‘BARDAĞI TAŞIRAN SON DAMLA’

Kemal Özcan 17/09/2018 - 08:54:31

AKP iktidarı 16 yılda halkın birikimleriyle yapılan devasa kurumları yok pahasına sattı, savdı.Yandaşlar, havuzcular zenginleşti.
Satamadığı elde avuçta kalanları da varlık fonu adı altında topladı.
 
Fonda toplanan kurumlar şunlar.
Ziraat Bankası, Türk Telekom, THY, Halkbank, PTT, Milli Piyango ve at yarışları, Borsa İstanbul, BOTAŞ, 
Türkiye Petrolleri, Türksat, Çay İşletmeleri Genel Müdürlüğü (Çaykur), Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü..
 
Hiç birinde tek bir çivileri dahi yok!
Peki bu bizdeki varlık fonu niye var? 
Tasarruf fazlamız yok!
İhracat fazlamız yok! 
 
Aksine borç para bulmaya çalışan bir ülkeyiz.
Bu fonun işlemesi için petrol, doğalgaz ve altın madeni gibi doğal kaynaklarımız olmak zorunda. 
Neyimiz fazla da bunu varlık fonunda biriktirmeyi düşünüyoruz?Halkın malı, halkın birikimleri, Cumhuriyetin kazanımları bunlar.Bu fonun başına ilk başta jöleli Yiğit Bulut getirilmişti.Bugün Türkiye varlık fonu yönetimi değişti, fonun başına dünya liderimiz geçti.
O artık her şeyin başkanı!Yardımcılığa da damadı Berat Albayrak’ı getirmiş.Kendi kendilerine atamışlar.
12 Eylül gibi toplumda nefret uyandıran bir günü seçmeleri manidar olmuş..Yani devlet bir şirket kuruyor, yukarıdaki kurumları bu şirkete bağlıyor,ardından Cumhurbaşkanı kendi yetkisiyle kendini bu şirketin başına tayin ediyor.
 
Kimseye sormak yok, toplantı yok, istişare yok, karşı çıkacak adam zaten yok, denetleyecek kurum da yok. 
Neden böyle bir şeye gerek duydu?Sözünü mü dinletemedi acaba diye düşündüm? Belki de bürokrasiyi ortadan kaldırmak istemiş olabilir.
 
Jölelinin 80 bin lira maaş aldığı söyleniyordu, en azından ondan kurtulmuş olduk.
Artık ülke olarak aile şirketi olma yolundaki sürecimizi tamamlamak üzereyiz.Yeni Türkiye operasyonlarından birini daha tamamlanmış olduk.
 
Ne diyelim, varlığımız başkanımıza, aynı zamanda AKP genel başkanı olan Tayyip Erdoğan’a armağan olsun.Osmanlı padişahlarının ellerinde bile bu kadar güç yoktu.Benzer yanı ise Osmanlıda da damatları Veziri Azam yaparlardı.
Anlaşılan o ki, yeni bir Venezuela olma yolunda ilerliyoruz..
 
Bu ülkenin vebalinin yarısı AKP’nin  ise, diğer yarısı da CHP’nin boynundadır.16 yıl içinde birlikte yürüdükleri, birlikte ıslandıkları, 'ne istediler de vermedik?' dedikleri nankörlük yapıp kendi kalelerine gol atmaya kalkışsalar da, hep tek kale maç yaptılar.
 
Çözümün bir parçası değilsen, sorunun parçası olmuşsun demektir!
 
O yüzden Kılıçdaroğlu hiç fazla vakit kaybettirmeden,
derhal koltuğunu ve etrafındaki oligark tayfasını alıp yol yakınken gitmelidir.Muharrem İnce tepkisini şöyle dile getirmiş. ‘Bardağı taşıran son damla’
 
Bildiğim kadarıyla bu fondaki kurumların gelirleri teminat gösterilerek,dışarıdan yüksek faizle dış borç alınıyormuş.
Her şeyin başında olup ta, tüm kararları kendisi verdiği halde,işler kötü gitmeye başlayınca dış güçler demek çok kolay.Sırf IMF’den borç almamak için resmen düyun-u umumiye kurdular.IMF’den borç alınmıyor ama bir Çin bankasından 5 milyar dolar borç alınmasında bir sakınca yok.
Bu fonda diğer fonlar gibi eninde sonunda buharlaşacak.Dünya liderimiz kendini Merkez Bankası başkanlığına ataması yakındır.
O zaman görün bakın faizle, dolarla nasıl mücadele ediliyor.
Sadece Almanya değil tüm galaksi kıskançlıkta çatlasın.
 
Alın size yapısal reform.
Varlık fonu paralel bir hazinedir.
Gelir vergisi, kurumlar vergisi gibi vergileri ödemeyen, 
denetimi Sayıştay tarafından yapılamayan bir hazine.
Batan geminin mallarının elden çıkarmadan önceki son depolama alanı.
Ben sadece ilerleyen günlerde oğlu, kızı, eniştesi, dünürü nerelere atanacak onu merak ediyorum.
Hatırlıyor musunuz bilmem, Azerbaycan’da Aliyev karısını başkan yardımcısı yaptığında gülmüş, eğlenmiştik. 
 
Liyakat yok falan diye dalga geçmiştik.
İşte gülme komşuna gelir başına demişler.
 
Bir de sayın Cumhurbaşkanımızdan ve damadından başka güvenebileceğimiz,adil ve emin insan pek kalmadı memlekette.‘Seni başkan yaptırmayacağız!’ diye diye adam hırs yaptı, inat yaptı her şeyin başına geçmeye kararlı.
 
Fondaki şirketlerin kar etmesi, büyümeleri gerekirken,
aksine 2015 yılında 12 milyon lira kar açıklayan Çaykur bu fona geçtikten sonra 267 milyon lira zarar etmiş.
 
Tevfik Fikret Han-ı Yağma şiirinde ne güzel söylemiş?
‘Bu harmanın gelir sonu, kapıştırın giderayak! 
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak! 
Bugünkü mideler kavi, bugünkü çorbalar sıcak, 
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak... 
Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin, 
doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!’
Önümüzde iki yol var. 
 
Bu gidişle ya kendilerini bitirecekler, ya da ülkeyi!
İyi uykular Türkiye, her nerede yatıyor ve ağnanıyorsan!
Hoş kalın, İnançla ve Dirençle kalın!