GÜLE GÜLE HAŞMET BAŞKAN!

Kemal Özcan 16/02/2021 - 08:33:31

Yatağan’dan bir yıldız kaydı.

Hasan Haşmet Işık yaşam savaşını kaybetti.

Direnir, hastalığı yener, mutlaka savaşı kazanır diye umuyordum ama olmadı.

31 Mart seçimlerinde de adaylık yarışını kaybetmişti, daha doğrusu kaybettirilmişti.

İnsan bir kaybetmeye görsün.

Ön seçim yapılsaydı kesin kazanır ve Osman Gürün gibi 5’nci defa partinin adayı olurdu.

Ön seçimle tırnaklarıyla kazıya kazıya gelmişti, birilerinin iki dudağıyla atanamadığı için gitti.

Partide ön seçim yapılmıyorsa, Osman Gürün’ün 5’nci defa aday gösterildiği yerde o da aday gösterilmeliydi.

Seçimi kazanır kazanmaz o ayrı konu.

Osman Gürün’ün kazanacağı kesin miydi sanki?

Yatın, kalkın Behçet Saatçi’ye, Mehmet Kocadan’a  dua edin!

Behçet Saatçi aday olmasaydı, AKP adayı Mehmet Nil Hıdır güle oynaya alırdı seçimi.

Haşmet Başkan her kesimi kucaklayan yapısıyla kazanma potansiyeli yüksek biriydi.

Gönüllere girmesini iyi bilir, ne yapar eder alırdı seçimi.

CHP Osman Gürün’ü aday gösterirken, Haşmet Başkan’ı dışarıda bırakarak çifte standart uygulamıştır.

Ortaca belediye başkanı Hasan Karaçelik içinde aynı durum söz konusudur.

Ortaca’da ilçe başkanı Mehmet Sertkaya aday gösterildi.

Hasan Karaçelik’de iki dönem başkanlık yapmış, halkın sevgisini kazanmıştı.

Eğer aday gösterilseydi Ortaca’da seçim kaybedilmesi mümkün değildi.

Ama partiyi yönetenlerin Mehmet Sertkaya’ya ödeyecekleri bir diyeti vardı.

Bu hezimetleri üstlenen oldu mu?

İstifa eden, en azından özeleştiri yapan ilçe başkanı veya milletvekili var mı?

Hasan Karaçelik başka bir partiden aday oldu diye yapılmadık hakaret kalmadı.

Haşmet Başkan’da dünün İrlandalıları tarafından, bugünün İrlandalısı ilan edildi.

Bu seçimde onu suçlayanlar, belki ilk seçimde ona destek verdiler,

ama sonraki seçimlerde hep köstek oldular.

Ön seçim isteyen seçmene aday dayat, sonra da yenilgiye bahaneler yarat.

Bir şekilde partiyi eline geçiren güruh ince ince hesaplaşarak kendilerini tatmin etti.

Sadece Yatağan, Ortaca değil, Ula, Köyceğiz, Dalaman seçim yenilgileri,

kendi ikballerini partinin önünde tutan ve tatmin sorunu olanların eseridir.

Hesaplaşalım derken, hesapsız kasap misali masat kırıldı.

Bu ilçelerdeki seçimler AKP’nin bir başarısı değil, CHP’nin hediyesidir.

Haşmet Başkan’a İrlandalı damgasıyla, partiden ihraç edilmesi için Muğla CHP İl Disiplin Kurulu'na şikayet edildi.

Aradan 1,5 yıl geçtikten sonra İl Disiplin Kurulu toplanarak bir karara vardı,

partiden ihraç veya kınama cezası yerine sadece uyarı verdiler.

Haşmet Işık, ‘verilen uyarı cezası, yapılan seçimlerde başka partilere çalışmadığımın göstergesidir’ dedi.

CHP adayı Halil Arslan ve arkadaşları ise buna itiraz ettiler.

‘Böyle bir sonuca şaşkınlıkla bakıyorum, bu karar nasıl çıkar bir türlü anlayamıyorum.

CHP Genel Merkezi'ne itiraz dilekçemizi verip, uğraşımıza devam edeceğiz’ dediler.

Ankara’ya Yüksek Disiplin Kuruluna ifade vermeye gitti.

Döndüğünde belirtiler sonucu test yaptırdı, pozitif çıktı.

Ankara’ya gitti bu hastalığı oradan kaptı geldi şeklinde söylentiler yayıldı..

Bir süre yoğun bakımda yattı, entübe oldu.

Durumu iyiye gidiyordu, hatta yoğun bakımdan çıkmış normal servise alınmıştı.

İyileşeceğine dair umutlarımız vardı.

Maalesef kalp krizi geçirdi, tekrar yoğun bakıma gitti, gidiş o gidiş.

Hey gidi Haşmet Başkan hey!

1974 yılında Yatağan Belediyesinde işçi olarak başladı.

25 yıllık belediye görevinden sonra 20 yıl belediye başkanlığı yaptı.

Toplamda dile kolay 45 yıllık belediyecilik.

Belediye başkanı olmadan önce belediyenin yazı işleri müdürüydü.

Dönemin belediye başkanı Sadi Özcan’a siyasi rakip oldu.

Sadi Özcan’la aynı partidendi.

Hani hep derim ya, ‘bu partide, parti içi muhalefet olacağına git kendini kanalizasyon çukuruna at’ diye.

Rakip olduğunda onu yazı işleri müdürlüğü görevinden alıp, ambar memuru yaptı.

Demek ki pasif bir göreve verirsem kurtulurum diye düşündü.

Halbuki ‘her şerde bir hayır vardır’ sözü bir kez daha gerçek olacaktı.

Belediye başkanı Sadi Özcan ona ceza vereceğim diye aslında kendi ayağına sıkmıştı.

Sadi Özcan o günkü hırsıyla bunu fark etmemişti belki de.

Haşmet Başkan’la yollarımız ondan sonra kesişti.

1999 yılında o ambar memurluğuna terfi ettirilmiş, bende daha yeni sendika temsilcisi olmuştum.

Ambar memuru olduktan sonra daha doğrusu sürgünden sonra sık sık sendikaya gelir giderdi.

Her gün mutlaka uğrardı, sendikamızın müdavimlerindendi.

Kendisiyle sendikanın başkan odasındaki yuvarlak masada çok sohbet etmişliğimiz var.

Bir yandan günlük gazeteleri okur, bir yandan da ülke gündemi üzerine konuşurduk.

Kendisini yakinen tanıma fırsatım oldu.

Görev değişikliği çok zoruna gitmişti, onu baya hırslandırmıştı. 

Nitekim onun ambar memurluğu görevi fazla uzun sürmedi,

1974 yılında Yatağan Belediyesinde göreve başlayan Haşmet Başkan emekliye ayrıldı.

18 Nisan 1999 yılında yapılacak yerel seçimlerde CHP’den aday adayı oldu.

Yapılan ön seçimde en fazla oyu aldı ve partinin adayı olarak seçim yarışına girdi.

Genel seçimler erkene alınmış, yerel seçimlerle birleştirilmişti.

O seçimde CHP barajın altında kaldı ama Haşmet Başkan seçimi alarak Yatağan Belediye Başkanı oldu.

Daha sonra her defasında bu defa kesin kaybetti gözüyle bakılan Haşmet Başkan,

3 dönem daha seçim kazanarak başkanlık görevine devam etti.

Seçim kampanyası boyunca ‘halkın oğlu’, ‘içimizden biri’ sloganlarıyla herkesin sempatisini kazanmasını bildi.

1952 yılında dünyaya geldi ve ömrünün üçte ikilik bölümünü belediyede geçirdi.

Belediye başkanlığı süresince halkın oyları ile üç defa yılın belediye başkanı, 2005 yılında da yılın belediye başkanlığı ödülünü aldı.

Ben hatırlamıyorum ama belediyede göreve başladıktan sonra yerel gazetelerde yazılar yazmış.

Halk ile iç içe olmayı ve halkın isteklerini cevap vermeyi severdi.

Gitmediği düğün ve cenaze yoktur.

Yeter ki haber edilsin mutlaka gider ve çelengini de gönderirdi.

Onun için düğünlerde keşkek taşıya taşıya başkan oldu diye espriler bile yapılırdı.

Ömrünün 45 yılını belediyeye verdi, yani 45 yılı Yatağan’a hizmetle geçti.

Görevi sırasında, her zaman sivil toplum örgütleriyle, sendikalarla ve diğer siyasi partilerle iyi ilişkiler kurdu.

MHP Milletvekili Metin Ergün’den destek istedi, Yatağan’ın kanalizasyon sorununu çözdü.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’i çiçeklerle karşılaması eleştiri konusu olmuştu.

Yatağan’a hizmet için şeytanla bile işbirliği yaparım diyecek kadar açık sözlüydü.

Belediye meclisini oluştururken dengeleri gözetir, mutlaka Tes-İş ve Maden-İş sendikalarıyla ortaklaşırdı.

Tüm özelleştirme mücadelesinde işçilerden ve sendikalardan yana tavır aldı.

İhtiyacı olanların ve halkın yanında oldu, kimsesizlerin kimsesiydi.

Bu nedenle seçimlerde Dere mahallesinden, TEK ve TKİ lojmanlarından neredeyse tulum çıkarırdı. 

Başkan olduğunda ezberleri bozdu.

Başkanlık makamının kapısını hiç kapatmayacağına dair söz vermişti,

söz verdiği gibi 20 yıl boyunca kapısını hiç kapatmadı.

Partili, partisiz herkes istediği an makama giriyor ve Haşmet Başkan’a ulaşıyordu.

Diğer başkanlardan randevu almak bir mesele, beyler ya toplantıdadır ya da yerlerinde yoktur. 

Havalar güzel olduğunda makam odasını belediyenin önündeki parka açık havaya taşıyordu.

Sosyal ve yeni nesil belediyecilik kültürünün oluşmasını sağladı.

Deve güreşleri, Yatağan spor maçları, gençlik kültür ve sanat festivalleri, halk konserleri,

pazar yeriyle, mahalleler arasında halkı taşıyan çekçekler, daha birçok hizmet onun eseridir.

Deve güreşi dedim de, itiraf edeyim deveci kıyafeti en çok ona yakışıyordu.

Ayağında körüklü çizmesi, küloş pantolonu, yeleği, sekiz köşe şapkası,

ve boynunda yağlığıyla, davul zurnanın ritminde sahaya sığmazdı.

Haşmet Başkan’ın Yatağan’a yaptıklarını ve ona yapılan saldırıları yazmaya kalksam kitap olur.

Hataları, zaafları var mı, tabi ki her insan gibi var, ancak ben genele bakarım, münferide takılmam.

Hasan Haşmet Işık iyi bir insandı, içi dışı bir, olduğu gibiydi.

Eylemlerimize, direnişlerimize tüm belediye personeliyle birlikte destek verirdi.

Yatağan direnişinin özü İşçi, Sendika ve Yerel yönetimlerin bir araya gelmesinden oluşurdu.

O’nu hep gülen yüzü, sıcak ve sevecen kişiliğiyle hatırlayacağız.

Ailesine ve sevenlerine sabırlar diliyorum, hepimizin başı sağolsun,

Işıklar içinde yat Haşmet Başkan, yıldızlar yoldaşın olsun!

Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!