Kılıçdaroğlu ona istifa et falan dememişti.

AKP’li Reis ‘ispatlarsan istifa ederim’diye kendi kendine efelendi.

Kılıçdaroğlu’da bir tomar dekontu eline aldı ve sallaya sallaya ispat etti.

1 sterlin sermayeli bir şirkete milyon dolarlar akıtmışlar.

 

Aranızda ‘tamam ispat etti’, artık Reis hemen istifa eder diye düşünenler olabilir.

Yok öyle bir şey!

 

17-25 Aralıktan sonra sen neyi ispatlarsan ispatla bir işe yaramıyor artık.

Adamların bir dünya ses kayıtları çıktı gene bir halt olmadı.

Tapelerin montaj olduğu yerde, bu belgelere ‘sahte’ der çıkar bunlar.

Montaj derler, bu belgeleri nerden buldunuz derler?

 

15 yıl önceki Türkiye'de yaşıyor olsaydık bu açıklamalardan sonra yer yerinden oynar,

hükümet düşer, erken seçime gidilirdi.

15 yıldır doğru ve yanlış ayrımımız bulanıklaştı.

Herhangi bir ülkede olsa bu belgelerden sonra art arda istifalar gelirdi.

Tabi bu ancak adaletin ve siyasal ahlakın işlediği ülkelerde olur.

İddia ediyorum o elinde salladığın dekontların yerine,Reis’in sırtında para çuvalıyla İsviçre’deki bir bankaya girerken çekilmiş görüntüleriyle çıksaydın o kürsüye, gene bir faydası olmayacaktı.

 

Çünkü inanmıyorlar, göreceksiniz buna da inanmayacakalar.

‘Çalışyorlar ama çalışıyorlar’ deyimi bir kez daha meşruluk kazanacak.

Kılıçdaroğlu grup şovunda çok neşeli ve espriliydi.

Suriyeliler için harcanan 30 milyar doların hesabını sordu.

Cevaplarsan ‘gözlerinden öperim sevgili Erdoğan ’ diye de anlamsız bir cümle kurdu.

İki de bir ‘SSK’yı batırdı, üç koyun versen güdemez, sen alevi olabilirsin’ diyen,

sana elini vermeye tenezzül bile etmeyen, bay Kemal deyip duran birinin, git istediğin yerinden öp!

Hiç umurumda değil!

Bugün çağırsa Yenikapı’ya, saraya koşar adım gidersin.

Bu cümlede şirince bir edilgenlik sırıtıyor sanki.

‘Asgari ücret en az 2 bin lira olmalı’ dedi..

‘Sen millete dolarları bozdurun diyecekisn ama kendin dolarları yurtdışına kaçıracakasın hesabında dolar tutacaksın’

‘Şimdi sıra geldi kutuyu açmaya’ dediği anda TRT canlı yayını kesti.

‘Tayyip istifa’ sesleri arasında kutu açıldı.

‘Sevgili Erdoğan beni dinliyorsan yanına doktor çağır’ diye bir de espri patlattı.

‘Ben ispat ettim, şimdi söyle bakalım kim ….?’ kısmı çok ağırdı.

Man adasında kurulan 1 sterlinlik şirkete milyon dolarlar gönderen akrabaların isimlerini saydı.

Tayyip Erdoğan'ın ailesinin vergi kaçırdığını söyledi..

AKP’liler koro halinde ‘belgeleri savcıya ver’ demeye başladılar..

Sanki tarafsız bir yargı var mış gibi?

Zaten bir suç unsuru yok ki!

 

Her şey nizami ve resmi banka kayıtları.

Konu etik olup, olmama konusu.

Senin oğlunun, eniştenin, kardeşinin bu hesaplarla ne işi var?

Bu adamlar bu paraları nasıl kazandı?

Kendi halkına dolar bozdurun, milli olun diyorsun da, kendi ailenin dolarlarının, Man adasında ne işi var?

 

Alnının teriyle helal para kazanan insanların bu vergi cennelerinde ne işi olabilir?

Hadi bunlara cevap verin siz!

Belgeleri savcıya verse ne olacak ki?

Reis’i yargılayacak ve bu belgelerin üstüne gidecek bir babayiğit var mı bu ülkede?

Kadıyı kadıya şikayet etmek gibi bir şey.

Vermeyin sakın!

 

Verirseniz elinizdeki belgelerden de olursunuz.

Dehşet belgeler açıklandı, kimsenin umurunda bile değil..

Aynı kılıfla çalınan yüzlerce minareden biri daha çıktı ortaya.

Kanıksadık artık, sıradanlaştı.

 

‘Benim değil, oğlumun, kardeşimin, eniştemin’ der sıyrılır çıkar işin içinden.

Şimdi bu belgelere kılıf uydurmaya çalışıyorlar.

‘ABD' nin oyunu, sahte belgeler, dış güçler ve ekonomimiz güçlendiği için kıskanıyorlar’ masalları anlatırlar.

 

Yandaş kanallarda FETÖ-CHP işbirliği pompalanır.

Kılıçdaroğlu’nun kendisini zor durumda kalacaktır, benden söylemesi.

Bırakın istifa etmeyi, bu belgeleri yayınladı diye ne kadar terör örgütü varsa alayıyla bağlantılar yaratılıp,

Kılıçdaroğlu’nu o dekontları elinde sallaya sallaya tutuklamasalar iyi ya.

Belgeler sahte dediler olmadı.

Ticari dediler olmadı.

Reis dün çıktı dedi ki, ‘para gitmedi, para geldi’

Ardından da ne alakası varsa ‘Kılçdaroğlu SSK’yı zarara uğrattı’ dedi.

Ben inanıyorum ki, vatansever halkımız da ülkemize döviz girdi diye sevinmiştir.

1 sterlinlik bir firma, Reis’in akrabalarına çok ciddi bir paralar yollamış..

Ne satmış olabilirler acaba?

Gemi su alıyor ama batan onların gemisi değil.

Çünkü biz onlarla aynı gemide değiliz.

Bir hafta sonra unutulur ve hiçbir şey olmamış gibi başka şeyler konuşuruz.

Kılıçdaroğlu’nun söylediği şu cümle o toplantının özeti gibiydi..

‘Ben çocuklarım için değil, ülkem için çalışıyorum’ Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!