DÜŞÜNÜYORSAN TERÖRİSTSİN

Kemal Özcan 01/09/2016 - 11:24:40

Eskiden Türk ceza kanununda 141 ve 142’nci maddeler vardı.

1936 yılında düzenlenen ve faşist İtalyan ceza kanunundan alınma bu maddelerin içeriği şöyleydi.

‘’Sosyal bir sınıfın diğer sosyal sınıflar üzerinde tahakkümünü tesis etmeye,

veya sosyal bir sınıfı ortadan kaldırmaya yönelik propaganda yapanlar,

8 yıldan 15 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılırlar.

Bu kabil cemiyetleri sevk ve idare edenler hakkında ölüm cezasına hükmolunur...’’

Amaç sınıf tahakkümü olunca 141 ve 142 den yargılanmayan solcu yok gibidir.

Sanki sosyal bir sınıfın tahakkümü altında değil de,

sınıfsız, sınırsız, sömürüsüz bir ülkede yaşıyormuşuz gibi.

Bu maddeler sosyal sınıfların varlığının kanunen kabulüydü aslında.

Ezenle ezilenin, sömürenle sömürülenin olduğu bu düzende,

burjuva sınıfı ve işçi sınıfı olarak iki sosyal sınıfın varlığının resmen kabulüydü.

Bu maddeler sosyal sınıfların arasındaki mevcut dengelerin değiştirilmesini yasaklıyordu.

Buna göre bir avuç azınlığın çoğunluğa tahakkümü serbestti.

Zira çoğunluğun azınlığa tahakkümünü düşünmek bile suç sayılıyordu.

Oligarşik düzen işte bu maddelerle korunup, kollanıp, muhafaza ediliyordu.

Kısacası sömürü yasal, ama bu sömürüyü ortadan kaldırmak için propaganda yapmak, mücadele etmek yasaktı.

12 Eylül’den sonra bırakın sosyal sınıfların tahakkümünü, sınıf demek yasaklandı.

Artık okullardaki sınıflara bile derslik denmemiz isteniyordu bizden.

Sınıf dersek, içinden sınıf mücadelesi filan hortlar diye korkuyorlardı.

Sınıf mücadelesi hortlarsa, işçi sınıfı uyanır,

ve Allah korusun sömürü düzenleri bozulursa ne yaparlardı sonra?

İşte bu yüzden insanlar uzun süre okullardaki sınıflara bile sınıf diyemedi.

141 ve 142 düşünce özgürlüğünü kısıtladığı gerekçesiyle,

Turgut Özal tarafından 31 Mart 1991’de kaldırıldı.

141 ve 142 kalkmasına kalktı da, yerine 3713 sayılı terörle mücadele kanunu getirildi.

O günlerde barutu bitmiş eski tüfek solcular, neredeyse ifade özgürlüğünden sarhoş olmuştu...

Her şey çok mükemmel olacak sandılar, ama eskisinden daha beter oldu.

Bu kanunla ‘’devlet otoritesini zaafa uğratan, kamu düzenini bozan,

hatta genel sağlığı bozmak amacıyla faaliyet yürüten’’ iki kişi de olsa terör örgütü sayılıyordu.

Eskiden 141ve 142. maddelerden yargılanan insanlar düşünce suçlusu sayılır,

ve toplumda belli bir saygınlığa sahip olurdu.

Şimdi ise herkes terörist oldu.

Terörle mücadele adı altında toplumun bütün demokratik kazanımları yok edildi.

Emekçilerin propaganda ve örgütlenme özgürlüğü daha da kısıtlandı...

Her türlü ekmek, adalet ve özgürlük mücadelesini terörize etmek kolaylaştırıldı.

Keyfi tutuklamalar, keyfi gözaltılar, keyfi ateş açmalar…

15 yaşından küçük çocuklar dahi ağır cezalarda yargılanıyor.

Gazete ve dergiler hâkim kararı gerekmeksizin, savcı talimatıyla kapatılıyor.

Artık işlenen her suç terör suçu sayılabiliyordu.

Mevcut hükümete veya siyasi iktidara yönelik her türlü muhalif eylem bu yasa ile cezalandırılıyordu.

Mesela 1 Mayıs’ta iktidar aleyhine sloganlar atıp gösteri yaparsanız eğer,

burjuvaziyi korkutacağınız için terör eylemine katılmış olursunuz, ve terör suçlusu olarak yargılanabilirsiniz.

Bu yasa ile tüm muhalif hareketler cezalandırılıyordu.

Düşünce suçları, terör suçu haline geldi.

Artık bireyler tek başına da olsa terörist sayılabiliyor.

Polis dur emrine uymayana ateş edebiliyor.

Polis kendisine taş atacağından şüphelendiği kişiyi vurabiliyor.

Şimdi düşünüyorum da keşke 141 ve 142 olduğu gibi kalsaydı.

En azından sınıf kavramı halen devlet tarafından kabul ediliyor olurdu.

Düşünce suçu işleyenlerin toplumdaki saygınlığı devam eder,

hiç değilse ülkenin aydınlarına, akademisyenlerine, gazetecilerine, sanatçılarına terörist damgası vurulmazdı.

Ayrıca bir gün işçi sınıfı iktidara geldiğinde, bu defa sermaye 141 ve 142’den yargılanırdı.

141 ve 142’yi kaldırıp, yerine başka bir yasal düzenlemek getirmek, kamuoyunun gözünü boyamak,

hak ve özgürlük mücadelesini kesintiye uğratmaktan başka bir işe yaramamıştır.

Kısacası düşünenler terörist oldu.

Hoş kalın, inançla ve dirençle kalın.