BUMERANG

Kemal Özcan 28/08/2017 - 09:26:49

Memur-Sen hükümetle anlaştı ve memura iki yıl süresince verilecek zam belli oldu.

Alınan demiyorum, verilen zam.

Sözleşmenin müzakere süreci tam bir tiyatro gibiydi.

Hükümet önce yüzde 3 zam teklifiyle geldi, sendika ‘müzakere edilemez’ dedi.

Ardından yüzde 3,5 teklif edince sendika biraz yumuşar gibi oldu.

Müzakere edilebilir, ancak imzaya uzak’ dedi.

Yüzde 4 veriyoruz denildiğinde ‘anlaştık’ dedi.

Sözleşmeyi gece yarısı imzaladılar.

Oradan hep birlikte çorbacıya gitmişler.

Ne diyelim hükümet ve sermaye piyasaları için hayırlı olsun.

Zam almak Memur-Sen gibi ak sendika için büyük bir başarıdır.

Türkiye işçi sınıfı tarihinde sarı sendikalar vardı, bugün ak sendikalar türedi.

Hükümet zam yerine maaşlarda indirim bile teklif edilebilirdi.

Bu sene ekonomimiz desteğe ihtiyaç duyduğu için size zam falan yapamıyoruz. Hatta 15 temmuz anısına AKP için sizlerden aylık 100'er tl keseceğiz’ dese inanın ak sendikanın çıtı çıkmazdı.

Allah’tan ekonomimiz süper, Avrupa bizi kıskanıyor da böyle bir teklif yapılmadı.

Avrupa’nın Tayyip Erdoğan’dan bu kadar nefret etmesinin nedenini bugün daha iyi anladım.

İşçiye ve memura verdiği zam.

bakanımız sendikacılık kökenli olmasaydı işimiz daha zor olabilirdi.’ dedi sendika başkanı.

Sendika kökenli çalışma bakanı ise ‘maaş zammı piyasalar tarafından olumlu algılandı’ diye bir açıklama yaptı.

Bakan şunu demek istiyor.

Biz doğru dürüst bir artış yapmadığımız için bütçeyi dikkate alan sermaye piyasaları sevindi.

Bu bumerang gibi bir şeydir.

Önce ülkeyi yönetsin diye AKP’ye oy verirsin, pazarlık etsin diye ondan daha beter bir sendikaya üye olup onlara yetki verirsin piyasalar sevinir.

Bu ülkenin işçisi fakirleşiyor, küçük esnafı fakirleşti çoktan şimdi bitme noktasına geldi, çiftçisi, tarım işçisi ölmüş, memurun da ruhuna el Fatiha.

Kim zenginleşiyor?

AKP yandaşları zenginlik içinde şuursuzca kendilerini kaybetmiş durumda.

İşçinin, memurun ürettiği zenginlikle dünyada cenneti yaşıyorlar.

Bu ülke emeğin cehennemi, sermayenin cennetidir.

Sözleşme görüşmelerinde memurların en önemli kazancını ise çiçeği burnunda bakanımız açıkladı.

Hac göreviyle ilgili olarak önemli bir hüküm koyduk. İzni kalmayan izinlerini kullanmış olan kamuda çalışan hac adaylarına ek olarak 20 gün ücretsiz izin verdik.’dedi.

İşte başarı budur.

İyi ki bakanımız sendikacılık kökenli.

Önceki bakan Müezzinoğlu hastane patonuydu.

Türk-İş sözleşmeyi onunla imzalamıştı..

Kurum yemekhanelerinde helal gıda sertifikası şartı sendikanın başka bir büyük kazanımıdır.

Zam tatmin etmese bile hac için, helal gıda için sevinebiliriz.

Enflasyon altında kalacak zam yapıp, enflasyon farkıyla mutlu olan insanların ülkesi olduk.

Hadi Türkiye’de Memur-Sen’e üye olmak bir gereklilik, bir zorunluluk.

Ya asgari ücretle çalışanlara ne demeli?

Asgari ücret 900 tl iken ‘1500 tl yapacağız’ diyenleri yuhalayan,

tam bağımsız Türkiye diyenleri ağızlarından köpükler saçarak saldıran bir toplum olduk.

Bir ay önce Türk-İş yaklaşık 200 bin kamu işçisi adına sözleşme imzaladı.

Şimdi de Memur-Sen 5 milyon kamu çalışanı için sözleşme imzaladı.

Sendika başkanlarının milletvekillikleri hayırlı olsun diyelim.

Memur-Sen başkanı ‘bütün sınırlar zorlanmış ve nihayetinde olabileceğin en iyisi bağıtlanabilmiştir.’ dedi.

15 Temmuz gibi bir badire atlatan Türkiye’yi düşünmüş.

Başbakanla, Cumhurbaşkanı arasında mekik dokumuş.

Uzlaşma kapısının kilidini açan bizzat Cumhurbaşkanı olmuş.

AKP’nin hormonuyla büyüyen bir sendika için, birinci öncelik AKP’nin bekasıdır..

AKP iktidarda kaldığı sürece varlıklarını sürdürebileceklerini biliyorlar.

Bu nedenle AKP’yi, AKP’lilerden daha fazla düşünmek zorundadırlar.

İktidara arka bahçelik yapanlar ne verirlerse onunla yetinirler.

Hac için ücretsiz izin hakkı, helal gıda sertifikası paradan daha önemli tabi.

4/C ve sözleşmeli tüm personellerin kadroya geçirilmesi için mücadeleleri devam ediyormuş.

Öyleyse durmak yok, mücadeleye devam.

Hoş kalın,İnançla ve Dirençle kalın..

Kemal ÖZCAN-25/08/2017