin şakası yok.
 
Kızamık aşısı 2 kez yapılıyor.
İlki 12. ayda, ikincisi ise ilkokul 1. sınıfta.
Aşılar sayesinde her yıl 2 ila 3 milyon insanın hayatı kurtuluyor.
 
Kızamığı yok etmenin şartı, mikrobun toplumdan tamamen kazınmasına bağlı. Eğer salgın halini alırsa, her 1000 çocuktan 100'ü hastaneye yatar ve 20'si uzmanlara göre hayatını kaybeder.Aşı karşıtlarından biri de gazeteci yazar Soner Yalçın.
 
Saklı Seçilmişler kitabında şöyle ifade etmiş.‘Bebeğinize ne yedirdiğinizin- içirdiğinizin farkında mısınız?
 
Kullandığınız biberondaki tehlikeyi biliyor musunuz?
 
Nedir bu BPA?
Ya aşılar?
Bebekleri öldürüyorlar!
Bunun adı, soykırım...’
 
İçtiğimiz suda patlayıcı ve yanıcı hidrojen var.
Ne yapalım su içmeyelim mi?
 
Bugün 70-80 yaşına kadar sağlıklı yaşayabiliyorsak, çocuklarımız kuşpalazı, kızamık, verem, çocuk felcinden ölmüyorlarsa bunu aşılara borçluyuz.Bu hastalıkları artık görmüyor olunca aşıların etkisi de unutuverdik.
 
Son 50 yılda milyonlarca insanın hayatını kurtarmış, bu koruyucu yöntem 21. Yüzyılda tartışılır hale geldi.
 
80’li yıllarda ‘Haydi çocuklar aşıya’ diye bir kamu spotu yayınlanıyordu.
 
Birinde spiker Metin Akpınar, sokak röportajında Zeki Alasya’ya soruyor.
 
-Selamünaleyküm.
 
-Aleykümselam beyim.
-Siz çocuklarınızın aşılarını tamamlattınız mı?
-Yoog biz okuyup üflettik.
 
-Peki çocukların sağlığı nasıl?
-Sizlere ömür beyim.
 
Anne ve babalara sesleniyorum lütfen yaptırın şu aşıları.
 
Sadece kendi çocuğunuzun canını hiçe saymakla kalmıyorsunuz, tüm toplum bundan etkileniyor.
 
Benden söylemesi…
Hoş Kalın, İnançla ve Dirençle kalın.