ÇÖZÜM: BAĞIMSIZ BİR İŞ GÜVENLİĞİ ENSTİTÜSÜ

Nevzat Çağlar Tüfekçi 19/11/2019 - 07:42:26

Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın 10 ay boyunca işyerlerinde tek bir programlı teftiş yapmadığının ortaya çıkmasının ardından, çözüm önerisi yüzlerce uzmanın katılımıyla düzenlenen Uluslararası İSİG Kongresi’nden geldi: Bağımsız bir enstitü kurulsun!

TMMOB Makina Mühendisleri Odası’nın (MMO) 23-26 Ekim’de Adana’da düzenlediği 1. Uluslararası, 10. Ulusal İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Kongresi’nin sonuç bildirisi dün açıklandı. Bildiride Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın, başta denetim görevi olmak üzere işçi sağlığı ve iş güvenliği (İSİG) ile yükümlülüklerini yerine getirmediği, bu nedenle bağımsız bir enstitü kurulması gerektiği vurgulanıyor.

İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası’nın 2012’de yürürlüğe girmesinin ardından iş cinayetlerinin artarak sürdüğüne işaret edilen bildiride, kurulacak enstitünün tüm mevzuatı ve denetim mekanizmasını yeniden düzenlemesi gerektiği ifade ediliyor.

Son yıllarda işyerlerinde denetimin çok azaldığına da dikkat çekilen bildiride şöyle deniyor: “Siyasi kaygılardan uzak olacak şekilde işyerlerinde denetimler nicel ve nitel şekilde artırılmalıdır. Denetim görevinin yerine getirilmemesi durumunda, sorumlu bakanların ve bakanlık görevlilerin yargılanmasının önündeki engeller kaldırılmalıdır.”

ULUSAL İSİG ENSTİTÜSÜ

Bildiride, kongrenin panel ve oturumlarında sunulan görüş ve bildiriler, tespitler ile yapılan tartışmalar sonucu İSİG alanında atılması beklenen adım, önlem ve düzenlemeler sıralanıyor. Önerilerden bazıları şöyle:

>> İSİG ile ilgili ulusal politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim, diğer sosyal tarafların görüşleri önemsenmeden tek başına Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı (AÇSHB) tarafından yerine getirilmektedir. Gelinen nokta göstermektedir ki; doğru kararlar alınmamakta, istenen uygulamalar hayata geçirilememektedir. Sendikalar, üniversiteler, TMMOB, TTB, AÇSHB ve Sağlık Bakanlığı’nın katılımı ile idari ve mali yönden bağımsız, çoğunluğunu emek örgütlerinin oluşturduğu ulusal bir enstitü oluşturulmalıdır. Enstitü; politikaların oluşturulması, kararların alınması ve işyerlerinde denetim görevlerini yerine getirmelidir.

>> Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile işlevsizleştirilen, neredeyse ortadan kaldırılan “Ulusal İş Sağlığı ve Güvenliği Konseyi” hükümet ve işveren ağırlıklı bir yapıdan çıkartılmalı, konseyde çalışan, çalışan örgütleri ve meslek örgütleri ağırlıklı hale getirilmelidir. Bu konseyin kararları tavsiye niteliğinden çıkarılmalıdır.

MEVZUAT YENİDEN DÜZENLENMELİ

>> İş Yasası, İş Sağlığı ve Güvenliği Yasası, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası ve diğer düzenlemeler işverenlerin çıkarları doğrultusunda şekillendirilmiştir. Esnek ve kuralsız çalışmayı, geçici iş ilişkisini, taşeronlaştırmayı yasal hale getiren, İSİG’i işveren yükümlülüğü olarak görmeyen ve örgütlülüğün önüne engeller koyan düzenlemeler iptal edilmelidir. İSİG Enstitüsü’nün oluşumundan sonra, konunun taraflarının katılımı ile tüm mevzuat ve denetim mekanizması yeniden düzenlenmelidir.

>> İSİG ile ilgili düzenlemeler ve uygulamalar; sektör, çalışan sayısı ayrımı dâhil hiçbir ayrım olmaksızın bütün işyerlerini ve tüm çalışanları (ev hizmetlerini, hükümlü ve tutuklular dâhil) kapsamalıdır.

>> Kamu kuruluşlarında ve 50’nin altında çalışanın olduğu az tehlikeli işyerlerinde, uzman ve hekim çalıştırılması uygulamasının sürekli öteleniyor olması, İSİG’in önemsenmemesi sonucunu doğurmuştur. Bu işyerlerinde uzman ve hekim çalıştırılmasına hemen başlanılmalıdır. 50’den fazla çalışanın bulunduğu sanayi işletmelerinde “tam zamanlı” iş güvenliği uzmanı çalıştırılması zorunlu hale getirilmelidir.

ÇALIŞMA BAKANLIĞI AYRI YAPILANDIRILMALI

>> Sendikaların, konfederasyonların gündeminde İSİG daha fazla yer almalıdır. TMMOB ve TTB meslek hastalıklarının önlenmesi için ortak çalışma yapmalıdır.

>> İSİG hizmetlerinin piyasalaştırılması, yaşanan sorunların en temel kaynaklarındandır. İşyerlerine verilecek İSİG hizmetleri, bir kamu hizmeti olarak ele alınmalıdır. İşyeri hekimleri ve iş güvenliği uzmanlarının mesleki bağımsızlıkları ve iş güvenceleri korunmalıdır. Bakanlık kamusal denetim yükümlülüklerini yerine getirmelidir.

>> İşyeri açacak kişilerin işyeri açabilmesi için, İSİG konusunda eğitim almaları zorunlu hale getirilmelidir.

>> AÇSHB Bakanlığı, Aile ve Çalışma hayatına ilişkin bakanlıklar olarak ayrı ayrı yeniden yapılandırılmalıdır.

YÜZLERCE UZMAN KATILDI

MMO’nun düzenlediği kongreye bin 814 kişi katılmıştı. Kongrede Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO), Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Uluslararası iş Sağlığı Komisyonu (ICOH), Uluslararası Sosyal Güvenlik Birliği (ISSA), Uluslararası Sendikalar Konfederasyonu’nun (ITUC) yanı sıra; AÇSHB ve Sağlık Bakanlığı, sendikalar, üniversiteler, meslek örgütleri, bilim insanları, mühendisler, doktorlar, işçiler katılmıştı. Toplam 40 oturum gerçekleştirilmiş, bu oturumlarda Makedonya, Hindistan, Almanya, İngiltere, ABD, İran ve İsviçre’den bilim insanları ve sendikacılar da sunum yapmıştı.

(Kaynak: BirGün’ün haberi, 12.11.2019, ÇALIŞMA YAŞAMI)