“Yokuşbaşı’na geldiğinde Bodrum’u göreceksin,/ Sanma ki sen geldiğin gibi gideceksin/Senden öncekiler de böyleydiler,/Akıllarını hep Bodrum’da bırakıp gittiler…” Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir
6-9 Eylül 2016 tarihleri arasında Bodrum’da Herodot Kültür Merkezi ve Bodrum Anadolu Lisesi mekânlarında Türk Fizik Derneği (TFD)’nin düzenlediği “32. Uluslararası Fizik Kongresi” vardı. Öğrencilerimizle hazırladığımız iki bildiri ve oturum başkanlığımız vardı. İlk iki gün Bodrum’daydık. Cevat Şakir’in veciz bir şekilde ifade ettiği gibi doğanın cömertlikle sunduğu güzellikleriyle Bodrum; büyüleyici, gizemli, yoğun yaşanan bir kent olmuş. 6 Eylül 2016 günü Herodot Kültür Merkezi’nde kongrenin açılış töreni vardı. Sonra da oturumlara geçildi. Kongreler; akademisyenler arasında yoğun bilimsel, sosyal iletişim ve paylaşımın yaşandığı buluşmalardır. Pek çok arkadaşımızı, meslektaşımızı görme olanağı ve açılış seremonisinde yapılan eğitim-bilim ağırlıklı panelde görüşlerimizi ifade etme olanağı bulduk.
7 Eylül 2016 günü sabahtan Bodrum Cumhuriyet Halkevleri (CHE) kurucu Başkanı Sevgili yeğenim Mehmet Ömer Girgin ile dükkânında buluştuk. Daha önceden mutlaka yan yana gelelim demiştik. Çaylar, kahveler içilirken heyecanla dernek çalışmalarını bana aktarıyordu. Daha rahat konuşmak ve neler yapılabileceğini tartışmak, projelendirmek amacıyla onun motosikletiyle Bodrum yalıda bir restoranda denize bakarak yoğun bir üç saat geçirdik, hava da çok güzeldi. Garson arkadaş masamızı boş bırakmıyordu, Mehmet anlatıyor ben de notlar alıyordum.
Cumhuriyet Halk Evi derneğinin Türkiye çapında 17 şubesi var, Bodrum şubesi 2012 yılında kurulmuş ve şimdilik 33 üyesi var. Temel motivasyon; çok göç alan Bodrum’a Anadolu’nun çok farklı köşelerinden gelen yoksul, işsiz, sosyal-toplumsal problemleri olan ailelerin çocuklarına eğitim, sanat ve kültür yoluyla ulaşmak, el vermek ve kent ile olan aidiyetlerini geliştirmek olarak tanımlanmış. İlk olarak Cevat Şakir Mahallesinde yaşayan yurttaşların çocukları hedef alınmış. Bodrum Belediyesinin katkılarıyla 60 metrekarelik, iki odalı bir yer edinmiş dernek. Dernek, tüm gereksinmelerini gönüllülük ve imece ile gerçekleştiriyor. Derneğe gelir getirecek çay, yemek yapmamaya ilke edinmiş, tümüyle gönüllülük ve imece temel alınmış. CHE projesini Bodrum’da yaşayan ilericiler, Cumhuriyetçiler omuz veriyor… Eğitim verecekleri grup olarak ilkokul 3-4, ortaokul 5,6 sınıf öğrencilerini hedeflemişler. Dernek öğrencilere yönelik çabalarda iyi insan, iyi yurttaş ve çevre, doğa bilincine sahip yaşamla barışık bir kültür oluşturmayı amaçlamış. Bu amaçlarını da tüzüklerinde “Cumhuriyet halk evleri; halkın gereksinimlerine yönelik çeşitli eğitim ve hizmetler üreten, ihitiyaç sahiplerinin yerinde hizmet alınmasını sağlamak amacıyla kurulmuş, gönüllü sosyal bir oluşumdur. Hedefi çocuklarımızın ve gençlerimizin ülke sorunları hakkında fikir sahibi olabilmelerini, vatandaşlık bilincini sağlamak, kişisel farkındalıklarını arttırmış bireyler haline getirmeyi başarmak, donanımlı gençler görmek, iyi anne-baba başarılı bireyler, yetiştirmek amacını hedefleyen bir kuruluştur” şeklinde yazmışlar.
Dernek gereksinimi olan ve %70’i kız 106 öğrenciye Bodrum’da sahipsiz olmadıklarını gösteren çalışmalar üretiyor. Tüm bu çalışmalarda emekli, duyarlı 14 öğretmen görev üstlenmiş. Hafta içi, hafta sonu ise saat 10.00-16.00 saatlerinde öğrenciler etkinliklere katılmak için derneğe geliyorlar.
Mehmet’e dernekte öğrencilere hangi olanakları sunduklarını sordum. Dernekte TV, internet ve kütüphanenin olduğunu söyledi. Kütüphanede ise her yaşa uygun kitaplar var. Derneğin önünde ise sokak kütüphanesi olup, sokaktan geçen kitaba duyarlı her yurttaş bu olanaktan yararlanabildiğini ifade etti. Derneğe gelen tüm öğrencilerin okul ve kırtasiye giderleri, pek çoğunun giysi gereksinmeleri karşılanıyor, gezilere, müzelere götürülüyor. Çocukların anneleri de tekne turlarına götürülerek tüm aileler sahipleniliyor. Öğrenciler, Muğla Büyükşehir ve Veli-Der katkılarıyla Milas, Muğla ve Marmaris’te yapılan 23 Nisan etkinliklerine taşınarak çocukların yakın çevrelerine tanıma olanakları sağlanmış.
Derneğe bir gün katkı olarak kocaman bir Panda bebek gelir. Tüm öğrenciler bu bebeği sahiplenmek ister. Dernek yönetimi, Köy Enstitülerini anlatan bir kompozisyonu kim araştırıp güzel yazarsa Panda’nın sahibi olacağını ifade eder. Yarışmaya 35 öğrenci katılır ve öğretmenlerden oluşan jüri dereceye giren öğrencileri belirler. Panda sahibini emekle bulur. Bodrumlu cumhuriyetçiler, ilericiler geçen yıl 17 Nisan kutlamalarını Pınarlıbelen köyünde yaparlar. CHE ailesi de bu törenlere katılır ve Panda yarışmasında derece alan öğrenciler kompozisyonlarını orada katılımcılara sunarlar. Bodrum-CHE öğrenciler korosu bu etkinlikte mini bir konser de verir.
Masaya garsonlar uğradıkça Sevgili Mehmet heyecanla anlatmasını devam ediyordu. Geri dönütleri sordum. Mehmet; ailelerin çok mutlu olduğunu, öğretmenlerin ise çocukların akademik başarıları ve davranışlarında görünür değişiklikler nedeniyle derneğe gelip teşekkür ettiklerini ifade etti. Yazın dernekte 60 öğrencinin katıldığı 5 haftalık yaz okulu açtıklarını, bu yaz okulunda geçmiş derslerin tekrarı, kitap ve müzik ağırlıklı olduğunu ayrıca değişik mesleklerden duyarlı insanların (avukat, doktor, hemşire, mühendis vb.) derneğe gelerek öğrencilere mesleklerini anlattıklarını ifade etti. İmece yazında devam ediyordu…
Bodrum-CHE, Bodrum’da Köy Enstitüleri mantığıyla güzellikler üreten bir dernek. Yeni Kuşak Köy Enstitülüler Derneği olarak imece ruhuyla gerçekleşen bu çalışmalara bundan böyle çok yoğun katkı vereceğiz. Bodrum’daki tüm demokratik kitle örgütlerinin Bodrum-CHE çalışmalarına omuz vermelerini diliyorum. 2012 Bodrum-CHE dernek açılış törenine katılarak “Neden Köy Enstitüleri” başlıklı bir konuşma yapmıştım. Konuşmanın boşuna gitmemesinden mutluluk duydum. Üç saat geçiverdi. Yeter ki karşınızda iş ve düşünce üreten, heyecanlı insanlar olsun. Bodrum-CHE çalışmalarına, Mehmet’e desteklerini esirgemeyen sevgili eşi ve kızına, emek veren herkese, emekli ve atanamayan öğretmenlere, duyarlı üniversite-lise öğrencilerine, yerel yönetimlere sonsuz teşekkürler… Saat 15.00’te otobüse bindim, İzmir’e dönüyordum ve oturduğum yerden bu çabaları geliştirerek tüm yurtta nasıl çoğaltabileceğimizi düşünüyordum ve aklım Bodrum’da kalmıştı… Sağolasın Mehmet Kardeş ve arkadaşları… İyi Bayramlar.
