Başbakan ‘KHK’ye itiraz edenlerin darbeciden farkı yoktur’ dedi.AKP iktidarının atanmış başbakanı tarafından söylendi bu laf.Kenan Evren’in ‘asmayalım da, besleyelim mi?’ sözüne benzetmiş. Hadi ne duruyorsunuz? İtiraz eden herkesi tutuklayın o zaman! Kime söylüyor bunu? 25 senedir FETÖ’ye, FETÖ diyen insanlara söylüyor. Kendilerinin 2-3 sene evveline kadar FETÖ’nün, FETÖ olduğundan bile haberleri yoktu. ‘Devlete sızıyorlar’ diyenlere ‘kargalar gülüyordu’ Hani nerde şimdi o gülen kargalar? Siyaset ne garip şey anne? 3 yıl öncesine kadar o darbecileri besleyen, büyüten, darbe yapmalarına olanak sağlayacak kadar destekleyenlerin hiçbir suçu yok. ‘Ne istediler de vermedik?’ diyenlerin hiçbir suçu yok! Tam olarak ne istediler, onlara ne verdiler onu bilen de yok? Mesela sınav sorularını çalınca bizi görmezden mi gelin dediler acaba? Bir kere o verdikleriniz sizin değil, bu milletindi! Bunu yapanlar yargılanmadıkları sürece, bu mücadele eksik kalır! Binali Yıldırım daha 23 Mayıs 2013 tarihinde İzmir Türkçe Olimpiyatları Kültür Şöleni'nde, Fethullah Gülen’in bir şiirini okurken, aşkla karışık bir duygu yoğunluğu yaşıyordu. ‘Aç açabildiğin kadar sineni ummanlar gibi olsun. inançla geril, insana sevgi duy, kalmasın el açmadığın bir mahsun gönül’ ‘Türkçe, Fethullah hoca efendinin dilidir’, derken çatal, çatal olmuş sesi adeta gururdan titriyordu. Öve öve bitiremiyordu muhterem hoca efendisini. Muhterem hoca efendisiyle arasında müthiş bir empati vardı. Din kardeşleri 15 Temmuzda başarılı olsaydı ne olurdu bilmiyorum? İzmir’e belediye başkanı olamadı ama bu ülkenin başına başbakan oldu. O gün hoca efendimiz ülkemize gelecek diye bağırıyordu, bugün o teröristi bize verin diye bas bas bağırıyor. Nereden nereye geldik? Bugün onlar vatansever, ‘KHK’ye itiraz edenler darbeci’ oldu. Yani ülkenin yarısı darbeci, FETÖ’cü ve vatan haini demeye getiriyor lafı. Abdullah Gül’ün bile FETÖ’cü, vatan haini, terörist ilan edilmesine az kadı. Ne kadar kolay değil mi, öyle her önüne gelene darbeci, FETÖ’cü demek? FETÖ ile alakası olmayan binlerce insanı işinden ettiler, içeri tıktılar. Birkaç yıl önce Fethullah’a fetoş desen haindin. Hoca efendiye hakaretti.Tüm partilerin desteklediği OHAL üç ay süreliydi. Hatta bir ay sonra belki kaldırırız filan ayakları yapmaya başladılar. KHK’lerle yönetmenin tadını aldılar.Buna itiraz edenler darbeci oldu.. Siz en iyisi bizden olmayanlar terörist filan deyin de saflar bir an önce netleşsin. Yakında Tayyip Erdoğan’ı sevmeyen darbeci derlerse şaşırmayın! Adamların zerre kadar eleştirilmeye tahammülleri yok. Şimdi çıkmış ona, buna çemkiriyor.Her önüne gelene terörist, darbeci demeye başladıysa bir iktidar,içi çürümüş bir ağaç misali her an devrilebilir. Olur da bir gün öldürürlerse o muğlak KHK’ye göre pisipisine gitmiş olursunuz. ‘Ama başbakan söyledi, bu kişi darbecidir’ diyebilirler. Hakkınızı aramak için sokağa çıkmayın demektir bu. Demokratik ve çağdaş ülkelerde siviller kolluk ve güvenlik görevi yapamaz. İşledikleri suçtan muaf tutulamaz.Suçlu görülenlere bağımsız yargı gereken cezayı verir. Şu hale bak!Kabile devletlerinin bile gerisine düştük.Eski bakanlar, eski Cumhurbaşkanı, vekiller, barolar, yandaş yazarlar, muhalif yazarlar herkes söyledi bu KHK' nın tehlikesini.Hiç umurlarında bile değil!Bir güç zehirlenmesi yaşanıyor ya hayırlısı.Darbeye direnen meclisi OHAL ile etkisiz hale getirdiler.Kılıçdaroğlu ‘asıl darbe 20 Temmuzda yapıldı’ demişti.20 Temmuz günü alınan OHAL kararı demokrasiyi tamamen ortadan kaldırdı.Meclis işlevini yitirdi. Kılıçdaroğlu dokunulmazlıkların kalkmasına ve OHAL'e destek verdi. Ardından saraya gitti, olmadı Yenikapı'ya gitti.Tayyip Erdoğan affetti ve açtığı davalardan vazgeçti.Şimdi de elinde ‘adalet’ yazılı bir pankartla kurultaya doğru yürüyor.Kanun yapabilme yetkisi sadece bir kişinin eline verildi.Bu kişinin isterse neler yapabileceğini hayal bile edemiyorum.Voltaire ‘Hükümet hatalı iken haklı olmak çok tehlikelidir’ demiş. Evet iktidar hatalı ve biz çok haklıyız.İşte bu yüzden gidişat çok tehlikeli. Hoş Kalın, İnançla ve Dirençle kalın!