Kaset ortaya çıkınca Deniz Baykal istifa etmek zorunda kalmıştı. Yoksa o koltukta bugün hala Deniz Baykal oturuyor olacaktı.Yerine Kemal Kılıçdaroğlu aday oldu.
1250 delegenin 1246’sının imzasıyla aday gösterilmişti.İmza vermeyen dört kişiden ikisi kaset mağdurları Deniz Baykal ve Nesrin Baytok’tu.Melih Gökçek ve Dengir Mir Mehmet Fırat’ı dize getirirken nefeslerimizi tutar onu izlerdik.Tayyip Erdoğan’ı yenecek tek kişiydi o.
O zamanlar sempatik, karizmatik ve iyi bir insandı.Millete bir umut, muhteşem bir coşku ve heyecan verdi..Başına geçirdiği o meşhur Ecevit kasketiyle çıkmıştı kürsüye.Bu sefer ‘umudumuz Kılıçdaroğlu’ olmuştu.‘Şimdi CHP özüne döndü, eski CHP oldu’ denmişti.CHP kurultayları oldum olası heyecanlı geçer.
Geçen hafta sonu bu kurultayların 36’ncısı yapıldı.Kılıçdaroğlu yeniden genel başkan seçildi.
Gelirken olduğu gibi giderken de aynı heyecanı yaşatacaktı ama olmadı.Bana sorarsanız hiçbir adayı desteklemiyorum.CHP'nin evrensel sol ve sosyal demokrat ilkelerle politika yapması gerektiğine inanıyorum.Başkan değişse ne değişecek onu da bilmiyorum?Bu ülkenin problemi CHP veya CHP genel başkanı değil, bunu anlayın artık!
Sorunun adı AKP.Yargıyı, yasamayı, yürütmeyi eline geçirmiş bir iktidara karşı ne yapabilir?Bu iktidar tüm kurumların iliklerine kadar sirayet etmiş.Ülkede demokrasi rafa kalkmış ve tek adam tarafından yönetiliyoruz.Referandumda kaybetti denildiği bir anda seçimi kazanabiliyor.Artık CHP’de kimin başkan olacağının bir anlamı yok.
Bu saatten sonra kim gelirse gelsin CHP’yi iktidara taşıyamaz.Zaten yerel yönetimler yancı, menfaatçi grupların eline kalmış.Halktan kopuk bu gruplar kendi kurdukları güneş sistemi etrafında döner dururlar.
Onların partiyi büyütme gibi bir dertleri de yok.Az olsun bizim olsun.Tek bildikleri parti içi muhalefeti tehditle, disiplinle susturmak,partiyi statü aracı olarak kullanmak, solcu, devrimci laflar etmek,seçimi kaybedince çobanın oyunu bahane etmek.Yoksa 12 milyon oy alan bir partinin üye sayısı 1 milyon 200 bin olmazdı.
CHP’nin aldığı oy kadar AKP’nin üyesi var.Mükerrer imza tartışması çok büyük bir hata oldu.Divan’ın beceriksizliği ve tarafkarlığı kongreyi berbat etti.Kılıçdaroğlu’nun ‘Ben onları Muharrem’e bağışladım’ diyerek,adaylığı ona lütfetmesi daha da berbattı..
Sanki imza atan delegeler babasının malı.Arkadaş bu nasıl bir delege yapısı?Ortada bir delege saçmalığı var.Bu sistemde Atatürk gelse aday olmakta zorlanır diye düşünüyorum.Maalesef durum bu kadar vahim.Delegeler korkudan üç maymunu oynuyor.
Muharrem İnce’ye 120 imza vermeye korkan delege, seçimde 450 oy veriyor. Genel başkan Muharrem İnce olsa ne olacak?Partiyi şaha mı kaldıracak?Seçim mi kazanacak?Muharrem ince, duyguları mantığının önüne geçen ve ani parlamalar yaşayan bir vekil.
Bugün Muharrem İnce’ye yapılan övgüler, dün misliyle Kılıçdaroğlu’na yapılmıştı.Kılıçdaroğlu mükemmel bir siyasetçi değil.Bir sürü seçim kaybetti, yenilgiler aldı.Beştepe’nin yolunu bilmiyor.
Geçersiz oyları geçerli sayan YSK’nın burnundan fitil fitil getiremedi.Enis Berberoğlu tutuklandığında ‘adalet’in olmadığını anladı.
Tıpış tıpış saraya gitti, Yenikapı’ya gitti, Ekmeleddin’i aday yaptı falan, filan.
Gene de Kılıçdaroğlu fazla dürüst ve iyi niyetli biri.Hatta ortalama CHP seviyesinin üstünde bir siyasetçi.Muharrem İnce ile muhteşem bir değişim, gelişim olmayacağı belli.Muharrem İnce’ye bel bağlanmışsa zaten CHP’ye geçmiş olsun.
Belki Tayyip Erdoğan’ın üslubuna aynı tonda cevap verebilecek biri.
Belki de hile hurda işlerinden iyi anlayabilir.Ama gene de başarılı olacağına pek inanmıyorum.Kılıçdaroğlu’na sistemli bir saldırı var.
Aleyhinde durmadan yazılıp, çiziliyor.Ben böyle anlamsız ve boş bir nefret görmedim.Umarım Kılıçdaroğlu’da yapılan hatalardan ders çıkarır.Meclis muhalefet yapılacak yer olmaktan çoktan çıktı.Muhalefet artık sokakta,alanda,meydanda yapılacaktır.
Bu seçimi kazanan Kılıçdaroğlu değil, parti içindeki bir grup çıkarcıdır.Yaşadığı ülkeden bi haber olan insanlardır.Bunlar sözde sosyal demokrat, laik, Atatürkçü, solcu, ama özde faşisttir.
CHP’nin Atatürk’ten uzaklaştığı, terörü desteklediği iddiaları,AKP’nin peydahladığı büyük bir algı operasyonudur.CHP’liler bu algının etkisinde politika yaptıklarının farkında bile değiller.CHP Kürtlerden oy almak ister, hemen PKK’lı olur.
Türbanlı ve muhafazakar kesimin oyunu almak ister, hemen laiklik elden gider.Kendine Atatürkçü diyen, solcu diyen insan, halka sırtını dönemez,halkın içinde bulunduğu durumdan kendine sorumluluk çıkarır,Gene de CHP’de sol daha hakim.Kılıçdaroğlu seçildi diye istediği olmayınca elinden oyuncağı alınmış çocuk gibi,o partiye, bu partiye oy veririm demenin bir anlamı yok.
Cumhuriyet tarihinin en kötü dönemlerinden birini yaşıyoruz.Bu iktidar değişmelidir.Bunu da yapacak olan CHP’dir.Bu da demokrat, halkını seven, ekmeğini bölüşen,‘yarin yanağından gayrı her yerde, hep beraber’ diyebilen insanlarla olur.
İşçi sınıfı ve sendikal mücadele, taşeron işçilikle mücadele,iş güvenliği, kadın sorunu, Kürt sorunu, eğitim sistemi,eşcinseller, mülteciler, azınlıklar, çevre sorunları, tarım, hayvancılık, balıkçılık,enerji politikaları, temiz enerji kaynakları, gençlik, emeklilik,ve sosyal güvenlik sistemi, kültür ve sanat konularında politikalar üreterek olur.
Her şeye rağmen AKP ve diğer partilerin yanından bile geçemeyeceği demokratik bir kongre yaşandı.
Ve her şeye rağmen CHP hala bu Cumhuriyetin kurucu iradesidir..Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!
