Artık komşuları geçtim de , dünya ile kavga etmeye başladık..
Şimdi de Almanya ve Hollanda ile kapıştık.
Bütün bunları bir partinin siyasi çıkarları için yaşıyoruz.
Baktılar hayır oyları önde, Türkiye’de zaten mağduriyet çıkaracak bir şey kalmadı.
Avrupa ile olan ilişkiler üzerinden millete ayar vermeye çalışıyorlar.
Vatan, Millet, Sakarya, siz hainsiniz, hayırcılar terörist..
Hıristiyan kulübü, haçlı seferleri falan,filan..
Dış mihraklar güçlü ve büyük Türkiye istemiyormuş, bizi çekemiyorlarmış..
Milli duygularımızı kabart, ondan sonra gel milletin canınımızı al..
Israrla gelmeyin diye uyardıkları halde,bu inatlaşma niye ki..?
Hiç bir ülke başka bir ülkenin siyasetçisine elini kolunu sallayarak toplantı ve miting yapmasına izin vermez.
Mavimarmara ruhuyla devlet yönetiliyor.
Üç oy fazla alacağız diye Türkiye’yi düşürdükleri duruma bakın..!
Türkiye Cumhuriyeti’nin itibarı iktidar partisinin çıkarlarına alet ediliyor.
Valla ben hiç üzerime alınmadım, umurumda bile değil..
Bu utanç Türkiye’nin değil, siyasetçilerin kendi utancıdır..
Çünkü alınan tavır kesinlikle Türk devletine, Türk halkına değil,
AKP iktidarına karşıdır.
Olayı ulusallaştırıp hükümetin icraatlarını hepimizin üzerine yıkmaya çalışıyorlar, o ayrı mesele..
En çok hoşuma giden ne biliyor musunuz..?
Hani şöyle kerkine kerkine çemkirip, efeleniyorlar da, ardından çark edip,
o değilmiş gibi kıvırıyorlar ya işte ona..
Böyle,böyle 15 yılda yalanan tükürüklerin sayısını unuttuk..
Bağırır,çağırırlar, tribünlere oynarlar, ama kapalı kapılar ardında gemileri yürütmeye devam ederler.
Önce bir yanlış anlaşılmayı düzeltmek istiyorum.
Dışişleri Bakanına verilmeyen uçuş izni değil, iniş iznidir..
Gerekçesi de Türkiye'de çok makbul, çok kullanılan bir gerekçe, ‘’güvenlik gerekçesi..’’
Başladılar kendi faşistliklerine bakmadan, adamları Nazilikle suçlamaya.
Aile bakanı Fatma Kaya da Hollanda’ya karayoluyla girmeye kalktı..
Giremeyince ardından şöyle bir açıklamayı yaptı "Eğer ki Sayın Cumhurbaşkanımızdan ‘Artık dönebilirsin’ denilmeseydi ben orada ölecektim” dedi.
İşte asıl Mavimarmara ruhu budur...
Hem Çavuşoğlu, hemde Fatma Kaya oraya AKP için gidiyorlardı..
Kapı dışarı edilince de çemkiriyorlar…
Sanki kendileri sütten çıkmış ak kaşık..
Daha dün Çavuşoğlu kendisine pazarda mazot ve gübre için dert yanan çiftçiye,
"ben de çiftçiyim, bende çiftçiyim"deyip de, resmen alay ederek arkasına bakmadan uzaklaşmadı mı?
Bunların kendi halkına, emekçilerine, köylülerine saygıları yok..
Bize vizesiz Avrupa masalları anlatanlarken, kendi bakanları Avrupa’ya gidemez hale geldi..
2008 yılında kendi çıkardığın kanunda bile açık seçik "yurt dışında ve yurt dışı temsilciliklerde seçim propagandası yapılamaz." yazıyorsa, saygı duyuyoruz deyip oturacaksın..!
Nasıl bir ülke olduk anlamış değilim..?
tarafsızlık yemini etmiş bir Cumhurbaşkanı meydanlarda evet propagandası yapıyor.
Başbakanı Avrupa’ya hayırcı bunlar diyerek tabanını fitfitliyor.
Nerdeyse bu ülkelere vatan haini diyecekler..
16 Nisandan sonra görürsünüz siz..!
Özellikle Hollanda’ya çok ağır yaptırımlarımız olacakmış..!
Lale devri de bitti artık, lalelerini almayız, bombus arılarını boykot ederiz,ineklerini keser mangal yaparız...
Yerli tohumları bitirip, Hollanda ve İsrail'e bağımlı hale gel, sonra da bomboş efelik yap..!
Ben aslında Avrupa’da yaşayan karnı tok, keyfi pek Türklerin neden oy kullanarak,
Bu ülkede yaşayan insanların kaderini belirliyorlar onu hiç anlamıyorum..
Hadi oy kullansınlar diyelim..
Ben hala Avrupa'da iç siyaset için ne işimiz var onu da anlamış değilim..?
Fethiye'de, Didim'de on binlerce yerleşik İngiliz yaşıyor.
Hiç rastladınız mı herhangi bir İngiliz’in gelip siyasi propaganda yaptığına..?
Hadi maçası sıkıyorsa Esad’da gelsin buradaki Suriyelilere miting yapsın..
Yapılmak istenen diplomatik bir ziyaret değil, bir seçim propagandasıdır.
Diplomasi ve diplomatik ilişkiler evet veya hayır propagandası yapacağımız,
egolarımızı tatmin edeceğimiz, diğer ülkeleri tehdit edeceğimiz bir mekanizma değildir.
Avrupa, yargılanamaz, dokunulamaz tek adam yaratma çabalarının şovunun yapılacağı yer değildir.
Türkiye’de aykırı ses çıkaran medya kalmadı, millet hipnotize olmuş vaziyette,
komşularla zaten kavgalıyız.
Muhalefet ise hala Yenikapı sendromunun etkisi altında.
Geriye mağduriyet yaratacak tek yer kalıyor,o da Avrupa..
Evet Avrupa, Avrupa duy sesimizi, bu gelen Reis’in ayak sesleri..
Tüm vatanseverlerin ve muhalefetin AKP’ye karşı sesini yükseltmesi gerekirken,
Kılıçdaroğlu hükümete dedi ki, ‘’ Hollanda ile ilişkileriniz askıya alın"
Artık daha ne kadar kötüsü olabilir diye düşünmeye başladım..
Neyse bu konuyu ayrı yazmak istiyorum..
Şimdilik hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın..
